•8• doblocu dayılar da güzel şeylere vesile olur

1.8K 124 180
                                    

[Bölüm 8]•Doblocu dayılar dagüzel şeylere vesile olur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Bölüm 8]
Doblocu dayılar da
güzel şeylere vesile olur.•

≿━━━━༺❀༻━━━━≾

Esintili bir akşamüzeriydi.

Çağrı, siyah kapüşonunu başından geçirdikten sonra ellerini cebine atarak gözlerini gökyüzüne çevirdi ve yere oturdu.

Henüz akşamın altısı bile olmamışken güneş tüm canlılığıyla batıyordu. Gökyüzündeki renk geçişlerinin mucizeviliği içini ısıtıyor, esen soğuk meltem etkisiz hale geliyordu.

Kış geliyor, diye geçirdi içinden. Akabinde ekledi, belki bu yüzden böyleyim.

Oturduğu tepede, yamacında bulunan otları gözüne kestirdi. Cebinden çıkardığı elleriyle otları birer birer yolmaya başladığında tüm hisleriyle baş başa kaldı.

İçi huzursuzdu öncelikle. Ne yaparsa yapsın, ne düşünürse düşünsün bu huzursuzluğunu dindiremiyordu. Ayrıca sinirleri bozulmuştu. O çocuğun yerine oturması yetmezmiş gibi bir de yarışmayı birlikte katılmaları için Zeyno'ya teklif götürüyordu.

Kahvaltıda ya yürek yemişti ya da yürek yemişti o Barış denen çocuk.

"Hah!" diye bir ses çıktı ağzından. "Götelek."

Yolduğu tüm otları tepeden atarak ellerini çırptı.

"Ya hepsini geçtim, nasıl susar kalırsın orada ya? Demek ki sen de istiyorsun işte. Yoksa 'Hayır.' demek çok mu zor?"

O sırada yanına bir güvercin kondu. Verdiği derin nefesle gözlerini ona dikti.

Güvercin kafasını oynatarak Çağrı'ya yaklaşırken genç adam gülümsedi ve öylece onu izledi. Akabinde güvercin hızla kanatlarını çırparak oradan uçtu ve gitti.

Gülen yüzü asıldı.

"Yoksa bu, 'Zor.' mu demekti cici kuş?"

Bacaklarını dik şekilde kendine çekerek çenesini dizlerine koydu ve ellerini ayak bileklerinin önünde bağladı.

Bazen sadece yaşarsınız, ilerisini düşünmez ve ana odaklanırsınız. Öyle anlar yaşarsınız ki hiç bitmeyecek, hiç son bulmayacak gibi o anlara kendinizi kaptırırsınız.

Zeyno'yla tıpkı bunu yaşıyordu. Andaydı, gelecek yoktu, şu an vardı.

O hep derdine koşan, yol arkadaşı, sırdaşı, her şeyiydi. Bugüne kadar bir şeyi ilk söyledikleri kişiler yine birbirleriydi.

Kimseden uzun süre hoşlanamıyordu. Kimse onun gibi değildi çünkü. Zaten artık kimseyle de ilgilenmek istemiyordu.

Oflayarak ellerini saçlarına atıp dağıttı Çağrı. Düşünmek zordu ve ne çıkarması gerektiğini bilmiyordu.

we're (not) friendsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin