money after sex

bir

Seleme ceneme nebere yine fic aticam taslaklara enayi gibi fic biriktiriyorum akillanmiyorum da sonum ne olucak merak ediyorum hadi iyi okumalarrr~~ 💖

______________________________

"Küçük deliğin çok dardı ama güzelliğin için bir kıyak geçiyorum, al şunu ve cebine at, bir dahakine böyle olmaz ama baştan söylemek istedim."

Seks sonrası insanlar deliğime laf eder, elime parayı sıkıştırırlar ve sonra siktir olup giderler çünkü kendilerini tatmin etmiş, pis menilerini etrafa saçmış olurlardı.

Seks sonrasında kendimden nefret ediyorum, ne kadar kişiyle birlikte olsam bile her zaman dar olan deliğim, cebime attığım az para, üzerine kalça ağrısı ile birlikte babamdan yediğim dayak kendimden nefret etmemi sağlıyordu, hatta fazlasını.

Hiçbir zaman bir erkeğin deliğimi parçalayabileceğini düşünmemiştim, şimdi ise fahişelik yapıyor, dar deliğimi elin herifine irade dışı doldurtturuyordum.

Tanrı şahit ki, bunu yapmaktan nefret ediyorum ama babamın sikik borçlarını götümle ödemek zorundayım, maalesef neden zorunda olduğum hakkında benim de tek bir bilgim yok.

Sorumluluğumuz olmayan bazı şeyleri üstlenmek bazen zor olabiliyor, eğer başkası üzerimize farklı hitamlar ile baskı yapıyorsa bu daha da katlanılamaz bir hâl alıyor.

Babamın bu parayı kazanmak için götümü siktirdiğimi bilip, ortalıkta 'orospu' diye gezmesi ilk başlarda canımı yakmıştı ama şimdi o lakabı o kadar benimsemiş durumdayım ki, kendime rahatlıkla söyleyebilirim, ben tam bir fahişeyim, ben fahişenin önünde gideniyim.

Adını dahi bilmediğim ama gece içimde zevkten kuduran adamın elinden bana uzattığı parayı aldım, işimi tamamladığıma göre parayı almaktan çekinmemeliyim, sonuçta tüm fahişeler böyle yapar.

Şimdi işin zor kısmı olan tarafa geçicem, elimde ki parayı babama beğendirme konusu. Babam'da, aynı gece geçirdiğim adamlar gibi, zevk alıyorlar, deliriyorlar, deliğime tekrar sahip olmak için kıçımdan ayrılmıyorlar ama iş sonuca gelince sütten çıkmış ak kaşığa dönüşüyorlar.

Ne kadar da acımasız bir yerde yaşıyoruz, Tanrı bana acısaydı babamı bu sikik hayattan bir an önce yok ederdi, katil olmaktansa, götümü siktirtmek bazen kulağa daha iyi bir fikir olarak geliyor.

~

"Bu siktiğimin parası orospuluk yapmanla bile yetmiyor, bir boka yaramıyorsun, hiçbir zaman yaramadın zaten, aynı sikik beyinli annen gibisin, ondan eksik hiçbir yanın yok!"

Elinde neredeyse on bin civarı vardı ama kumara harcadıklarına sürekli olarak para yetiştiremediğim için suçlu ben oluyorum ve araya hayatımda bir kere bile görmediğim annemi katıyor, ne kadar da insaflı bir babaya sahibim ben böyle.

Evin içinde 'orospu' diye gezmeye başlayınca bende dayanamayıp dışarı çıktım, bir kere de kendim için o iğrenç bar'a gitsem, en azından yarın için de para çıkartabilirim düşüncesi vardı içimde.

Bir nevi eve girdiğim gibi geri çıkmıştım, adımlarım her gece gittiğim, yolu adım gibi ezbere bildiğim bar yoluna yönelmişti, kafayı bulmuş insanlarla aynı ortamda bulunmak belki hoşuma gitmiyor olabilir ama babamdansa, kıçı başı dağıtmış insanlara katlanmak daha iyidir.

İçerisi ağır bir şekilde parfümle karışık, içki kokuyordu, köşelerde sürtüşen gençler vardı, ortada da deli gibi dans eden gruplar, hiçbir zaman boş olmayan barmen tarafı, genellikle insanlar barmen'in olduğu taraflarda olur gece için kendilerine delik gözetlerlerdi ve her gece burada olan bar sahibinin tek VIP yeri. Her zaman o VIP yere girmek istemişimdir, herşey elinizin altında hissi, göğüsünüzü yeterince kabartır ve size ağır başlılık hissini, en uç zirvesine kadar tattırırdı.

Barmen tarafına geçmeden bileğimden birinin tutması ile arkama dönmem bir oldu, ben avlamadan avım bana gelmiş bile olabilirdi.

"Giriş izniniz olmadığı yerlere girmemelisiniz, aileniz size öğretmedi mi?"

Benden biraz uzun, mavi saçları ve mavi saçlarıyla uyumlu mavi lensleri olan bir adam karşımda duruyordu, altında deri pantolon olduğu bariz belliydi,  üzerinde ise beyaz bir gömlek vardı, kendimi bildim bileli bu bar'a gelip gidiyorum fakat ilk defa bu adamla karşılaşıyorum, eğer daha önce karşılaşmış olsaydık, daha farklı şeyler olabilirdi.

"Giriş iznim olmadığından haberim yoktu bayım, eğer bileğimi bırakırsanız, rahatlıkla çıkabilirim."

Karşımda ki adamın, bileğimi bırakması ile az önce girdiğim kapıya şimdi çıkmak için tekrar yöneldim.

Bu adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok fakat bar görevlilerinden biri olduğu çok açık belliydi, eğer normal biri olsaydı, içeri giren veya girmeyen insanlara karışma hakkı olamazdı.

Daha sakin bir yere gitme kararı almışken gözlerimin kapatılması, ardından ellerimin ve kollarımın bağlanması ile ani gelen şokla bağırmaya başladım.

"NOLUYOR!"

"BIRAKIN BENİ!"

Sesim ne kadar çıkarsa o kadar bağırmaya çalıştım, bunun karşılığında aldığım şey ise sadece ağzımın da bağlanmasıydı.

Ayaklarımdan biri, kollarımdan biri beni kaldırarak götürmeye başladılar, adam bayıltmadan, adam kaçırıyorlar, hangi devirdeyiz biz amk!

Bir arabaya bindirildiğim de gözlerimi açtılar ve sonra ağzımı.

İlk yanımda ki adama, sonra sürücü koltuğunda arabayı süren adama baktım.

"Kimsiniz ve ne istiyorsunuz?"

"İnan küçük adam bizim de bu kadarı hakkında bir fikrimiz yok, patron ne derse, biz her zaman onu yaparız."

"Yani siz şimdi, beni kaçırıyor musunuz?"

Adam bir saniye düşünür gibi yaptı ve hemen cevabı için bana döndü.

"Tam da üzerine bastın küçük adam."

"İyi en azından babamdan kurtulmuş olurum, tahminen beni ne zaman geri bırakırsınız."

"Patronun kararı, biz bilemeyiz."

Neyi biliyorsunuz ki siz amk.

Bu patronları kimse, elimden çekeceği var, bu ne rezillik, böyle adam mı kaçırılır?!

"Eğer bir yaramazlık yaparsan, patron istediğimizi yapabileceğimizi söyledi, ayağını denk al küçük adam, uslu uslu otur ve yolu seyret."

Kafa sallayarak adını bile bilmediğim adamın dediğini yaparak yolu izlemeye başladım, yolun uzun süreceği belliydi, şehir dışına doğru çıkmaya başlamıştık.

Yine başıma ne geldi acaba, Tanrım umarım bu sefer iyi bir şeylere işarettir.

_____________________

04/11/22