Korkuyla bana bakıyordu.
H: S-Sen de kimsin!? Nerdeyim ben!?
Korkuyla sesi titriyordu. Yavaşça yaklaştım ona.
H: Uzak dur benden!
Sakinleşmesi için yavaşça feremonlarımı saldım. Hemen etki etmişti. Zaten yorgundu bir de üstüne uyuşunca iyice mayıştı.
Ama bu korkusunu dindirmiyordu.
Yavaş adımlarla yaklaşıyordum ona korkutmak istemiyordum.
Kollarımı sardım narin bedene. Ağlıyordu.
H: L-lütfen bana zarar ve-verme.
-Ben sana asla zarar vermem meleğim.
Sarılmayı bırakmadan yatağa uzandım. Kollarımın arasında güçsüzse uzanıyordu.
Bedeni çok yorgundu. Eminim ki ruhu da öyleydi...
Biraz daha feremon yaydım ve bir süre sonra uyuyakalmıştı.
Hinata'nın ağzından
Feremonlarını salmıştı ve vücudum ağırlaşmaya başladı. Lanet olsun kıpırdayamayacak kadar yorgunum. Ve korkuyorum.
Bana yaklaştı ve sarıldı. Neden böyle yapıyor ki? Beni kaçırmadı mı o neden bana nazik davranıyor?
Ağlıyordum korkudan.
-L-lütfen bana zarar ve-verme.
K: Ben sana asla zarar vermem meleğim.
Meleğim mi? Ne saçmalıyordu bu.
Beni bırakmadan yatağa uzandı. Feremon yaymaya devam ediyordu. İyice uykum gelmişti. Göz kapaklarımı zar zor açık tutuyordum.
O beni kaçırmıştı.
Onu tanımıyordum.
Nerdeyim bilmiyordum.
Ama
Bir nedenden ötürü feremonları güvende hissettiriyordu. İçim sıcacıktı.
Kageyama'nın ağzından
Sabah uyandığımda bana sarılıyordu minik beden. Hafifçe gülümsedim.
Daha sonra onu uyandırmadan kalktım yataktan. Eminim karnı acıkmıştır.
Mutfağa indim ve bir şeyler atıştırdım. Daha sonra da meleğime güzel bir kahvaltı hazırladım.
Kahvaltıyı güzelce tepsiye dizdim ve yukarı çıktım. Kapıyı açıp içeri girdiğimde meleğim uyanmış öylece yatakta oturuyordu.
Tebessüm ettim.
-Ohayo
Yavaşça bana baktı ama cevap vermedi. Feremonlarından hala korktuğunu anlayabiliyordum.
Ağır adımlarla yatağa yaklaştım. Ve yatağın kenarına oturdum.
-Karnın aç, değil mi? Hadi güzelce ye bakalım.
Tepsiyi kucağına koydum. Sadece bakıyor, yemiyordu.
Yemek çubuklarını aldım ve ağzına uzattım yemeği.
-Merak etme sana asla zarar vermem ben. Bana güven olur mu?
Yavaşça ağzını açtı ve uzattığım yiyeceği yedi. Ona yedirmeye başladım. Tahmin ettiğim gibi karnı açtı.
Yemeyi bitirdikten sonra dolabıma doğru yürüdüm. Ve birkaç kıyafet çıkardım.
-Burda kullanılmamış iç çamaşırı ve temiz giysiler var. Hadi güzelce yıkan ve rahatla. Bir şeye ihtiyacın olursa da bana söylemekten çekinme.
Kıyafetleri kucağına verdim. Ayağa kalktı ve onu yavaşça banyoya götürdüm. Banyodan çıkmadan önce de temiz havlu çıkardım.
Daha sonra da banyodan çıktım ve çalışma masama oturup bir kaç evrağı kontrol ettim.
Hinata'nın ağzından
Bu adam beni kaçırmamış mıydı? Neden bana bu kadar nazik davranıyor?
Onu tanımamama rağmen neden ona güvenmek istiyorum?
Kokusu beni rahatlatıyor. Ama neden?
Aklımdaki düşüncelere cevap bulamıyordum. Banyomu yaptım ve havluyla kuruladım vücudumu. Daha sonra bana verdiği kıyafetleri giydim. Eşofman boldu ama ipini bağladığım için sorun yoktu.
T-shirtü de giydim. Aynı onun gibi kokuyordu. Çok güzel bir koku. Aynı anda hem güçlü olduğunu hem de sevgi dolu olduğunu anlatan bir koku.
Bu hayatta kardeşim dışında kimseye güvenmeden yaşadım. Ama bu adama güvenmek istiyordum.
Güvenebilir miyim?
Güvenmeli miyim?
Umarım hoşunuza gitmiştir.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Bölüm ithafı karıma gelsin Alonetrx