Aşk Okulu

Yeni Okulun Yeni Aşkı

(12 Ekim 2022)

Okulu ilk günü. Sabahın bir köründe kalkıp hazırlanmaya başladım. Ama maalesef sevgili kolejimizin mükemmel kuralları olduğu için serbest gidemiyorum. Annem,babam ve kardeşim de hazırlandıkdan sonra sabahın bir körü yola çıktık. Yolda sadece Eylem'le aynı sınıfta olmak istedim.

   Yaklaşık yarım saat sonra okula vardık. 3. Kata çıktım.  7/D yi aradı gözleri direkt. Ben söylemeyi unuttum ingilizce sınavında
7/A'dayım , normal sınıf olarak tüm okulda 4. Olarak 7/D'deyim. Sınıfa girdim . Önden 2. sıraya oturdum ve sınıftakilere baktım.  Sınıfta 2 kişi vardı. Biri esmer,kırmızı siyah gözlüklü, siyah saçlı bir oğlandı . Sizi yabancı olarak görmüyorum o yüzden direk doğru söyleyeceğim.  Yani çocuk tatlıydı. Konuşmak istedim ama okula ilk gelen kızın direk bir erkekle konuşması... Beni yavşak olarak çıkartırlar diye korktuğum için konuşmadım. Diğeri de deneme sınavında gördüğüm bir kızdı. Hatta Mina ismini söylemişti. Neydiiii?! Hah hatırladım "İlke". Bu saçı garip kesimli, kısa boylu, ne olduğuna anlam veremediğim bir şekile sahip gözlükleri vardı. Sınıftaki ilk işim sınıf listesine bakmak oldu gözlerimle  "Eylem" yazısını ardım ama koskoca 20 kişi arsında onun ismi yoktu. Ama gözüm bir isme takıldı "Sarp Coşkun ARSLAN ". Büyük bir ihtimalle bu o çocuktu. Tatlı dediğim hani. Tipi tam olarak bu ismi simgeliyordu bana.

   Sınıftaki kişi sayısı gittikçe artıyordu . Ama Eylem'i göremiyorum. Dersin başlamasına son 15 dakika kala Eylem geldi. "Günaydın!" Dedim tüm samimiyetimle. Oda bana göz kırparak günaydın dedi çantasını bıraktı bana ismimi felan sordu ve bir şekilde konuşma başladı. Belki aynı sınıfta değildik ama yan yanaydı sınıflarımız. Ne olmuş aynı sınıfta değilsek. Teneffüste felan konuşurduk yani.

   Ders zili çaldı.  Bahçeye indik. Müdür 1 saatlik boş konuşmasını yapacaktı. Onu da sıcaktan geberirken bi şekilde dinledik. Sınıflara geçtik. Tanışma faslı felan derken sıra o kırmızı siyah gözlüklü çocuğa geldi. Evet, yanılmamışım. Çocuğun ismi "Sarp Coşkun Arslan".  Diğer gereksiz insanların ismini de öğrendikten sonra hoca bizi saldı.

  Eylem'in yanına gittim direkt. Eylem bana baktı ve eliyle ona yaklaşmamı söyledi. Eğildim. "Benim arka çaprazımda tam senin tarzın bir çocuk oturuyor.  Gel bizim sınıfa gidelim .Çaktırmadan bak " dedi. Bende 40 yıldır bu anı bekliyormuş gibi "TAMAM!" dedim. Sınıfa gittik. Çocuğa baktım... Anasını satayım. Bu çocuk çok yakışıklı. Saçları kahverengi, yuvarlak gözlüklü,tarzı bad boy tarzı, çenesi yüzüne göre biraz uzun ama oda yüzüne tam bir yakışıklı erkek sıfadı vermiş. "Kanka- bu çocuk yok yakışıklı lan!" Dedim biri duyar diye korkak tısak sesimle.
Eylem bulduğu erkekle gurur duyar bir biçimde "Demiştim.Sen bide onun sesini duy."
"Adı ne bu yakışıklının?"dedim. Eylem koşarak sınıf listesine baktı. "Kasım Can GÜVEN" Eylemin kulağına eğildim "çocuğun ismi bile yakışıklı." dedim. Ve bağıra bağıra gülmeye başladık.
Ve ders zili tüm mutlu kahkahalarimizi bozdu. Maalesef derslere geçtik. Ama aklım Coşkun'da kalmıştı biraz da olsa . Ama umurumda değildi. Kasım benim aklımı başımdan almıştı...