29.BÖLÜM

472 24 0
                                    

Çalışma odasında çalışırken aşırı derece sinirliydim daha halen sinirim üzerimdeydi aşağı inip Ahmet'in suratını görmek istemiyorum bir kelime daha söylersen suratına indireceğim yumruğun hesabını kimseye vermezdim ama yanındaki Zühre benim kardeşimdi üzülmesini istemiyordum o yüzden sabrederek odadan çıkmamaya tercih ettim aradan geçen zamanın nasıl geçtiğini fark etmedim yağmurla Baran çalışma odasının kapısını açarak içeriye doğru süzülmeye başladılar onlara baktığımda gözlerim doldu bunlar benim benim çocuklarım Allah'ıma binlerce defa şükürler olsun ki sağ Salim karşımdalardı çok sabretmiştim ama onları öyle bir sevmek istiyordum ki sanki yılların acısını çıkarmak istercesine ikisine sımsıkı sarıldım yüzlerinde öpmediğim hiçbir yeri kalmamıştı.





Yağmur elini suratına silerek baba yapma dediğinde gülerek ona baktım şimdi ben seni öpeceğim ama ne istersen sana alacağım dediğimde yanağını uzatarak kendini öptürdükten sonra saymaya başladı bebek istiyorum doğuma istiyorum ona bakarak kızım dondurma yasak çünkü hava soğuk hasta olabilirsin dediğimde omuzunu silterek ma na na ne istiyorum dediğinde kahkaha atarak ona bakmıştım.





Baran konuşurken cümlelerini düzgün bir şekilde telaffuz edebiliyordu ama yağmur halen bazı cümlelerini tam olarak kullanamıyordu ve konuşurken çok tatlı görünüyordu boynunu bükük bir şekilde konuşup kıvır kıvır saçları böyle lüle lüle etrafında döküldüğünde gözlerin içi masmavi görünüyordu sanki gözlerinde deniz saklıyordu öyle bir güzelliğe sahipti dudağını başına bastırarak başımı belaya sokacak tek kişi sensin kucağıma alarak elini baran'a uzatarak onu da al paranı da kucağıma alarak ikisi ile birlikte aşağı doğru indiğimde annemle babamın keyfine diyecek yoktu çocukları torunları hepsi yanındaydı babam bana bakarak gözleri doldu dudaklarını ayırarak konuşmaya başladı bu günü görmek için çok bekledim be oğlum seni böyle gördüm ya şimdi şuracıkta ölürsem de gam yemem dediğinde içim cız etmişti benim babam da demek ki benim için çok üzülüyordu çocukları babama kucağına bırakarak hafiften eğilip omuzuna dokundu hep beraber göreceğiz inşallah daha güzel günlerimiz olacak dediğimde babam hafiften başını sallayarak onayladı Yiğit yağmurla baran'ı çağırarak bakın size ne vereceğim dediğinde ikisi birlikte yiğidin kucağına oturdular cebinden çıkardı çikolatayla ikisini de mest etmişti Baran yağmurun elindekini çekiştirerek onun kabını kırmızı olduğunu benim elimdekinin mavi olduğunu diyerek huysuzlanmaya başladı Yağmur şen şen erkeksin kırmızı benim men men kızım dediğinde Yiğit yağmurun yanağından öperek sen nasıl uyanık bir kızsın dediğinde yağmur kıkırdamaya başladı Yiğit baran'a dönerek bak amcam o haklı sen erkeksin sana mavi o kızdır diye ona da kırmızı dediğinde.






Baran elindeki çikolataya bakarak kırmızı olduğunu anlayınca tuttu onu yağmura verdi kendi de mavi çikolatayı alarak ben erkeğim değil mi amca dediğinde elini sinesine vurarak konuşuyordu hiç yanaklarını öperek kıvırcık saçlarını kurcalamaya başladı evet amcam sen erkeksin dediğinde kahkaha atarak yağmura baktı gördün mü amcam da bana erkek şin babam elini karnının üstüne koyarak kahkaha ile gülmeye başladı Davut baba çocuklara bakarak dedeye gelmek yok mu dediğinde ikisi omuzlarını silkerek biz sana küsüz Davut Baba sorduğunda neden diye çünkü sen barış'ı daha çok seviyorsun dediğinde.





Davut Baba kucağına açarak hayır öyle bir şey yok sizler benim ilk torunlarımsınız o yüzden sizleri çok seviyorum gerek kucağına açtığında tekrar gitmediler neden diye sorduğunda işte dedikleri zaman avut Baba kucağıma gelirseniz size para veririm dediğinde ikisi de koşarak dedesinin dizlerine oturdular Davut Baba çıkardığı parayla her birine bin TL verdi ikisi parasını alarak koşmaya başladılar anne bizi markete götür dediklerinde onlara bakarak kucağıma açarak hadi gelin ben sizi götüreceğim arabayla gidelim ve gerek dediğinde.





YARAMAZ GELİN (TÖRE) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin