Emir: (denizini yanına gittim de bizim bahçedeki banklardan birine oturmuş ağlıyordu bende elimi omzuna koyup yanına oturdum) yapma böyle bee kardeşim saten ayrılaçaktık lise sonunda bak 1 hafta kaldı lise sonuna hem 4 yıl sonra ger buluşuçaz hem belki seninde ünüversiteyi amerikada çıkar hee üzülme bee kardeşim
Deniz: emir tm da ben size öyküye çok alıştım olum ben öyküyü seviyorum lan ben ilk defa kendimi öykünün yanında hiç rahatsız etmedim ben birtek onunla güldüm onun gülüşü ile ayakta kaldım şimdi ise o gidiyor ben napaçam be kardeşim o bana çok iyi geliyor kokusu gülüşü bakışı sesi sizde gideçeksiniz olum bizim gurup bildin dağılıyor yağğ
Emir: kardeşim napalım dünya böyle bir gün mutlu oluruz bir gün mutsuz hem biz hiç ayrıldık mı hayır biz bir birimiz hiç bırakır mıyız sençe hem öyküde seni hala seviyor senden başkasına bakmaz o
Deniz: ama bana hala kırgın onu napaçaz ya bir daha barışmazsa
Emir: yav öykü bu gine inatlı tutmuş barışır o gitmeden senin ile merak etme kardesim bu arada sana hiç yakışmıyor ağlamak sjsjjsjssjs
Deniz: jsjsjsjsjsjs erkek adama yakışır mı ağlamak hiç he
Emir: yakışmaz tabi kardeşim hadi eve gidek yoksa ben kardan adam oluçam burda
Deniz: aynen bende vallaha hadi gidek kardeşim
Denizden
İçeri girdiğimizde öykü ile ela uyuya kalmışlardı ben ve emir hafif bir kahkah atık sonra emir elayı alıp odasına götürdü bende öykünün baş uçuna gidip oturdum ve elimi saçına koyup gezdirdim sonra aklıma o gün öyküye atım tokat aklıma geldi ve elimi o tokat atım yanana koyup yananı öptüm ve (çok özür dilerim öykü sana vurmak istememiştim affet beni güzelim)
Dedim ve öyküyü yavaşça kuçağıma alıp odasına çıkardım ve yata yatırıp üstünü örtüm ve odadan çıkıp kendi odama gittim ve bende uyudum
Eladan
Uyandım da gözümü açar açmaz karşımda emiri gördüm çok tatlı uyordu be de yanan dan öpüp aşağı indim de mutfaktan güzel kokular geliyordu bende mutfağa gidip baktımda öykü yemek yapıyordu bende yanına gidip arkasından sarıldım
Ela: kolay gelsin kuzum
Öykü: sağol kuşum
Ela: ne yemeği yaptın birtanem
Öykü: fırına tavuk atım yanınada salata ve pilav yaptım
Ela: owww gine döktürmüşsün melleğim
Öykü: mesleğim bu benim jsjsjsjs
Ela: jsjsjsjsjsjsj
Emirden
Uyandımda ela yoktu bende aşağı inmiştir diye düşünüp aşağı indim de mutfaktan kahkah sesleri geliyordu bende mutfağa doğru ilerledim de ela ile öykünün gördümde bende gülümsedim
Emir: ooo bakıyorum da keyfiniz yerinde
Ela: evet hemde çok yerinde öykü gine döktürmüş
Öykü: yok ya her zamanki yemeklerim
Emir: olum dur bir bakim (fırını açtımda mis gibi koku geldi burnuma geldi) ooo olum mis gibi kokuyor eline sağlık cnm içi
Öykü: afiyet olsun emir:
Deniz: ooo bakıyorum da akşam akşam muhabbetiniz bol
Emir: kardeşim koş koş öykü gine göktürmüş
Deniz: owww beli mis gibi koktu
Ela: lan öykü senin alan çocuk yaşadı jsjsjsjsj
Öykü: ben en az 20 sene sonra evlenirim
Deniz: ben sevdiğim kişi ile evlenirim o beni sevmese ben onu bin sene bile beklerim
Emir: kardeşim sen alan da yaşadı merak etme jsjsjsjs
Ela: sjjsjssjsjjsjsjsjsj
Deniz: jsjsjsjsjs çook komik dimi
Öykü: uff neyse hadi masaya oturak açıktım ben yağg
Ela: aynen bende açıktım hadi oturalım masaya
Emir: tm oturak hadi
Öyküden
Sofraya oturduk ve yemek yerken sohbet ede ede yedik sonra da bir karar verdik
Öykü: ya bir şey diçem ben sıkıldım açaba ben diyom sahilemi gittisek
Ela: aaa çook güzel fikir hadi giyinip gidelim
Emir: bu saate mi geçe geçe olmaz şimdi dışarda ipsiz sapsız vardır
Deniz: aynen akşam akşam asla olmaz gittimeyelim
Ela: nolur nolur gidelim nolur aşkımmmm
Emir: offf iyi tm gidelim hadi
Deniz: emirrr
Emir: offf gidelim 1 kaç saat oturup geliriz
Öykü: yesss sonunda bana iyi gelen tek yere gidiyoruz deniz havası
Ela: onu sana iyi gelen 1 tane deniz değil 2 tane deniz var jsjsjsjsj
Öykü: elaaa
Ela offf iyi bee sustum
