Teoman - İstanbul'da sonbahar
Çağrı'dan Zeyno'ya
.
"Ah, bur'da olsan, çok güzel hâlâ
İstanbul'da sonbahar"Çağrı Koçak'tan
Ada tezgahın kenarındaki yüksek tabureyi çekip oturduktan sonra kollarımı tezgaha yaslayarak başımı üzerine koydum. Cemre ve Berk hariç hepimiz Cemre'nin evindeydik. Ayla teyze de yoktu gerçi, şehir dışında davası varmış.
Diğerleri salonda onlardan bir haber beklerken birkaç dakika önce su almak için mutfağa gelmiştim. Aslında amacım su almak falan değildi. Mutfağın bahçeye açılan kapısından çıkıp Tozluyaka'ya dönmekti. Çünkü burada olmak göğüs kafesime kilolarca ağırlık bırakıyordu fakat evden çıkamamıştım. Ege her ne kadar görünmediğini düşünse de mutfağa girerken karşıda kalan camda yansımasını görmüştüm.
Normalde Ege beni durduramazdı. Birbirimize girerdik ama ben her halükarda bu evden çıkardım fakat Ali ve Arap da içerdeydi. Onların yana döne bir haber bekledikleri sırada kavga etmemiz pek hoş olmazdı. Kaybolan sadece benim aşık olduğum kız değildi, onların da en yakın arkadaşlarıydı.
Birkaç saniye sessizlik içinde gözlerimi kapattım. Bu kabus ne gözüm açıkken ne de kapalıyken bitiyordu. Aldığım nefes beni boğuyor gibi hissettiğim için kısa soluklar alıp veriyordum.
Adım sesleri duymamın hemen ardından Ege'nin "Biraz daha iyi misin?" demesiyle başımı kaldırdım.
"Aynen, iyiyim amına koyayım." diye söylenmemle birlikte göz devirerek karşımdaki tabureyi çekip oturdu.
"Ne dedik sanki, iyi misin diye soruyoruz." dediğinde Duru ve Hazal da mutfağa girmişlerdi.
Dişlerimi sıkarak "Harikayım! Aşık olduğum kız ortada yok ve ben kendimi harika hissediyorum." dedim.
Duru kapıyı hafif aralık bırakacak şekilde ittirdi ve "Çağrı yapma böyle." dedi.
Kaşlarım hafifçe çatılırken "Ne yapmayayım Duru?" diye sordum. "Ne zaman bir şey olsa tek sorun benmişim gibi bir yerlere kapatılıyorum. İzniniz olursa bunun için biraz sinirleneceğim."
Hazal, Ege'nin yanında ayakta dururken tezgaha eğildi. "Gidemezdin. Ayakta zor dururken hiçbir yere gidemezdin!"
Öfkesine karşılık vererek "Kaybolan kişi Zeyno! Burada oturmak nasıl hissettiriyor haberiniz var mı sizin?" diye sertçe konuştuğumda gözlerini kıstı.
İşaret parmağını bana doğrultup "Zeyno'yu önemseyen tek kişi senmişsin gibi konuşma! O bizim de arkadaşımız. Hepimiz onun için endişeliyiz ama Cemre'lerle gitmek bir işe yaramazdı anlıyor musun?" dediğinde karşılık vermek için dudaklarımı araladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peki Madem | ZeyÇağ
Fanfictionİmkansızlığına ağladığım geceler vardı. 21 Ekim 22 •Yarı texting