Her zamanki gibi kalktım. Tavana boş boş bakınmaya başladım. Acaba şuan, bu yatakta Tsukasa'yla yatabilseydim nasıl olurdu...? Doğrulup etrafa bakındım. Ayağa kalkmamla yere düşmem bir oldu. Of, demir eksikliği. Tekrar ama yavaşça ayaklandım ve tuvalete yürüdüm.Aynaya öylesine bakmaya başladım. Yanaklarım kızarmış. Utandım mı? Hayır, nezli olmuşumdur. Nefes almakta zorlanıyorum. Hava soğuk. Lavaboya yaklaşıp kendimi daha yakından incelemeye başladım. Göz kapağımı da çekiştirmeye.
A: Gözüm sulanmış. Yeni kalktığım için heralde.
Göz kapaklarıma bakındım. Yine kızarık, yine şişik. Hergün ağlamak sana birşey kazandırmaz, Amane. Aklıma geldi de, ne yapıyorum ben? Neden kendimi inceliyorum? Kapıyı kapatıp işlerimi hallettim. Kapıyı açmamla annemi karşımda görünce ürperdim. Kollarını birleştirmiş, bana alttan bakıyordu. Sinirliydi. Neden sinirliydi?
M.Y.: Şu "Tsukasa" da kim?
Büyük bir korku sardı bedenimi. Neyden bahsediyordu? İkimizi birlikte mi gördü? Olamaz, kim olduğunu sordu. Beni mi dinledi? Ama evde hiç adını söylemedim!
A: Neyden bahsediyorsun? Ö-öyle biri yok.
M.Y.: Uyurken sayıklıyordun. O kim?
Söylemişim.
"Önemli biri değil." dedi mırıldanarak. Bunu demek Amane'yi çok rahatsız etmişti. Çünkü o önemli biriydi! Annesi duymuş olucak ki yanıtlamadan durmadı:
M.Y.: Önemli değilse sayıklaman saçma. Benden birşey saklama, oğlum.
A: O-okulda!
M.Y.: Anlamadım?
Annesi gibi kendisi de anlamamıştı. Ne saçmalıyordu böyle! Birşey saklıyormuş gibi görünmemek için toparlama çabalarına ilişti:
A: Okulda-! Okulda Tsukasa isimli biri var! Sadece arkadaş olmak istediğim için aklımda kalmış anne!
M.Y.: Hmm.
Annesi, Amane'nin kafasını iki kez pat patladı.
M.Y.: Korkmana gerek yok. Bu utanılacak birşey değil.
"Şey...tamam!" dedi Amane. Cesaretli görünmeye çalışsa da annnesinin bakışlarından başarısız olduğunu anlayabiliyordu. Başını eğdi utançla. Annesinin "Hadi, üzerini değiştir." dediğini duyunca onaylayıp odasına geçti.
"Gerçekten, çok dikkatli olmalıyım!" diye geçinirken alnını ovalıyordu. Aslında annesi bu saatte kalkmazdı. Kimse kalkmazdı doğrusu. Her zaman okula gideceği zaman sadece o ayakta olurdu. Üstelik kapılar ses geçirmezdi. Odaya girip kendisini sayıklarken gördüğünü düşündü. "Tanrım, tam bir rezillik!". Nedense çok utanmıştı bu durumdan. Bu cümleden sonra sesli düşündüğünü fark etti ve ikinci kez rezil olduğunu hissetti.
Annesinin heralde kardeşini bulduğunu mu yoksa kardeşini bulmak istediğini mi anlamıştı emin değildi. Fakat o yalanı yemediğine çok emindi. Sürekli kendisini gözetleyecekti şimdi! "Of Amane! Başına nasıl bir dert açtın böyle!" derken hiç yalan söylemediği için beceremediğinden de emindi.
Üzerini değiştirip erkenden evden çıktı. Kapının önüne donakaldı. "Bekle...annem uyanık. Neden evden erken çıktığımı merak edip takip ederse?" diye geçinerek alnına vurdu. Artık herşey için çok geçti. Yola koyulmaya karar verdi. Rota, Tsukasa'nın evi, ara sokaklar! Böyle düşününce de garipsemişti. Ama yapıcak birşey yoktu sonuçta!
Önceden onu bulduğu ve dayak yediği sokağa geldi. Hani şu sarhoşlara konuşmayı öğrettiği zaman... Ama orada yoktu. Şaşırmıştı biraz, ama normaldi. Zaten aynı yerde duracak değildi. Bildiği sokakları gezmeye başladı. Her sokakta artan hayal kırıklığı ve stres... Herşey yolunda diye kendini kandırmaya çalışıyordu. Kandırmaya? Tsukasa iyi değil miydi? Yoksa onu biri mi kaçırdı? Tanrım, ne uğraştırıcı kardeş!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir / †§µmåñê
VampireBu ilk ikinci Tsumane kitabım olucak hayırlısı ^-^ Bu hikayede herkes yaşıyor. Amane ikiz kardeşi Tsukasa'yı bulmak için özellikle geceleri aramaya çıkar. Ara sokaklardan birine duyduğu sarhoş adamlardan dolayı saklanır. Ama aslında o anda hayatını...