Taehyung'dan
Çantamı kontrol edip son bir kez aynaya baktım, gayet iyi gözüküyordum. Saate baktığımda çoktan 09.00'a geldiğini fark ettim. Aceleyle evden çıktım. Çok heyecanlıydım. İlk iş günümdü bugün. Üniversitede tek hayalim bu şirkete girmekti ve başarmıştım, zor da olsa girmiştim şirkete. Annemle babam da yaşasaydı çok sevinirdi eminim. Sonunda şirkete ulaştığımda geç kaldığımı fark etmiştim. Kapıdan girdiğimde Bay Parkla karşılaştım. Ofis sorumlusu olduğunu öğrendiğim Bay Park bana nerede çalışacağımı gösterdi. Bay Park iyi biriydi, nazik ve anlayışlıydı. Bir süre çalıştıktan sonra kahve molasına çıkmıştım. Kahvemi alıp terasa gidince Bay Park'ın da orada olduğunu gördüm. Beni ufak bi el işaretiyle yanına çağırmıştı.
Jm: Merhaba Taehyung.
Th: Merhaba Bay Park.
Jm: Bana Jimin diyebilirsin, bu kadar resmi olmana gerek yok aynı yaştayız.
Th: Peki Jimin.
Terastan aşağıya doğru baktığımda lüks bir arabanın içinden şık giyimli birinin şirkete doğru yürüdüğünü gördüm. Jimin baktığımı fark etmiş olacak ki;
Jm: Bu Bay Jeon. Jeon Jungkook. Bu şirketin sahibi. 2 yıl önce babası emekli olunca şirket ona kaldı.
Ona anladığımı belirtir bir şekilde kafa salladım. Kahvelerimiz bitmiş ve işe dönmüştük.
Çıkmama az bir zaman kala Jimin beni yanına çağırıp bir kaç dosyanın fotokopisini çekmemi rica etti. Fotokopi makinasının nerede olduğunu söyleyip kağıtları elime tutuşturdu. Giderken kaygan zemin yazısını görmeyip daldığım koridorda, ayağım kayınca düşeceğimi anlayıp gözlerimi kapattım. Ama düşmedim. Biri beni tutmuştu. Gözlerimi araladığımda beni tutan kişinin Bay Jeon olduğunu gördüm. Belimi kavrayan eli o kadar sert tutuyordu ki, boynumda hissettiğim nefesiyle öleceğim sandım. Beni yavaşça bıraktı, bıraktığı an sanki boşlukta hissettim. Kolları kocamandı neredeyse belimin tamamını sarmıştı. Beni düzeltti ve ;
Jk: Daha dikkatli olmalısın..
Adımı sorarmışçasına bakmıştı gözlerime;
Th: Taehyung. Kim Taehyung.
Jk: Daha dikkatli olmalısınız Bay Kim.
Th: Özür dilerim Bay Jeon.
Bana baktı. Gözlerime öyle bir baktı ki sanki her şeyi bilmek istiyor gibiydi. Tam o an zaman durmuştu sanki. Kahverengi gözleri çok derindi. Kırmıznın en güzel tonuydu sanki. Uzun boyu yüzünden yukarı bakmak zorunda kalmıştım. Kısa değildim ama onun yanında ufacık kalmıştım. Yaşanan olay sonrası Bay Jeon sırıtıp yanımdan ayrılmıştı. Neye güldüğünü ancak aynaya baktığımda anlamıştım. Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Çok utanmıştım...
Jungkook'tan
Hiç bu kadar güzel bir erkek görmemiştim. Buğday teni ve siyah saçları o kadar mükemmel duruyordu ki.. Boynuna yaklaştığım o an âdeta nefesim kesildi. Çok güzel kokuyordu. Onu öpmek isteyeceğim kadar güzeldi. Bu adam benim olmalıydı. Sadece benim...
BÖLÜM SONUU 💗✨
FİKİRLERİNİZİ BELİRTİRSENİZ ÇOK MUTLU OLURUMM💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyes On Mine •Taekook
FanfictionBelimi kavrayan eli o kadar sert tutuyordu ki, boynumda hissettiğim nefesiyle öleceğim sandım. Beni yavaşça bıraktı, bıraktığı an sanki boşlukta hissettim. Kolları kocamandı neredeyse belimin tamamını sarmıştı. Beni düzeltti ve ; Jk: Daha dikkatli...