Titanic ▷ Stucky

10 Nisan 1912

Bölüm 3

İyi okumalar

Bucky, kendisinin ve Winifred'in süitine getirilen sandıkları karıştırdı. Tabii ki çok büyüktü; tıpkı kendilerine söz verildiği gibi. Bir "milyoner" süitiydi. Bucky, bunların iki yatak odası, bir banyo, bir klozet, bir gardırop odası ve geniş bir oturma odasından oluştuğuna inanamadı. Ayrıca, dışarıda özel elli metrelik gezinti güvertesi vardı. Lüks neredeyse göz kamaştırıyordu. Bucky lüks içinde büyümüştü, bu yüzden gerçekten bu onun alıştığından farklı değildi fakat abartıydı.

Sahip olduğu tüm zenginlik ve refahın şimdi yüksek bir fiyat etiketi ile geldiğini biliyordu. Şu anda özel gezinti güvertesi gösterilen ve gerçekten bu alanı birkaç günlüğüne ödünç aldığında sanki mekanın sahibiymiş gibi personele emirler yağdıran Alexander Pierce şeklinde bir fiyat etiketi. Bucky, oturma odasına geri döndüğünde, kişisel eşyalarının nereye yerleştirilmesi gerektiğini yönlendirerek onu görmezden gelmeye çalıştı.

"Size bir konuda yardımcı olabilir miyim, efendim?"

Bucky başını kaldırıp baktığında hizmetçisi Darcy'nin bavulları açmayı bıraktığını ve şimdi onun yanında durduğunu gördü. Etrafındaki şeylere işaret etti.

"Belki olabilirsin," dedi. “Satın aldığım tüm resimlerin olduğu kasaları arıyorum. Onu gördün mü?"

Darcy parmağını çenesine götürüp tüm kasalara baktı. Özellikle birini gördüğünde parmağını kaldırıp işaret etti

"Ah." Darcy bavullar arasında manevra yaptı. "Bunların senin istediklerin olduğunu tahmin ediyorum."

Biraz çaba sarf ederek çıkardı – Bucky ancak çıktıktan sonra yardım teklif etmesi gerektiğini düşündü – ve elbette, içinde yakın zamanda satın aldığı tablolar vardı. Bucky onları gözden geçirmeye başladığında sırıttı. Özellikle biri ilgisini çekmişti ve önce onu bulmak istiyordu.

"Hangisini arıyorsunuz efendim?"

Bucky'nin damarlarında bir minnet dalgası dolaşıyordu. Pek çok insan bu konuda yardım etmeye bu kadar istekli olmazdı. Darcy'ye Winifred tarafından Bucky'nin eşyalarını onun için açması söylenmişti, ancak bunun yerine Bucky'ye yardım etmek için uğraşıyordu.

"Hemen hemen hepsini," dedi ona. "Bu benim favorim. Ve lütfen bana Bucky de."

Darcy gülümsedi. "Hepsinin çıkarmamı ister misin, Bucky?"

Bucky buna cevap vermeden önce tereddüt etti. Bu teknik olarak annesiyle  paylaştığı süiti olsa da, Alex onların burada duvarlara asılmasını istemeyebilirdi. Bu, bir şeyin nasıl olmasını istediğine kendisi için son karar vermesi olabilirdi. Evlendikten sonra, Alex muhtemelen bunları hiçbir yere asmasına izin vermeyecekti. Belki onları tutmasına bile izin verilmeyecekti.

"Evet," dedi Bucky, özgürlüğün son kez tadına varmak için. "Burayı biraz renklendirelim, ah! İşte burada."

Aradığı tabloyu çıkardı ve ona hayran kaldı. İçi huzurla doldu. Fırtına öncesi sessizlikti belki bu. Sanatçının uyumsuzluk denizinde ahengini bulması gibiydi. Belki Bucky yeterince çabalarsa, o da uzun zamandır yoksun olduğu uyumu bulabilirdi.