Tamam sen sıç ben bekliyorum

97 6 16
                                    

bunun dansını öğrenmeye çalışıyorum ama çok zor valla deliricem ya WERTYJUKUHYGTFRD

''CHAN HYUNG?'' 

''SEUNGMİN?''

''JEONGİN?'' Gördüklerimin şokunu atlatamamıştım. Tuvaletten kaçmaya yeltendim ama Chan hyung beni ensemden tuttu ve kapının önüne geçti.

''hoop nereye aslan parçası?'' Seungmin hyung elini saçlarına geçirmiş, tuvalette dönüp dururken Chan hyung mafya babası havasına girmişti.

''Abi valla bende para yok, böbreğimi de almayın nolur çoluğum çocuğum var benim'' ikisi de bana özürlüymüşüm gibi baktı. Sonra Chan hyung derin bir nefes aldı.

''Jeongin saçmalama bir, kendin mafya dizisinde falan mı zannettin?'' Anlık bir kendime geldim ve ''doğru söylüyorsun'' anlamında başımı salladım. Chan hyung dudağını ısırdı.

''Biz Seungminle çıkıyoruz.'' Şaşırmış gibi gözlerimi büyüttüm.

''Aaa harbi mi ben akrabasınız falan diye düşünmüştüm valla'' Seungmin eliyle kafamı ittirdi.

''Dalga geçiyor bir de şerefsiz.'' Güldüm.

''Ne zamandır var bu aranızdaki şey?'' Chan hyung ve Seungmin bakıştı. 

''Yaklaşık 1 haftadır.'' Bunu söylemesiyle şaşkınlıkla Seungmin'e döndüm.

''Bize ne zaman söylemeyi planlıyordunuz?'' Bu sefer Chan hyung atıldı

''Söyleyecektik valla hatta bugün herkesi toplamayı planlıyorduk'' Seungmin de onayladı. Şoku atlattıktan sonra ikisini tebrik ettim.

''Tamam altıma sıçıcam bırakın beni ya!'' Tam o sırada zil çaldı. Ve ben daha tuvalete girememiştim bile. Mecbur sınıfa gittim çünkü ders bay lee'nindi. Ve kendisi 1 saniye geç gelenleri bile derse almıyordu.

Sınıfa geldiğimde hoca çoktan derse girmişti.

''siktir..'' Etrafıma bakınıp müdürü yokladım.'' arkamı döndüğüm an Hyunjin'i görmeyi beklemiyordum.

''Niye derste değilsin olaf?'' Bir anda konuşmasıyla irkilip sıçradım. Hafif kıkırdadı. Sonra arkadan gelen müdürü gördük. O bizi fark etmeden ben Hyunjin'in bileğinden tutup aşağı kata koştum. Geldiğimizde stresten bileğini bırakmayı unutmuşum.

''Bana temas etmekten çok mu hoşlanıyorsun?'' bunu demesiyle bileğini hala tuttuğumu fark edip bıraktım. Salak salak sırıttığı için dirseğimi karnına geçirdim. 

''Lan napıyon olaf!'' Gözlerimi devirdim ve hala tuvaletim olduğunu hatırladım. Tuvalete yöneldim.

''olaf nereye ya! ben gezeriz falan diye düşünüyordum.'' Ofladım. 

''Sıçıcam hyunjin izin verirsen.'' Hyunjin anladığını belli etmek için başını salladı.''

''Tamam sen sıç ben bekliyorum'' Hyunjin'e ters ters baktım.

''Niye bekliyorsun be siktir git'' elini kalbinin üstüne koyup ağzını ''o'' şekline getirdi.

''Çok ayıp hiç yakıştıramadım.'' Omuz silktim ve tuvalete girdim. İşim bittikten sonra çıktım ve ellerimi yıkadım. Tuvaletten çıkıp kantinde oturmaya gidecektim. Ama kapıyı açtığımda Hyunjin'in çavuş gibi dikildiğini gördüm.

''Lan sen gitmedin mi?'' Başını iki yana doğru salladı.

''Dedim ya bekliyorum diye.'' Elimle alnıma vurdum. Hyunjin ise bana önümüzdeki kapıyı işaret etti.

''Hadi bahçeye çıkalım.'' 

''Yo niye?'' Hyunjin bir şey demeden elimi tuttu ve beni bahçeye çıkardı.

dayı avcısı |hyunin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin