8

3.3K 336 77
                                    

Maalesef yine salakça bir hareketle kalbim beynimin önüne geçti. Ondan ne kadar nefret ediyorsam o kadar da seviyordum. Keşke Hyunjin hep ilk günkü gibi olsaydı....

Ceketimi aldım ve Hyunjin'in arkadaşının attığı konuma gitmek için bir taksi çağırdım.

***

Mekanın kapısında dikilmiş son anda girip girmeme arasında kalmıştım.

Buraya kadar geldim geri dönemem.
İçeri girdiğimde burnum yanmasına engel olamıyordum, burnunu kolumla kapatsam da alıyordum resmen kokuyu. Midem bulandı.

Girdiğimde içeride çok az insan kalmıştı ve direkt gözümde parlayan suratı fark etmiştim.

Hyunjin'in yanına gittiğimde sadece kolundan tutup "kalk" dedim.

Hyunjin beni gördüğüne çok sevinmiş gibiydi. Çözemiyordum bu adamı benden nefret edip, her seferine dövüp, lafları altında eziyor ve daha sonra böyle bakıyor...

Özellikle arkadaşlarına sevgilisi olduğunu söylemesi... anlamıyorum

"Yongbok"

"Bana böyle seslenme"

"Beni almaya mı geldin?"

Gülümseyerek söylediği şeye dönük bir yüz ifadesiyle bakıyordum.

"Kalksan!"

Yerinden kalktı ve birden tökezleyerek üzerime düştü. Onu zorla tutarken bacaklarım ağrımıştı.

"Ne yapıyorsun" boynuma düşen sıcak nefesini hissederken birden boynumda ıslaklığı hissettim.

Onu hızla ittim ve yere düşmesini sağladım, zor ayakta duruyordu zaten.

"Piç herifin tekisin"

Arkadaşı hyunjin'in kaldırıp birşeyler söyledi ve gitti. Bu nasıl arkadaş be? En azından al sen götür Diyemedim!!!

"Hyunjin seni burda bırakıp gitmeden önce çık şurdan ve taksiye bin."

Hyunjin zorla ayakta dururken titreyen bacaklarla yürümeye başladı. Haline acıyıp kolunun altına geçtim ve ona destek oldum.

"Neden bu kadar içtin ki?"

"Felix..."

"Ne var salak" madem sarhoş içimde ne kadar sinir varsa dökmem gerek.

"Evine gidelim lixi~"
Sinirle karnına dirseğimi bastırdım.

"Hala yatak ve sex derdindesin!" Aklıma gelen fikirle gülümsedim. İntikamımı alacaktım. Telefonumu çıkardım ve video çekmeye başladım.

"Lix...sex istemiyorum"gözleri kapalı ve sakince bişeyler söylüyordu anlamakta güçlük çektiğim için kulağımı yakınlaştırdım.

"Çillerini tüm gece izlemek ve dokunmak istiyorum..."cümleleri gittikçe anlaşılması zor hale geliyordu ama her kelimesini anlıyor ve gittikçe kalbini hızlandırıyordu.

"Kendine gel. Ve kes sesini yoksa kesmesini bilirim."

"Dudaklarınla susturacaksan kabul." Saçma sapan gülüyor ve sesini tuhaf hallere getiriyordu, bu gülümsememe sebep oldu. O... Tatlıydı. Ama onun bu tatlı hallerine kapılmak yapacağım son şeydi.

"İğrenç bir şekilde  beni taciz etmiş ve sürekli küçük duruma düşüren biri olarak senin için büyük sözler."

Hyunjin'in gözünden yaş düştüğüne şahit olmuştum. Peki neden? Cidden onu anlamakta zorluk çekiyorum.

"Peki neden ağlıyorsun? Acıdın mı bana?"

"Hayır " kafasını olumsuz anlamda onlarca kez salladı ve kendini birden yere bıraktı. Oturur pozisyonda durdu ve ağlayarak bişeyler geveledi... Onu anlamadım. Ancak son cümlesi anlaşılırdı.

"Sana böyle davranmak istemiyorum"

Kaşlarımı çattım. Moralim yeterince bozulmuştu ve anlamakta zorluk çekiyordum. Herşeyi boş vererek videoyu kapattım ve cebime attım.

Bundan sonra ne olacak gözümde kestiremiyorum...

Bundan sonra ne olacak gözümde kestiremiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hyunlix✓ne Kadar?¿✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin