MERRHABA. Bölümü medyayla okumayı unutmayınnn.
Iyi okumalar
_____
"Emin misin güzelim?" Jungkooka alışverişten vazgeçtiğimi söylediğimden beri bunu soruyordu. "Eminim hayatım" bir şey demeden arabayı sürmeye başladı. Fikrimi değiştirip şehire inmek istemiştim.
Daha doğrusu sahile. Yolumuz azdı zaten. "Geldik" kafamı sallayarak kapıyı açtım ve arabadan indim. Jungkook'ta yanıma gelerek ellerimizi birleştirdi. Bu hareketi gülmeme sebep oldu. Bu hallerine bayılıyordum. Sürekli hem beni, hem de omegamı sahiplenmesi mükemmel hissettiriyordu.
"Simit alalım mı?" Kafamı sallayarak onayladım onu. "Ben burda oturuyorum, hadi, sen al da gel" elimi bırakarak bir az ötedeki simitçinin yanına gitti.
Sahil havası çok iyi geliyordu bana. Temiz hava, dalgaların ve kuşların sesi, mutluluk çığlıkları atarak etrafta koşuşturan çocuklar... Sahi, kısa süre sonra bizim de kucağımızda minik bebeğimiz olacak, ailemiz artık büyüyecekti. Ailemize bir üye daha eklenecekti. Kim bilir, ilerde belki bir, hatta iki tane daha üye eklenirdi.
Yanağıma konan öpücükle irkildim. Kafamı kaldırarak baktığımda Jungkook sırıtarak bana bakıyordu. "Nereye bakıyorsun? Dalmışsın" elimi tutarak yanıma oturdu. Hem Kasım ayında olduğumuz, hem de sahilde olduğumuz için hava soğuktu. Büyük ihtimalle burnum kıpkırmızıydı şu an. "Hiç, öylesine bakıyorum".
"Baksana, yakında bizim bebeğimizde böyle olacak" kahkaha attım. "Sevgilim abartma, daha onun koşmasına çok var" bana dönerek oturuşunu dikleştirdi. "Hayatım, unutuyorsun ki kurt adamlar hızlı gelişiyor" haklıydı. Ama bir anda da koşacak kadar büyümezdi. "Haklısın da, bir anda koşacak kadar büyümez" kafasını sallayarak beni onayladı. Ben de bu sırada simitimi yiyordum.
Jungkook bir sürü fotoğrafımı çekmişti. Köprüde, çocuklarla, yalnız, gülerken, simit yerken, kuşları yemlerken, beraber, öpüştüğümüzde, gülümserken, sarılırken... Bir sürü çekmişti.
Sokak müzikçilerinin yanından geçerken duyduğum şarkıyla durdum. Trinidad Cardona - Love me back çalmaya başladı. Jungkookun elini bırakarak yanlarına gittim. Jungkook'sa ne yapmaya çalıştığımı anlamamış, arkamdan bakıyordu.
"Şey, merhaba" elinde gitar olan oğlanın yanına gittim. "Merhaba". "Acaba size eşlik ede bilir miyim?" Dediğimle gülümsedi ve kafasını salladı. Ben de gülerek yerimi aldım. Mikrafonun karşısına geçtim. Jungkook şaşkınlıkla bana bakıyordu. Şarkı başlamıştı.
Şarkının sözlerine girdiğimizde arkamı dönüp izin aldığım adama baktım. Bir nevi izin alıyordum. Gülümseyerek kafasını salladı.
Alright, why'd she gotta lie straight to my face?
- Pekala, neden doğrudan yüzüme yalan söylemek zorunda kaldı?
Tell me you want me and then don't stay
- Beni istediğini söyle ve sonra kalma.
If you gon walk, then walk my way
- Eğer yürüyeceksen, o zaman benim yolumda yürü
But I can't watch from just one place
- Ama tek bir yerden izleyemem.En sevdiğim şarkıydı bu. Hatta Jungkook'la bizim şarkımızdı. Ilk tanıştığımızda barda, Jungkook bu şarkıyı söylüyordu. O zaman ben de sahneye çıkıp ona eşlik etmiş, sonra da şarkı bittikten sonra sevişmiştik.
You don't make it easy to leave, baby
- Ayılmayı kolaylaştırmıyorsun bebeğim.
Playing what you got when you need, baby
- Ihtiyacın olduğunda sahip olduğun şeyi çal bebeğim.
You know I don't like when you tease, baby
- Dalga geçmeni sevmediğimi biliyorsun bebeğim.
(Oh, Oh)
- Oh, OhTanışmamız da çok garipti. Hatta o gün kızgınlıktaydım ve sarhoştum. Jungkook'ta sarhoştu. Birlikte olmuştuk. Sarhoş olduğumuz için korunmamıştık ve sarhoş olduğum için kızgınlıkta olduğumu da unutmuştum. Öncesinde üniversiteden Jungkooku tanıyordum, hatta çoğu arkadaşımız ortaktı. Ancak yakın değildik.
You say you love me then
- O zaman beni sevdiğini söylüyorsun.
You wanna be my friend
- Arkadaşım olmak istiyorsun
I give you all my lovin' girl
- Hepinizi seviyorum kızım
And then you ran away (Ahh-Ooh)
- Ve sonra kaçtın (Ahh-Ooh)
Do you love me back?
- Beni seviyor musun?Jungkooka hamile olduğumu 3 hafta sonra söylemiştim. O da bir şey dememiş, kabul etmişti. Neyse uzun konuydu bu. Sonra anlatırım.
Jungkooka baktığımda gülümseyerek o da bana bakıyor, bazen de kısık sesle eşlik ediyordu.
Alright, if you gon' ask then yeah i'm fine
- Tamam, eğer soracaksan evet, iyiyim.
You didn't do nun, just waste my time
- Rahibe yapmadın, sadece zamanımı boşa harcadın.
If anyone asks, I'll say I tried
- Soran olursa denediğimi söylerim.
When we both know, you stealing my line
- İkimiz de öğrendiğimizde, benim repliğimi çalıyorsun.You don't make it easy to leave, baby
- Ayrılmayı kolaylaştırmıyorsun bebeğim.
Playing what you got when you need, baby
- İhtiyacın olduğunda sahip olduğun şeyi çal bebeğim
You know I don't like when you tease, baby
- Dalga geçmeni sevmediğimi biliyorsun bebeğim.
(Oh, Oh)
- (Oh, Oh)Şu an sanki o günü tekrar yaşıyorduk. Sadece roller değişmişti. Bu kez söyleyen o yok bendim. Eşlik eden de o.
You say you love me then
- O zaman beni sevdiğini söylüyorsun.
You wanna be my friend
- Arkadaşım olmak istiyorsun.
I give you all my lovin' girl
- Hepinizi seviyorum kızım
And then you ran away
- Ve sonra kaçtın
(Ahh-Ooh)
- (Ahh-Ooh)
Do you love me back?
- Beni seviyor musun?Alright, why'd she gotta lie straight to my face?
- Pekala, neden doğrudan yüzüme yalan söylemek zorunda kaldı?
Tell me you want me and then don't stay
- Beni istediğini söyle ve sonra kalma.
If you gon walk, then walk my way
- Eğer yürüyeceksen, o zaman benim yolumda yürü
But I can't watch from just one place
- Ama tek bir yerden izleyemem.Mikrafonu arkamdaki kişiye devrederek Jungkook'a doğru yürüdüm. Etrafımızdaki insanları farketmemiştim bile. Benim gitmemle herkes alkışlamaya başladı. Utanarak hemen Jungkookun göğüsüne sığınmıştım. Kafama öpücük kondurdu.
"Seni ilk günkü gibi hala seviyorum" kafamı kaldırarak dudaklarına küçük öpücük bıraktım. "Dünden çok, yarından az seviyorum seni". Kolunun altından çıkmadan gülüşerek geri arabaya doğru yürümeye başladık...
____
KESTIKKK!!
EVETT, bu bölüm bu kadardı. Eğer kesmessem daha da uzardı valla. Nasıldı, beğendiniz mi? Şu an az da olsa okuyan var fici. Lütfen oy ve yorum yapın yaa😭😭. Yorumları okudukça yazma isteğim artıyor ve mutlu oluyorumm😭😭.
Neyse, kendinize iyi bakın. Hadi çüzz bebislerim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sex, drug, etc ✓
FanfictionEğer hamile bir eşiniz varsa hayat cidden zor.. Fluff 221022-120123