Aşırı derece şiddet içerir rahatsız olacaklar lütfen ona göre okuyun!!!
......
"Demek jung-in aferin çocuk ölmeden önce bir işime yaradın" sırıttım "n-ne" bir anda elimdeki küçük baltayı serçe parmağına vurdum yere düştü ve o esnada yere damlayan kana zevkle sırıtarak baktım acı içinde çığlık atan bedene gözlerimi çıkardım.
Sırıtarak o acı çığlıklar atan bedene bakıp yüzüne yaklaştım "kimse benim yerimi benden izinsiz izleyemez dostum dahi olsa benden habersiz izlemesine asla izin vermem" bütün parmaklarını aynı şekilde baltayla doğrayıp yere düşüşünü izledim
Şimdi ise o çığlık atarken bende keskin bıçağı mı almış elimde oynuyodum "hm bence göz yaşının rengi hiç güzel değil" elimdeki bıçağı sağ gözüne batırıp içinde döndürdüm bağırarak çığlık attı
"Hah işte bu renk sana yakıştı kırmızı benim en sevdiğim renktir hm diğer göze de yapalım" "yalvarırım nolursun NOLURSUN YAPMA AHHHH" birden batırıp bıçağı içinde döndürdüm
Kahkaha attım "kimse benim alanımı benden izinsiz izleyemez izlerlerse sonu senin gibi gözleri oyulmuş olur" bıçağı yere atıp adamımın yanına gittim "acı çeksin bir süre bayılsa bile ayıltıp acı çekmesini sağlayın sonra başına sıkabilirsiniz" "tamam efendim"
Namjoon'un yanına gittim "tanrım adama ne yaptın sen o nasıl çığlıklardı" omuz silkip umursamaz bir şekilde duygusuzca konuştum "sadece gözlerini oydum parmaklarını kopardım" şaşkınlıkla yüzüme bakıyodu "ne cidden senden korkuyorum" "bana kötülüğün olmadığı sürece korkmana gerek yok"
"Ah neyse ne kimmiş burayı izleten" "kim jung-in hazırlanın yeni bir yer almaya gidiyoruz" sırıtıp ordan uzaklaştım lavaboya gidip elime bulaşan kanları yıkadım bu kanı yıkamak hoşuma gidiyordu çünkü bana kimsenin yanlışı olmadıkça dokunmam
Evet işte gerçek ben buyum öyle dışarıdan göründüğü gibi olmayan psikopat biriyim acıdan zevk alan bir insanım...
Jimin'den devam
Jungkook beni bıraktıktan sonra birden gaza basıp gitmişti bende kapıyı çaldım tae kapıyı açtı "ooo hoş geldiniz jimin bey" gözümü devirdim "hoş buldum tae" "lan siz hayırdır açıkla bana" "kapının önünde mi tae içeri geçsek daha mantıklı sanki" "tamam be geç normalde almazdım seni eve ama merak ediyorum o yüzden mecbur" tekrar gözlerimi devirip içeri geçtim koltuğa oturdum tae de gelip dibime girdi sanki alan yokmuş gibi
"Anlat dinliyorum" "off tae bir şey yok evine davet etti araba çok sevdiğim için koleksiyonunu gösterdi" "ne koleksiyonu" "araba" "kaç tane vardı ki" "bilmiyorum saymadım ama 20'den fazla olduğu kesin" "vay anasını amk biz daha birini zor alıyoruz adama bak" "şirket sahibi bi zahmet" "bu yaşta babasınındır kesin" "sanmam kendimden biliyorum baba parası yiyen biri gibi değil"
"Doğru bunu en iyi sen bilirsin" "kes be açım ben yemek yok mu" "var jimin bey mutfakta" "teşekkürler bebeğim" göz kırpıp güldüm "şimdi anandır bebek diyicem de ayıp olucak" "aynen öyle bebeğim" "jimin siktir git sikerim görürsün bebeğin kralını" kahkaha atıp mutfağa gittim bir şeyler atıştırıp salon da tae'yle film izledik şimdi ise akşam olmuş ve odama gelmiştim yatağımda telefonumda uğraşıyodum...
Jungkook'tan devam
Kim jung-in denilen herifin depolarını bi anda saldırmış elinden almıştım biraz işkence edip gerisini adamlarıma bırakıp eve gelmiştim şimdi duş almış üstümü giyiniyodum üstümü giyip nemli saçlarımla yatağımın üstüne oturmuştum komidinin üstünde ki telefonu mu alıp jimin'e yazma kararı aldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Student Love Of The Mafia "jikook"
Fanfiction"İnanmıyorum gerçek mi bu çocuk" "Gerçek olamayacak kadar güzel" -MPREG-