Kaan Boşnak - Beklenen gemi
Çağrı'dan Zeyno'ya gelsin
.
"Şimdi gelsem sana zaman ötesinden, sesinden öpsem ya da nefesinden"
Çağrı Koçak'tan
Pazartesi -
Babamla eş zamanlı olarak arabadan indiğimiz sırada diğer taraftan "Sorun istemiyorum Çağrı, duydun mu beni?" diye sordu.
Gelene kadar hakkımda şikayet duymak istemediğiyle ilgili konuşmuştu ve biz bunu her sabah yaşıyorduk. Ben ona tutamayacağım sözler veriyordum o da inanmış gibi yapıyordu ardından ben olay çıkarıyordum ve bu konuşma tekrarlanıyordu.
Çantamı omzuma asarken "Biz seninle her sabah bu konuşmayı yapmak zorunda mıyız?" diye sordum.
Kapıyı kapattığında "Oğlum rahat durmuyorsun ki. Şu kapıdan girdiğin andan yaklaşık bir saat sonra ya öğretmenler ya da öğrenciler seni şikayet etmek için yanıma geliyor." dedi, aslında daha çok söylendi.
Kapıyı kapatıp arabanın önünden dolaşarak yanına ilerledim. "Bitti mi?"
Başını onaylamazcasına iki yana sallayıp gülümsedi. Bu hallerime alışıktı ve boşa konuştuğunun farkındaydı. O sadece hiç uyarmamış olmamak için uyarıyordu.
Saçlarımı karıştırıp "İyi dersler." dediğinde "Size de Önder hocam." diyerek karşılık verdim.
O okulun idarecilere ait girişine yöneldiğinde ben de bahçeye yöneldim. Yoldayken Duru, kantinde olduklarına dair mesaj atmıştı. Bu yüzden okula girdiğimde adımlarımı kantine yönelttim.
Sağ elimi boynumdaki kravata götürüp biraz aşağıya çekiştirdim. Asla sevmiyordum kravat takmayı fakat başta babam olmak üzere bazı hocalar takmadığımızda söyleniyordu ve onları çekmekten daha iyi bir seçenekti takmak.
Kantine girdiğimde dersin başlamasına yarım saat gibi bir süre olduğu için henüz kalabalık olmadığını sadece birkaç masa dolu olduğunu gördüm.
Bu saatte okula gelmek ya bizimkilerin ya da babamın yapacağı bir işti.
Her zaman oturduğumuz masaya ilerlediğimde yuvarlak masanın kantinin girişini gören tarafında Cemre solunda Berk, sağında ise Hazal; Hazal'ın sağında Duru, Berk'in solunda ise Ege'nin oturduğunu gördüm. Ege ve Duru'nun arasında iki tane boş sandalye vardı.
Birkaç adımda yanlarına ulaştığımda geldiğimi ilk fark eden her zamanki gibi Duru oldu.
"Günaydın." diyerek Duru'nun yanındaki boş sandalyeyi çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Madem | ZeyÇağ
Fanfictionİmkansızlığına ağladığım geceler vardı. 21 Ekim 22 •Yarı texting