Dün okuldan döndükten sonra jungkook bana mesaj atmıştı yarın müsaitsen bize gel ben yarın müsaitim demişti.
Bende hemen kabul etmiştim ve şimdi cumartesi sabahına uyanmış hazırlanıyodum üstüme gri bir sweatshirt altıma da dar siyah bi pantolon giydim hazırlanırken telefonuma mesaj geldi
Jungkook:
Jimin aşağıdayım bekliyorum seniDünya güzeli:
Ne jungkook ben kendim gelirdimJungkook:
Geldim bile bekliyorum hadiiDünya güzeli:
Offf jungkook tamam geliyorumSaçlarım uzun olduğu için arkadan bi toka yardımıyla toplayıp kapıdan tam çıkıyodum ki tae beni durdu
"Jimin nereye gidiyosun" ben bu çocuğa jungkook'a gidiyorum dersem kesin yine saçmalıyıcak durduk yere
"Dışarı çıkıcam biraz hava almak için" "ha bekle o zaman bende geliyim" "hayır hayır gerek yok yalnız kalmak istiyorum" kaşlarını çattı "sen yalnız kalmak istiyosun emin misin" "eminim tae merak etme byy~" "peki görüşürüz jim"
Evden çıkıp derin bir nefes çektim içime jungkook'un arabasını görünce oraya doğru gidip öne bindim
"Merhaba" "merhaba jungkook" arabayı sürmeye başladı "nasılsın görüşmeyeli"
"İyiyim jungkook ya sen" gülümsedi "ben de iyiyim" gerçekten gülümsemesi çok tatlı aman banane ki sevgilisi düşünsün kafamı çevirip camdan dışarı bakmaya başladım jungkook o sırada müzik açtıUsher no limit
Bu şarkıyı seviyorum o yüzden istemeden gülümsemiştim yola bakmaya devam ettim sonra büyük lüks bir villanın demir kapısı açıldı ve biz içeri girdik
(Villa)
Durduğunda bir koruma benim bir korumada jungkook'un kapısını açtı biz indikten sonra anahtarını korumaya verip yanıma geldi tanrım çok fazla koruma var etrafta ve hepsi çok sert görünüyolar
"Jimin içeri geçelim" başımı salladım evi gerçekten güzeldi ne iş yaptığını merak etmeye başladım hiç baba parası gibi durmuyodu yani kendimden biliyorum ben baba parası yiyen biriyim evet jungkook kadar olmasa da benim babam da kendi çapında zengin biriydi bu zaman'a kadar hiç bir lafımı ikiletmeden ne istersem almıştı.
Evin içine girdiğimiz de her yeri siyah mobilyalarla doluydu gerçekten siyah aşığı olmalı evin içinde bir çalışan bile görünmüyodu ama dışı sanki yüzlerce koruma var gibiydi
"Jimin istediğin bir şey var mı" "ah hayır teşekkür ederim" "kahvaltı yaptın mı sen?" "a şey hayır yapmadım" "tamam o zaman sen otur ben hemen kahvaltı hazırlıyayım" "gerek yok kendini yorma" "jimin bende kahvaltı yapmadım zaten beraber yaparız işte" "peki yardım edebilirim" "gerek yok jimin otur sen hemen hazırlarım ben" gülümseyip başımı salladım sonra o mutfak diye düşündüğüm yere gitti tanrım iyi ki kabul etmedi hiç bir şey yapamıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Student Love Of The Mafia "jikook"
Fanfiction"İnanmıyorum gerçek mi bu çocuk" "Gerçek olamayacak kadar güzel" -MPREG-