28.BÖLÜM

492 24 1
                                    

Rabb'ime bu günü bana gösterdiği için şükrettim içimde ne kadar ona kırgın da olsam onun burada nefes alması bile bana yetiyordu kızımı öyle bir neşeyle sarılıyordu ki böyle bir neşeyle bana da sarılmasını isterdim ama her şeyi bir gün toparlanacaktı böyle Umut ediyordu dün gece günümüzde.

Emre eve gelmişlerdi onlar iki gündü bağ evindelerdi zilan'ın döndüğünü daha bilmiyorlardı belki de biliyorlardı onlar bana söylemiyorlardı elif'le Yunus el ele tutuşarak yukarıdan indiğinde Elif çocukları ve silahı gördüğü gibi yüzünüzün elini bırakarak bizlere doğru koştu abla diye bağırdı ablasına sımsıkı sarıldı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı sen beni nasıl bırakırsın hiç mi düşünmedin.

Elif'in sensiz ne yapar içimde kocaman bir boşluk bıraktın bunun farkında mısın abla sen benim ablam değil annemdin hiç mi düşünmedin sensiz bir günüm geçmezken koskocaman 4 yıl araya sığdırdın sen hiç mi için yanmadı bana ellerini boşlukta sallayarak gözyaşlarını akıtıyordu lif'in o ağladığı anları görünce İçim acıdı.

Ama yine de o şanslıydı çünkü o zilan'a sarılıp duygularını dile getirebiliyordu ben onu da yapamıyordum sonra kendini geri çekerek karşısına dikildi sen beni öyle bir kırdın ki abla çünkü sensiz geçen her günün acısını ta burada hissettim diyerek...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ama yine de o şanslıydı çünkü o zilan'a sarılıp duygularını dile getirebiliyordu ben onu da yapamıyordum sonra kendini geri çekerek karşısına dikildi sen beni öyle bir kırdın ki abla çünkü sensiz geçen her günün acısını ta burada hissettim diyerek sol elini kalbinin üzerine koyarak ablasına gösterdi burası sensiz bir çöl gibiydi dediğinde Elif tekrar onu sinesine çekerek sımsıkı sarıldı ben seninle her gün konuştum her gün görüntülü konuştum dediğinde.


Elif kendini hırsla geri çekerek sarılmak gibisi konuşmak gibisi yan yana oturup dertleşmek gibisi olmuyor abla uzaktan uzağa konuşmak çok zordu abla Bir daha beni sakın ama sakın bırakma beni sensiz sınama bu sınav çok kötüydü her sınavı geçtim ama bunu geçemedim dedikten sonra arkasına kucağındaki çocuklara baktığımda koşar adımla çocukların yanına koştu ikisine sımsıkı sararak şimdi bunlar benim yerlerim de diyerek ikisini ya da öpücük kondurdu yüzündeki öpmediği hiçbir zerresi kalmadı Yağmur hafiften huysuzlanıp yapma bıyık beni ama Baran teyzesini benimsemişti galiba Yağmur öpülmeyi fazla sevmiyordu onu kucağıma alarak dizlerime oturttum ellerimi o kıvırcık saçlarından gezdirerek okşadım dudaklarımı saçlarına bastırarak benim kızım öpülmeyi sevmiyor mu dediğimde başını hızla salladı doğru tahmin etmiştim Baran teyzesinden ayrılarak gelip dizime oturdu.

Yunus Emre hocaları açarak amcaya gelmek yok mu dediğinde bana kahkaha attı ben seninle telefonda konuşmuştum sen benim Emre amcamsın dediğimde Yağmur kucağımda hızla inerek baran'dan önce Yunus Emre'nin kocayla koştu o benim dediği zaman hepimiz kahkaha ile gülmeye başladı Baran benim de amcam Yağmur Emre'nin yanağını okşayarak yanına öpücük kondurduğunda Yunus Emre bak benim yeğenim yakışıklıktan anlıyor babasını bırakıp yakışıklı amcasının kucağına koştu dediğinde annemle babam arkada gülerek geliyorlardı sofra hazırdı hepimiz sofraya oturduğunda.


YARAMAZ GELİN (TÖRE) TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin