Ellerim kıpkırmızı olmuştu. Derin bir nefes vererek ayaklandım ve ellerime bulaşmış olan boyayı umursamaz bir şekilde üzerime sildim. Yüzümde kocaman bir tebessüm ile yaptığım tabloyu kuruması için depoma taşıdım.
~
Ellerim kıpkırmızı olmuştu. Deri...
Biliyorum sizi çok beklettim, çok çok uzun beklettim.. Ama (sonunda) yeni bir bölüm ile karşınızdayım..🫶🏻
Nerede kaldığımızı unutanlar bir önceki bölümde göz gezdirip gelsinn..
. . . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- 3 hafta önce -
Gözünde güneş gözlüğü, Ayağında kırmızı topuklular. Burnu havada. Babasının biricik kızı Asel Barlas'tı o, İstediği her ne varsa elde eden o asaletli avukat.
Koridorda yankılanan kendinden emin adımları kolundan tutulduğunu hissedince sona erdi. Hızla arkasını dönüp bir iki adım geriledi Asel.
"Ne yaptığınızı zannediyorsunuz beyefendi?"
"O savunduğun herif benim kardeşimin katili! Sen nasıl bir vicdansızsın be! Nasıl bu kadar kalpsiz olabilirsin?"
Asel gözlüğünü dalgalı saçlarına yerleştirdi ve alev saçan mavi gözleriyle karşısındaki adamı süzdü.
"Müvekkilim parasını ödüyor, bende savunuyorum onu. Bela mısın nesin başıma"
Acı bir kahkaha yankılandı adliye koridorlarında. "Sizin adalet anlayışınız bu mu avukat hanım?"
"Elle tutulur bir deliliniz var mı beyefendi? Yok! Geçmişsiniz karşıma benim adaletimi sorguluyorsunuz!"
Sıkmaktan ağrımaya başlayan elini açıp kapattı Ahras.
"Pişman olacaksın.. O şerefsizi savunduğun için çok pişman olacaksın ama iş işten geçmiş olacak Asel Barlas."
"Sen kim oluyorsun da beni tehdit ediyorsun be?" Tedirgince koridor sonunda duran güvenliklere bağırdı.
"Alın atın şu herifi dışarı!"
—
İkili birbirini anında tanımıştı.
"Kamera şakası mı lan bu?" Ahras sinirden gülerek etrafına bakındı.
"Asel.. Barlas'tı değil mi? Şu adaleti meşhur avukat!"
"Sen.. Senin ne işin var burada!"
"Tekrardan karşılaşacağımızı söylemiştim sana."
Hazan ise çoktan merdivenlerden yukarıya çıkmış, erken kalkmanın verdiği sersemlikle ikiliye bakakalmıştı.
"Siz.. Tanışıyor musunuz?" Asel hızla Ahras'ın yanından geçip Hazan'ın yanına vardı. Kadının yüzünü avuçlayıp etraflıca süzdü.
"Hazan? İyi misin? Sana bir şey yapmadı değil mi?"
"Asel sakin olur musun?"
Asel tekrardan Ahras'a doğru döndü. "Sen beni mi araştırdın!"