Bölüm 11

232 13 11
                                    

SELAM OKUYUCULARIM

Medya: Efe

______

"-O kızın sert bakan gözlerini gördünüz
+Kendi başının çaresine bakmış bir kızın
gözleri yumuşak olmaz "

Jack London

~~~~~

 Ateşten:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ateşten:

Hani derler ya kaybetmeden değerini anlamaz insan. Doğruymuş şuan yaşadığım pişmanlık artık beni zorluyor. Keşke değerini  anlasaydım belki şimdi bu hastane koridorlarında kardeşimi beklemek zorunda kalmazdım.

_____

Deniz merdivenleri çıkarken arkasından gitseydim belki de düşmezdi kötü olduğunu gördüğüm halde gitmedim. Onun yanında durup tutmam gerekirken ben sadece izlemekle kaldım.

Barışın arkamdan gelen sesi ile kendime gelmiştim. Toparlanıp Denizin yanına gidip dikkatli bir şekilde kaldırdım. Sarsmamam gerekiyor ama yerdeki kanları gördükçe daha hızlı hareket ediyordum.

Hastaneye nasıl geldiğimizi bilmiyorum ama bildiğim birşey var. O da Denizi içeri aldıklarından beri zamanın durduğu. Saatlerdir beklememize rağmen kimse birşey söylemiyordu.

Herkes bir yere dağılmıştı; Efe babamın yanına oturmuş ona satılmıştı, babam bir yandan Efenin saçlarını okşarken bir yandan da odanın kapısına bakıyordu, Kuzey ve Güney oturmuş bekliyorlardı ama farkına varmadan Kuzey bacağını sallıyor Güney ise bilekliği ile oynuyordu ikiside tedirgin oldukları zaman yaptıkları hareketi farkında olmadan yapıyordu.

Su yanımda oturmuş sessizce ağlıyordu. Ne kadar sessiz olmaya çalışsa da işe yaramiyordu.Barış koridorda bir uçtan diğer uca giderken arada durup gelen giden varmi diye kapıya bakıyordu. Arada onu içeri almadıkları için söyleniyordu ama hasta yakını olduğu için almadıklarını o da biliyordu.

Savaş umrunda olmadan köşede oturmuş telefona bakıp gülüyordu.

Ne kadar umursamaz davransa da şuan ne yaptığını çok iyi anlıyorum, yüzündeki gülümseme endişesini ele veriyordu çünkü şuan takındığı gülüş korktuğunda ve tedirgin olduğunda takındığı bir gülüştü. Onu  tanımayan kişiler şuan ne kadar umursamaz ve duygusuz olduğunu düşünse de öyle olmadığını biliyordum.

Bazen kardeşleri bile anlamıyordu onu. Ama ben onların tek bakışlarıyla ne hissettiklerini bilecek kadar iyi tanıyorum.

Hemşireler içeri girip çıkıyordu ama bir türlü sorularımıza cevap veriyorlardı. Barışı da hasta yakını olduğu için içeri almıyorlardı.

Geçmek bilmeyen saatlerin sonunda içeriden doktor çıkmıştı. Doktorun çıkması ile hepimiz ayaklandık. Barış'ı tanıdığı için önce o konuşmaya başladı.

TERSİNE HAYATLAR ( Askıya Alındı)  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin