Fütursuzluğa uğrayan düşlerin içine dikilen umutsuzluk heykelleri, sancaklarda parlamaya devam ediyor.
Yaşadıklarından aldıklarım; gözlerimin önünde yarınları toprağa gömüyor.
Ben senin gözlerinin içinde derin bir bilmece, baktıkça karmakarışık oluyorum.
Korkuyorum.
Korkularımın içinde hala ayakta kalmaya çalışan adamlığıma istinaden; garip resmiyetlere bürünüp, saklanıyorum en derinine.
Sonbaharın dökülmesi gibi, gözlerimin altında oluşan morlukların üzerindeki çiğ tanelerine sor beni.
Onlarla yıkanıyorum.
Göz torbalarımdan haber al, onlarla tutunuyorum.
Adam Faver'in Olasılıksız'ını mutlaka oku.
Kendimi olmazlara sığdıran tutarsızlığımla, olur hayat yaşar gibi kandırıyorum herkesi.
Kuyruğum dik olsun istiyorum, akrep dokunmasın.
Alüminyum folyo içinde saklanan yüreğim, dıştan parlak gözükürken, içten içe koflaşıyor.
Eksiliyorum...
Saç tellerimden başlayan tutarsızlıklar, tırnaklarının arasına sıkışıp kırılmayı seçiyorlar.
Velev ki uçarı zamanların içinde, hala aynı kalmanın onurunu yaşarken,
Kirli dediğin dünyaya, katlanma derdindeyim.
Daha ne kadar yükselebilirim, hiçbir fikrim yok.
Anlatamam kimseye Uranüs'ü, Neptün'ü.
Anlatamam kimseye sevişmeyi ve seks'i.
Gereksiz avuntular bağışlayıp, öldürmeye çalışıyorum dengesizlikleri.
Kapının gıcırtısı, penceredeki kuş ve yere düşen sürahi bozdu sessizliğimi.
Lütfen iyi biri ol ve öyle tepeden izle beni.
Manipüle edilmiş heyecanlarım, boşluğumdaki tuhaf ağrılarla ruhumu okşamaya devam etmekte.
Kırık yarık yolların ortasına uzanmış, başımı gökyüzüne kaldırmış ve seni görmek istediğim gecelerde aramaktayım huzuru...
Megaloman bu hayatın içinde, devasa starlar arayıp, kurtarmaya çalışıyorum kimsesizliğimi.
Milyonların içinde kaybolan starlarım; epeyce yalnız olmama neden oluyor.
Olsun... İyi kalpli bir çocuğun duasında saklıyorum hürriyetimi.
Susma ve konuşma eylemini aynı anda yapan dudaklarım,
Öylesine kurudular ki; kanatılan zamanlar kabuk tutmakta ısrarlı gibi.
Yolma beni!
Karanlık karamsar gibi dururken; ben o siyahın içinde buldum tüm renkleri.
Bu dünya benim renklerimi taşıyacak kadar cesur değil,
Ama ben seni aşk ile sevebilecek kadar güçlüyüm.
Saçlarımın üzerindeki siyah gözüken aklarla taş çıkartıyorum doksan yaşındaki insanlara.
Yaşadığım bu hayatla; meydan okuyorum Yunanlısına ve Romalısına.
Amor'a, Eros'a...
Seninle ben değiştim, 22lik ömrüm baş kaldırır bu topluma.
Sadece inan ve bağışla.
Çünkü huzursuzluklara katlanmak mümkün değil.
Benim derdim senden, senin derdin benden eksik değil.
Biliyorum herkes acı dolu.
Amma kimse ' acınacak halde değil!
Kahve ile...
Emrah Sağlam
www.emrahsaglam.com
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sayı'10
Random10. sayımızla tekrardan merhaba, Bu sayıda; bir “Fuar” heyecanına kapıldık gitti, sayfalar çoğaldı. Nisanın soğuk geçmesi yaza özlemimizi azdırdı. Belki de şehir ve sıkıştırdığı hayatlarımız dile geldi. Herhangi bir dosya konusunda odaklanmadan (k...
