11

3.2K 321 278
                                    

Yorumlarınızı o kadarrrrr seviyorum ki anlatamam. Sizi de çok seviyorum, kendinize iyi bakınn..

Seungmin, hyunjin'e haber vereceğini söylediği anda çocuk kaçmıştı ve ardından seungmin oturup bana anlatmaya başlamıştı.

"Hyunjin'i neden çağıracağını söyledin? Zaten haksız yere dayak bile yedi... Sen de mi Hyunjin'in tarafını tutuyorsun? Popüler piçin."

"Felix, mi hyeon senin üzerine iddiaya girmiş. Seni kendine aşık edip tüm okula rezil olman için plan yapmış. Hyunjin bunu duyduğu gibi gidip
mi hyeon'u bulmuş ve tek kelime etmeden yüzünü yumruklamaya başlamış."

"Nasıl yani? Hyunjin bu konu için dövmüş olamaz. Hatta üzerine mısır yiyerek zevkle izler. Bu mantıksız."

Seungmin omuz silkerek mi hyeon'un kahvesini çöpe fırlattı.

"Ben bunu, olayı izleyen kızlardan duydum. Sadece sana gerçekleri söylemek istedim. Sana zarar gelsin istemem, hatta hyunjin'i sana yaptıkları için hiç sevmiyorum ancak elimden birşey gelmiyor, üzgünüm."

"Anlıyorum, önemli değil."
Seungmin el sallayarak yanımdan uzaklaşmadan önce.

"Hyunjin ile konuşsan iyi olur." Demişti.

Gerçekten de konuşmam gerekiyor sanırım. Ben insanları kırmaya dayanamadığım bir gerçek, bana ne yaparlarsa yapsınlar.

***

Hyunjin'i kapı kapı gezerek arıyordum anck şu ana kadar karşıma
Çıkan tek şey boş sınıfta öpüşen çiftlerdi.

En üst katta ilk sınıfa girdiğimde, sıranın üzerine uzanmış, kulaklığını takmış ve gözleri kapalı şarkıyı mırıldanan hyunjin'i görmemle sonunda rahat bir nefes aldım.

Hyunjin'e yakınlaştıkca söylediği şarkı netleşiyordu.

"Your are, don't ever doubt yourself.
İ know that falling too.
İ've been inside the dark
İ've never been so
Empty, hopeless"

Şarkının güzelliği çok başka, Hyunjin'in pürüzsüz sesi bambaşkaydı. Onu daha önce şarkı söylerken duymamıştım. Genelde hakaret içerikli sözlerini duyduğum içindir belki.

Son zamanlarda bana karşı sessizliğini çözemesem de.

Açıkçası sarhoş olduğu gece kayda almış da olsam. Yayınlamayı düşünmüyordum, sadece onu korkutacaktım.

Hyunjin'in kafasının üzerinden ona eğilmiş bakıyordum ve omuzuna dokunduğum an gözlerini açtı ve kolumu tuttu. Ben olduğumu fark edince kolumdaki elini gevşetti ve biraz kendine çekti beni.

Oturur pozisyona gelerek yanına oturmamı sağladı ve mimik hareket etmeden yüzüme baktı.

"Özür dilerim."

"Neden?"

"Sana öylece herkesin önünde bağırdım ve ittim. Cidden kötü hissetmiş olmalısın, üzgünüm."

Biraz yere bakmış ardından tekrar bana bakmıştı.

"Sana yaptığım onca şeyden sonra mı? Neden özür dileyesin ki?"

"Bilmiyorum. Senin gibi değilim sonuçta."

Birden sırayı iterek kalktı ve kapıyı çarpıp çıkmadan önce "haklısın. Benim gibi değilsin." Diyerek çıkıştı.

Yine sorunum neydi? Gerçi sorunun ta kendisi oydu.

Peşinden koşmaya başladım. Fazla uzaklaşmış olamaz diye düşünüyordum ancak görüntülerde yoktu. Hızla yürümeye devam ederken birisi beni tuvalete çekerek kapıyı kapattı.

"Neden sürekli peşindesin."

"Senden özür dile-"

"Sebebi ne? O çocuğu senin için dövdüğümü mu sanıyorsun?"

"Ben sadece..."

"Sen sadece eteğine sahip çık... Dövmem gereken insanlar azalır."

Ne yani hem senin için değil diyor hem de bunu mu söylüyor.

"Hyunjin anlamıyorum."

"Anlaman uzun sürecek galiba. Kısaca sana etek giyerken dikkat etmeni söyledim. Yüzüne gülümseyen herkes eteğin altındakinin peşinde, biraz gözünü aç."

"Senden korunsam yeter bana." Yine ona sinirimi yüzüne vurmaya başlarken yüzüme daha çok yaklaştı.

"İnan bana korkmam gereken sayısız kişi varken en saçma seçenekten korkuyorsun."

"Açık konuşsana benimle. Neyden korkuyorsun. Homofobik ve dar görüşlü olman gerçeği her hoşuna giden bacaklarda yüzüne mi vuruluyor hyunjin!?"

"Homofobik değilim tamam mı kes şunu!!"

Ceketimin cebindeki telefonu açıp videoyu oynatım ve ona gösterdim.

"Bir daha eteğim hakkında yorum yapacak olursan bu videoyu herkes izlerken görürsün."

Hyunjin'in yüzü sakin bir hal almıştı. Sınırı uçup gitmiş gibiydi..

Telefonu elimden alıp gönder tuşuna basarak okul grubuna tıkladı.

"Dur ne yapıyorsun?"

"Videoyu herkesin görmesi için paylaşıyorum. Sen de öyle yapmayacak mıydın?"

"Ben... Hayır, sadece korkmanı isted-"

"Senden hoşlandığımı söylediğim bir video. İtiraz etmek yerine kabul etmek daha çok canını yakar diye düşünüyorum."
Dudağıma yaklaştı öpecek gibi yaparak gülümsedi ve geri çekildi.

"Bana karşı bakışlarını kontrol et Felix. Yoksa kendimi daha fazla tutamam. Ve inan bana sen istemeden sana dokunmak istemem."

Kapıyı açıp gitmişti. Ben neden hep bu duruma düşüyorum ya?

 Ben neden hep bu duruma düşüyorum ya?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu meteor var ya... Hiçbir hava olayı çözemez bunu ateşinde kavruluyorum adammmmm

 Hiçbir hava olayı çözemez bunu ateşinde kavruluyorum adammmmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
hyunlix✓ne Kadar?¿✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin