4# Beyaz atlı prens

4 1 0
                                    



Aradan 1 ay geçmişti Jungkook Taehyung'a daha da bağlanmıştı. Hergün'ünü onun ile geçiriyor Taehyung da bundan hoşnut oluyordu. Jungkook'un resim ile arasında bir bağ oluşmuştu. Ama tüm bu yaşadıkları ne yazık ki ölmek isteme düşüncesini yok etmeye yaramamış . Ne kadar Taehyung'u bırakmak istemiyor olsa da Taehyung'dan ayrılınca dünya eski haline geliyordu. Bu acılara yenileri ekleniyor daha acı verici olmaya başlıyordu. Ve o gün yarın Jungkook'un doğum günüydü. Bugün hasret giderecek ti. Taehyung ile doya doya vakit geçirecek ti. Bugün ilk defa ondan bir ricası olacaktı onunla lunapark a gitmek isteyecek ti. Son gününü ilklerle geçirmek istiyordu... Bu onun son günüydü.

Sabah gözlerimi artık beni hiçbir şekilde etkilemeyen güneş ışıkları ile uyandım. Babam yok muydu? Neden her sabah yaptığı gibi odamı basmadı yada kapının önünde bana bağırmadı? Odamda ki lavaboyu kullanmayı tercih edip soğuk bir duş aldım. Daha saat erken di okula gidecek ve okuldan sonra Taehyung ile vakit geçirecek tim. Duşumu alıp güzelce hazırlanmış ve okula gitmek için evden çıkmıştım. İlk ders görsel sanatlar...

Herşeyi anlatmanın zamanı gelmişti. Öğrenecekler di ama önce ilk Taehyunga söylemeliyim. Ders zili çalmadan yanına gittim. Fakat bir dakika normal resim öğretmenimiz de burdaydı.

"Jungkook..." Gittim ve resim hocasına selam verdikten sonra Taehyungun önünde durdum.

"Hocam konuşabilir miyiz eğer müsaitseniz?"

"Tabiki." Sınıftan çıkıp dolapların olduğu köşelerde durduk. Duvara yaslanıp beni dinlemeye başladı.

"Ben anlatmaya karar verdim. Size herşeyi anlatacağım, en başından."
Kollarını açmıştı göz yaşlarım akıyordu. Teması sevmiyor olsam da şuan buna ihtiyacım vardı, açtığı kollarının arasına girip başımı göğsüne koymuştum. Öylece kalakaldık, dakikalarca...

"Anlatmak zorunda değilsin seni zorlamak istemem tavşancık." Başımı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.

"Anlatmam gerektiğini hissediyorum, iyi gelecekmiş gibi..."

"O zaman seni dinliyorum cookie"

"Ortaokulun ilk dönemiydi yanlış hatırlamıyorsam ara tatildeydik. Ailem tatile gitmek istiyordu ben ise evde kalıp arkadaşım Jimin ile oyun oynamak istiyordum. O zaman annem çok istemişti gelmemi Taehyung ama onun sözünü dinlemedim. Kavga etmiştik ne kadar annemi sevsem de o gün yaptım onu sırf arkadaşım için. Gece gidiyorlardı tatile o gece... Trafik kazası yüzünden hem ikizimi hemde annem ve babamı kaybettim. Acı veriyordu yaşamayı hakettiğimi düşünmüyordum. Beni bir yurda verdiler orda ki kişiler sırf kişiliğim ve görünüşüm için zorbalık yaptılar. Hatırlıyorum da orda bir depo vardı fareler dolu ve alaca karanlıktı. Bir gece annemi özlediğim için çok ağlamıştım sessizdim ama uyuyamadıkları için görevlilerden gizli beni oraya kilitlemişlerdi. Kışın o soğukta sabaha kadar fare dolu yerde kalmıştım. Çok korkunç bir geceydi onu hiç unutmam. Yıllar sonra Liseye geçeceğim zaman Japonya'dan Kore'ye yeni taşınmış bir aile beni evlat edindi. İyi bir aile idiler. İkisi de işte olduğu zaman istediğim gibi koca malikane de dolaşır doya sıya istediğim tüm abur cuburları yerdim. Ama bir gün üvey annem yurt dışında işi olduğu zaman babam evde ki tüm çalışanları korumaları bile göndermişti evlerine. O gece olan oldu ilk şiddet sonra tecavüz... O gün başladı herşey odamdan çıkamaz olmuştum sadece ikisinin de yurt dışına gittiği günlerde bi yemek yemek için çıkıyordum yoksa gerisi yalan. Evden defalarca kaçmaya çalıştım ama üvey babam peşime korumalar taktı ve şuan yurt dışındalar herşeyi ama herşeyi bugün bitireceğim. Nitekim çiçeklere birde alttan bakmaya gidiyorum."

life teacher°taekook°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin