blood, pain and lies ♠︎ taennie

1;0

-oy vermeden geçme sakın

-satır arası yorum yapıp düşüncelerini aktarmayı unutma!

not: 2.24k taennie taginde 1. sıradayız🥳🥳🥳

-iyi okumalar 💖🔥

Bütün gece koskoca lokantanın mutfağını temizleyen kimdi?

Ben.

Gözlerimden uyku akarken Diana'sı kucağında bir ton yol yürüyen kimdi?

Yine ben.

Taehyung bizi getirdiğinde inmiş ardıktan yürümesi zor taşlı yollardan geçirmişti. Yol bitmemiş üstüne altı mahalle gitmiştik fakat yine de yol bitmemişti üstüne Diana beni istemişti, bu yüzden neredeyse on dakikadır kucağımdaki ağırlıkla yol yürürken uyumak üzereydim.

"Daha gelmedik mi Tae?"

"Geldik geldik." Arkamı döndüğümde kafasını kaşıyarak telefona bakan Taehyung'u görmüştüm. Etrafa yabancı bakarken bir de telefona da yabancı bakıyordu.

"Yolu bilmiyorsun değil mi?" Onu izlediğimi anlayınca sıçrayarak bana döndüğünde yine bilmiş bir ifade vardı fakat sahteydi.

"Yoo biliyorum. Biraz gezelim demişti-"

"Tae babanı ara." Gözlerini devirdi ve oflayarak, "Tamam," diye mırıldanıp babasını aradı.

"Alo baba. Ha, evet evet. Biz kaybolduk ne yapalım? Oradan döndük zaten? Sağdan mı döndük biz? Dur bir sorayım. Jennie biz o lokantanın sağından mı döndük?"

Ağlayacak gibi ses çıkararak ona dönerken, "Oradan dönmedik," dediğimde suratında şaşkın bir ifade vardı.

"Baba ben konum atayım sen gel al bizi." Telefonu kapadığında az önceki şeyler olmamış gibi heyecanla bana döndü. "Babam çok özlemiş Diana'yı." 'Özlemiş' derken bana kaş göz yapıyordu Diana anlamasın diye ama Diana uyuyordu ve karşımdaki salak uyuduğu için doğal bir enerji içeceği içmiş gibi dinçti.

"Tae?" Diye fısıldadığımda ne var diye bakıyordu. "Baban biliyor mu," elimle ona gel işareti yapıp kulağına yükseldim. Kulağına fısıldayacağımı anladığında kendiside eğilmişti. "Evliliğini sakladığını biliyor mu?"

"Ah benim torunum. Hoş geldin!" Duyduğum sesle yerimde sıçrarken Taehyung ve ben yavaş yavaş arkamıza döndük. Babası Kim Syuk, Vogue Kore dergisinde bir zamanlar editörlük yapmış tanınan biriydi. Beni hiç sevmezdi ve sebebi de bilinmezdi. Kucağımdaki Diana'ya gülümseyerek bakarken bize yaklaşıyordu. Gözleri bana değince suratı bariz bir şekilde buruşsa da kızıma yanaştığı vakit kendimi çekerek ondan ufak bir intikam almıştım. Diana hâlâ uyuyordu.

"Bizi eve götür Tae. Kızım acıkmıştır." Babası kafasını sallayıp bana aracının yolunu gösterirken şaşkındım. Oğlunun bunca zamandır -ikinci kez karşılaştığımızdan beridir- yapamadığı kibarlığı adam bir hareketiyle yapmıştı. Araca binerken arkaya geçmiş ve ortada yayılırken Diana'yı daha sıkı sarmalamıştım. Taehyung ve babası Syuk öne otururken araç çalışmıştı.

"Ee hanımlar, nasılsınız?"

"Diana iyi, uyuyor. Ben de iyiydim bir ara." İmâmı anlamış gibi gülerken Taehyung göz devirmişti.

"Senin kıymetini hiç bilemedi bu."

Taehyung'a aynadan öfkeyle bakarken beni görünce gülümsemesi solmuştu. "Geçmişle alakalı şeyler söyleme."

.

Diana önüne konan yumurtayı bu sefer daha büyük lokmalarla zorlanarak da olsa bitirirken ardından kızarmış çikolatalı ekmeği yerken mutluydu. Ben de odağımı sırf enerjim gitmesin diye kızımdan ayırmazken Taehyung'un babası tekrar konuştu.