-Final Part 1-

77 22 1
                                    

Pembe güller bulunduran bir buket kondu kapısının önüne. Zili çaldı ve olacakları seyrekoyulmak için bir kenara saklandı. Bir süre sonra görmek istediği yüz kapıyı açtı ve kısaca etrafa bakındı. Kapıda kimseyi göremedikten sonra kapıyı kapatmak üzere geri çekildiği anda gözleri yerdeki buketle buluştu.

Beomgyu'nun kaşları çatılmıştı. Sinirle buketi bahçeye savurdu ve hızlıca kapıyı kapattı. Onu uzaktan izleyen ise keyiflenmişti. İstediğini almıştı.

Geçen günlerde her gün evine aynı saatte gelen bu gül buketlerine dayanamıyordu Beomgyu. Onlardan nefret ediyordu. Sonunda ise polise haber verdiğinde evinin çevresine kamera yerleştirilmesi sebebiyle artık güller gelmeyi kesmişti.

Beomgyu ondan kurtulduğunu sanmıştı ama yanılmıştı. Şimdi ise sürekli tehdit mesajları almaya başlamıştı. Sevdikleri dahil insanların teker teker çevresinden uzaklaşacağı yazıyordu ona gelen mektuplarda. Tabii eğer Taehyun'dan ayrılmazsa olacak olanlardı bunlar.

O tabii ki bunları dikkate almıyordu. Fakat daha sonrasında etrafındaki insanlar ondan gerçekten uzaklaşmıştı ve dedikodular dönmeye başlamıştı hakkında. Erkek orospusu olduğu, herkesi parasıyla satın almaya çalıştığı, Taehyun'u kullandığı ve türlü türlü yalanlar.

İnsanların ne dediğinin bir önemi yoktu çünkü hepsi zaten yalandan ibaretti ve hiç bir doğruluk payı yoktu. Fakat bir zaman sonra Niki ve Jungwon'un da ondan uzaklaşması olaya noktayı koyan son şeydi. Jungwon'un yüzünü görmesede Niki, Beomgyu'yu gördüğü yerde Jungwon'un hızlıca oradan uzaklaştırıyordu ve Beomgyu sarsılmış hissediyordu.

Alelacele Taehyun ile konuşmuştu, ayrılmak için. Başta söyleyemedi nedeni fakat kıyamamıştı Taehyun'unun ağlamasına. Her şeyi anlattı ona. Taehyun bir şekilde ikna etmişti ayrılmamak için Beomgyu'yu. Ne yapmaları gerektiğini düşünüyorlardı şimdiyse.

"O çiçeklerden nefret ettiğini benden başka bilen biri var mı?" dedi Taehyun. Her şey o çiçeklerle başlamıştı, buradan yola çıkabileceğini düşündü.

"Evet, var. Tek bir kişi. Ama o olduğuna inanmak istemiyorum, o böyle bir şey yapacak biri değildir. Ayrıca kanıtımızda yok." Beomgyu endişeyle cevap verirken Taehyun onu kollarının arasına aldı.

"Sakin ol, Beomie... Kesinlikle o yapmıştır demiyorum ama sana takıntılı davrandığını tek fark eden de ben değilim biliyorsun."

"Biliyorum ama..."

"Bunun bir hastalık olabileceğini de biliyorsun. Şimdilik sadece bu durumu araştıralım. Ailene danışalım ama bu süreçte ayrılmış gibi davranalım."

Usulca onaylamaktan başka şansı yoktu. Önce bu aşk hastalığını araştırdılar. Öğrendikleri üzere kişi sevdiği kişiye aşırı derecede takıntılıdır. Öyle ki kendisi mutsuzken sevdiği kişi mutlu ise buna katlanamaz ve onunda acı çekmesini ister.

Bu araştırma her ikisininde aklına yatmıştı. Mantıklı düşününce Beomgyu gerçekten mutlu ve güzel bir hayat yaşıyordu. Eğer takıntılı olan o kişi de kötü bir durumdaysa -ki Beomgyu'ya sahip olamamış olmasını varsayarsak kafayı gerçekten sıyırmış olması da mümkün- bu duruma gelmelerine sebebiyet verirdi.

Beomgyu bu durumu ailesi ile danıştığında bunu kendileri araştırmak istediklerini söylemişlerdi sesszice. Dedikleri gibi de yapmışlardı. Onlar mantıklı düşünen insanlardı. Çocuklarının yanında olmalıydılar daima.

Ve şimdi ise birçok plan ve ayarlamalar yapmışlardı beraberce. Bu süreç boyunca tehditler yerini tekrar güllere bırakmıştı. Bu sefer ya okul dolabında ya da masasının üstüne bırakılıyordu. Üzerinde ise küçük bir not ve içinde pembe kalemle çizilmiş, içi tam boyanmamış bir kalp, yazanlar ise "Tamamlanamadım, ama yakınım." idi.

___________

Part yapmaya karar verdim uzun oluyordu

Finali yazmak için canım çıktı.

Hadi baybayınnn:3

Lovesick || txthypenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin