oy ve yorum bırakmayı unutmayınn <33
***
"sonra bu demez mi bu canavarı tat- "dediğini duyduğum seungmin odaya girişimi gördüğü gibi sustuğunda heyecanla onu dinleyen felix ve hyunjin kaşlarını çattı.
"ne anlatıyorsun sen"dediğim gibi felix ve hyunjin kendini toparken jeongin kahkaha attı.
"senin dün neler yap-"seungminin hızlıca jeonginin ağzını kapatması yüzünden yarım kalan cümleyle birlikte kaldırdığım kaşlarımla elimdeki fincanı küçük sehpaya bırakıp seungminin yanına oturdum.
bir elim beline doğru gidip kendime çekerken masumca gülümsedim."neler yapmışım ki dün?"
merak içinde tuttuğum sesimle birlikte seungminin gerilen vücudunu hissederken felixe baktığım gibi benden gözlerini kaçırıp jisungun koluna doğru sarıldı.
bununla birlikte hyunjine döndüğümde hızlıca önündeki kahveyi alarak ağzına tuttuğunda kafamı anladım der gibi usulca salladım."minho hep burda mı yaşayacaksın."diyen chanla birlikte odağım değiştiğinde omuz silktim."benim stüdyoya çok yakın burası. daha fazla çalışıp iyi kazanmamı sağlıyor böyle olması."
chan kafasını sallayarak beni onayladığında seungminin mırıldanma tarzı konuşmasını duydum."seninle beraber yaşamayı özledim."
seungmini duyduğum gibi aklıma anılar gelirken hafifçe omzumla onu dürttüm."bizim birlikte yaşama şeklimiz birlikte yemek yemek ve sonra senin eve sevgilini getirmenle sınırlıydı yavrum."
"seungmin ne yavşaktın cidden ya."diyen jisungla seungmin dilini çıkardığında bu hareketine gülerek onun dibinden ayrılıp sehpaya doğru eğildim. elime fincanı alıp kahvemi yudumlarken duyduğum "artık sevgili olduğumuz için farklı olur."cümlesiyle birlikte hyunjinin "ne"diye bağırışı bir olmuştu.
"ne zaman oldunuz lan."
changbinin hyunjinle birlikte verdiği abartılı tavırlara göz devirirken "dün işte" dedim.
"anlatıyordum ya ben de daha demin."diyen seungminin sözüne yanıt veren jeongin oldu.
"la ağzından sevgili kelimesi çıkmadı ki."" daha deminden beri minhonun sikini anlatıyon amınakoyayım."diyen chanla vücudumu seungmine çevirdiğimde bana kocaman gülümsedi.
"valla aklımdan bir türlü gitmiyor ki hyung."
changbin'in "oldu o zaman biz kalkalım."dediğini duyduğum gibi kahkaha attığımda "kalk amınakoyayım kalk.bir götün başın durmadı zaten geldiğinde beri."dedim.
cidden de changbin sürekli hyunjine dadanmış, bir türlü rahat durmamıştı ki bir anlığına çiftleşme döneminde olan hayvanları izliyormuş gibi hissetmiştim.
"küstüm cidden ."diyerek kollarını göğsünde bağlayan hyunjine sırıtırken kalkarak yanına ilerledim.
ellerimi ona sardığım gibi "hyung ya"derken huylandığı noktalarına dokunup gıdıklamaya başladıktan bir süre sonra hyunjin gülmekten kızardığında sırıtıp ellerimi ondan çektim.
dilimi çıkarıp son kez saçlarını dağıttığımda aşağı indirdiğim elimi tutup dişlerini geçirdi.
şaşkınlıkla gözlerim açılırken gülerek ben de eğilip hyunjinin omzunu ısırdığım gibi benden ayrıldı."bir ara gel de dövüşelim.böyle çok kalabalıkken birileri gerçekten tartışıyoruz falan sanar sonra."
hyunjin "kimsenin şu an sikinde değil ki."dediğinde arkamı döndüm.gerçekten de seungmin fısır fısır felixle konuşurken diğer herkes kendi işinde duruyordu.kimsenin gözü burda dahi değildi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sirens , 2min
Romanceminho'nun seungmine duyduğu karşılıksız aşk artık dayanılmaz bir hale gelmeye başlamıştı.