Emir Can İğrek - Gömleğimin Cebi
Çağrı'dan Zeyno'ya gelsin
.
"Asar beni kanun olsa beyaz tenin, ah"
.
Zeyno Sarı'dan
Dersin bittiğini duyuran zil sesiyle birlikte rahat bir nefes alarak kalemi defterin üzerine bıraktım. Abartısız yarım saattir ara vermeden yazı yazıyorduk ve sınıfın çoğu sıralarının üstüne bayılmıştı. Oluşan uğultudan dolayı Şenay hocanın dediği şeyler havada kalırken kimsenin onu şu dakikadan itibaren dinlemeyeceğini anlamış olacak ki kitaplarını ve çantasını alıp sınıfı terk etmişti.
Az önce sıralarında baygın yatan onlar değilmiş gibi bir kaç saniyenin içinde sınıf boşalmıştı. Sol elimi sağ elimin üstüne koyarak işaret parmağım ve baş parmağımın birleştiği yeri ovuşturmaya başladım. Kitapta yazanı geri deftere yazdırmasının mantığını hiçbir zaman anlayamayacaktım sanırım.
Sıranın arkasına astığım çantamı almak için döndüğümde sınıfın tamamen boşalmadığını fark ettim. Çağrı, Ege ve Berk en arkadaki sıranın etrafında toplanmışlardı. Çok da umursamamaya çalışarak çantamı alıp hemen önüme döndüm. Onlara baktığımı Çağrı görseydi dik dik bakardı kesin.
Anlam veremediğim davranışları vardı.
Çantamı hızlı hareketlerle toparlayarak ayaklandığımda arka taraftan gelen seslerle onların da kalktığını anlamıştım. Ege ve Berk'le bir sıkıntım yoktu. Aslında Çağrı'yla da bir sıkıntım yoktu. Sadece arada sırada benle uğraşıyordu o kadar. Kuyruk acısının sebebini bilmiyordum, merak ediyor muydum? Kesinlikle.
Adımlarımı kapıya yönelttiğimde bir yandan da çantamdaki telefonumu arıyordum. Her kitabın arasına bakmama rağmen bulamadığımda sıranın altında olabileceği aklıma geldi.
En son Arapla mesajlaşmıştık, hasta oldukları için Aliyle ikisi bugün gelmemişlerdi. Mesajlaştıktan sonra da çantama koymak yerine oraya koymuş olmalıydım. Çantamın fermuarını kapatırken arkamı döndüğümde çarpmanın etkisiyle bir adım gerilemiştim.
Bakışlarımı kaldırıp çarptığım bedenin sahibine baktığımda Çağrı'yla göz göze geldik. Her zamanki ifadesizliği gözlerinde yerini koruyordu. Gerçi her zamanki demek biraz yanlış olurdu arkadaşları hariç kalan herkese böyle bakıyordu.
Başını hafifçe bana doğru eğdiğinde "Duyamadım?" dedi.
Bir adım daha geriye çıkıp onunla aramızdaki tehlikeli mesafeyi yok ettim. "Neyi?" Onun sahip olduğu ifadesizlik maskesini takındım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Madem | ZeyÇağ
Fanfictionİmkansızlığına ağladığım geceler vardı. 21 Ekim 22 •Yarı texting