Yazardan: neyse işte öykü anne ve babasına her şey anlatır babası ilk 1 hafta öykü ile konuşmaz ama sonra oda dayanamaz afeder ve kızının yanında olur neyse işte öykü güzler geçtikçe karnı büyür ve isteğram hesabını da değiştirir ve tamamen kendine yep yeni bir sayfa açtı ama tek bir şey vardı hala unutamadı bir vardı oda sevdiği adamdı bu arada ela ve emir ve deniz öykünün giti günden ber öyküyü çok merak ederler banuyu ararlar ama banu öykünün yanında oldunu söyler ama Öykü onlar ile konuşmak istemediğini söyler ama ela emir deniz sürekli ısrarla aramaya devam eder neyse öykünün amerikaya geldiği günden sonra tm 2 sene geçer ve öykünün bebeği doğurmuştur ve bir kızı olmuştur adını da masal koymuştur ve kızı şuan 2 yaşında dır
Ve buda masalımız
Yazardan: Tabi gözleri bakısları kokusu aynı babası saçı ve gülüşü aynı annesi ten rengi ise hem annesi hemde babasına benziyor neyse biz öyküye bakalımÖyküden
İstanbuldan amerikaya geldim günden ber 2 sene geçti ve benim çok tatlı dünyalar güzel bir kızım oldu tabiki aynı babası gibi inatçıydı doğumda da inatçıydı sanki içerde kalıp napaçak babası kılıklı neyse işte ben yarın istanbula gidiyom çünkü allah kahretsin ki benim tayinim oraya çıktı gine neyse işte ama sadeçe ben ve masal gidiçez çünkü babamın tayini burda babam ilam gitmeyin para verip tayini buraya alalım ben masalı çok özlerim dedi ama ben istemedim şuan ise ne yapıyordum tabiki masal ile oturmuş oyun oynuyordum masal daha oturamıyordu o yüzden ben oyunçakları ile onu güldürüyordu 5 dakka sonra masalı emdirip uyutum ve odasına beşiğine koyup yanına telsiz koyup aşağı indim annem mutfakta yemek yapıyordu bende annem yardım ettim sofrayı kurdum sonra babam geldi içeri girer girmez nerde benim prensesim diye seslendi annem ile birlikte gülmeye başladık
Öykü: uyuyor babaçım sen gitti üstünü değiştir oda o zamana kadar uyanır saten
Öykünün.B: yok yok ben dayanamam gidip bir kere öpüçem
Banu: dur dur şimdi uyanmasın hayatım annesi rahat rahat yemek yesin
Öykü: yok yok anne onun uykusu ağır saten aynı bab- ay neyse işte uyanmaz bab sen gitti öp
Öykünün.B: tm kızım ben öperim siz oturun yemek yiyin
Banu: tm hayatım tmEladan
Öykü gittikten 1 ay sonra ben ve emir evlendik ben öyküye soylemek için onu aradım ama aradım numara kullanılmamaktadır dedi ben öyküye çok kırılmıştım en özel günümde yanımda olmadığı için neyse işte benim ise 1 tane oğlum var 2 yaşında adıda efeydi bu arada denizde evlendi melisa ile tabi deniz melisayı sevmiyor öyküyü unutmak için evlendi ama çocukları yoktu melisa ile hep bu yüzden kavga ediyorlar deniz istemiyor melisa ise istiyor öykü gittinden beri denizin yüzü hiç gülmedi hiç mutlu olmadı banu teyzeyi ne zaman arasam öykü sizinle konuşmak istemiyor filan diyor ama neden neden diyor ne oldu bir anada ne yaptık biz öyküye işte bu sorunun çevabını öyküden başka kimse bilmiyor isteğramıda kapatmıştı öykü neyse işte şuan efeyi uyutup odasına beşiğine koydum deniz ile emir melisa işe gittiler ben senelik izine girdim efe için o yüzden evdeyim ve bende mutfağa gidip yemek yaptım
Yazardan: neyse işte yarın olur öykü hazırlanıp uçağa binmek için otogara gider ve binip istanbula gelir ve önçeden tutu hazır eve gidip yerleşir ve tayini çıktı hastaneyi öğrenir ve yatar sabah oldu zaman da kahvaltı hazırlıyıp kahvaltı yaptıktan sonra masal için her zaman istanbuldaki en güvendiği ve en sevdiği arkadaşını çağırıp anlaşırlar ve arkadaşı ikra işe başlar öyküde masalın üstünü değiştirir ve ikraya masala hangi mamayı ve nasıl yapıldını gösterir ve evden çıkıp arabaya biner ve hastaneye doğru yol alır
Öykü info
Denizden
Sabah kalktım ve üstümü giydim ve aşağı indim evden erkenden çıktım melisanın o her zamanki lafları ile uğraşmak istemedim için bu arada ben istanbulda özel bir hastanede doktorum artık malum öykü gitmeseydi oda doktor oluçaktı aklıma geldikçe sınır oluyordum öykünün bana yaptığı şeyler çok zoruma gidiyor neyse işte hastaneye geldim odama gidip eşyalarımı yerleştirip odadan çıktım ve minik bir bedene çarptım
Öyküden
Arabadan indim ve hastaneye doğru yol aldım içeri girdim acele ile sektetere doktorun odasını sorup odaya doğru ilerlerken sert bir bedene çarptım ve elimdeki tüm evraklar dağıldı hiiiii
Öykü: (kafam eğik olduğu için görmedim carptım kişiyi) önüne baksana bee öküz
Deniz: (bunuda kafası eğik) asıl sen önüne baka sen çarptın bana
Öykü: yav he he ca- (kafamı kaldırdım anda şok oldum) denizz
Deniz: öyküü senin burda ne işin var sen amerikada degilmiydin
Öykü: evet amerikandaydım dün geldim
Deniz: banu teyzelerde geldimi
Öykü: yok biz tek geldik
Deniz: biz derken
Öykü: eee boş ver
Deniz: öykü ki-
Melisa: (hastaneye geldim de öykü ile deniz konuşuyorlardı bende sinir olup hemen denize seslendim) sevgilim nasılsın koçacım
Deniz: senin bu saaten ne işin var burda melisa
Melisa: seni görmiyinçe bende hastaneye gitini düşünüp buraya geldim malum ben olmuyunça bütün kızlar peşinde de
Öykü: cnm benim senin koçana kalmadım benim senin koçan ile artık hiç bir işim olmaz
Melisa: olsada izin vermem saten cnm neyse hadi kahvaltı yapmaya gidelim aşkım
Deniz: öykünün işlemlerini haletmem lazım melisa sen gitti işini güçünü yap
Melisa: ama iyi tm ben gidiyorum bb (der ve gider bu)
Öykü: işlemleri halledelim de hemen ben işe başlayım artık şu gereksiz kişilerin yüzünü görünçe midem bulanıyorda
Deniz: sana noldu öykü bu 3 senede çok değişmişsin neden gittin neden bir şey demeden gittin beni söz vermiştin gittimiçektin noldu senin sözlerine
Öykü: ben sözümü tutm ama sen malesef tutmadın deniz sen benim yüzüme baka baka benim kalbimden vurdun ben deniz oysaki ben sen çok sevmiştim
Deniz: naptım ki ben öykü anlat anlata bilim anlat
Öykü: artık anlatsamda çok geç sen yormak güzel kafanı bu işlere deniz sen artık unut beni benim seni unutum gibi olurmu
Deniz: bu senin ben unutun halin mi
Öykü: evet
Deniz: gözlerin neden hayır diyor o zaman bana bakarken hala eskisi gibi derinlere inen o gözlerin peki öykü
Öykü: hayır ben seni sevmiyorum hadi haledelim şu evrakları benim işim bittikten sonra hemen eve girmemi gerek