1. BÖLÜM: SONBAHAR ESİNTİSİ

29 3 0
                                    

----------------۝----------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

----------------۝----------------

----------------۝----------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BİRİNCİ BÖLÜM: SONBAHAR ESİNTİSİ

•••

Doğudan esen sıcak yaz meltemi tenimi sıyırıp geçerken hafifçe ürpermekten kendimi alamadım. Sıcak, fakat bir o kadarda kaba esen rüzgar saçlarımı birbirine karıştırırken tenimi döven hoş ürperti bana eşlik ediyordu. Büyük, uzun bir dişbudak ağacının altındaydı oturduğum, eski ipten yapılma salıncağım. Her yıl olduğu gibi bu yılda içime yazı uğurlamanın hüznü çökmüş, sonbaharın ilk gününü yaşamanın acısı vardı içimde. Ölüme doğru koşan bir mevsimin en belirsiz noktasıydı sonbaharın ilk günü. Belirsizliğin ortasında açan çiçekler kadar güzel lakin dikenliydi. Rüzgar nedeniyle dişbudak ağacından kopan geniş, uzun yeşil yapraklar havada daireler çizerken gözlerimle uçuşan yaprakları takip ediyordum. Eski salıncağın iplerini sıkı sıkıya kavramış, rüzgarın beni uçurup sıfır noktasına taşımasını bekleyen bir kadın gibi özgür hissediyordum. İleri geri salladığım yara bere içindeki bacaklarım üşürken yarın hasta olacağımı bile bile, vaktimi aşmış olmamama rağmen dışardaydım.

"Freesia Rosier!" Rüzgardan zar zor anlaşılan annemin bağırtısıyla yüzümü arkaya doğru çevirdim. "Geç kalacağız Freesia, treni kaçırmak mı istiyorsun?" diye sözlerini devam eden annem Camellia Rosier cevabımı beklemeden içeriye girmişti. Konağın bahçesindeki son dakikalarımı geçirdiğimi bilmemin acısıyla derin bir iç geçirerek oturduğum salıncaktan kalktım ve cüppemi düzelttim. Konağın geniş kapısından içeri girdim ve merdivenleri tırmanarak ikinci kattaki odamdan bavulumu ve asamı aldım. Annem beni aşağıda bekliyordu. Camellia Rosier, iri pembe dudakları, her zaman topuz yaptığı uzun saçları, şık kıyafetleri ve dik duruşuyla Rosier ailesinin en baskın karakterlerinden biriydi. Babam Frederick Rosier ise kuzgun karası saçları ve delici bakışlarıyla diğer tüm aile üyelerim gibi Slytherin'in asaletini taşıyordu üstünde. Babam bakanlıkta çalıştığı için her Hogwarts yılında olduğu gibi bugünde yanımda değildi.

Annem merdivenin önünde dikildiğimi görünce hızlıca topuklarını yere vurarak ev cinin yanına gitti ve cine bir şeyler fısıldadıktan sonra onu takip etmemi gösteren bakışlarıyla hızlıca arkasından yol aldım.

CESET ÇİÇEKLERİ MEZARLIĞI | Tom Marvolo Riddle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin