Yurtta Aşk Cihanda Aşk bir gün basılırsa kitaptan gelen gelir Mehmetçik Vakfına bağışlanacaktır.🌸
Gülşen - Yurtta Aşk Cihanda Aşk
Keyifli Okumalar...
"Birce, iki yüz üç numaralı odadaki hastanın serumu değişecek. Gitmişken üç yüz dört numaralı odadaki hastanın tansiyonunu ölçüp üç yüz elli ikinci odadaki hastanın da kanını al, tahlile gönder." diyen kırk beş yaşındaki kel, kısa boylu, göbekli doktoru başımı sallayarak onayladıktan sonra telefonumu hemşire odasında şarja takıp bıraktım ve gerekli eşyaları alarak doktorun söylediği odalara giderek işlerimi halletmem, tansiyonu normal çıktığı halde inatla yüksek olduğunu söyleyen hastayı ikna çabam yüzünden kırk beş dakikayı bulmuştu.
Tansiyonunun ölçüsünü göz kararı belirlesem tamam diyeceğim ama tansiyon aletiyle ölçmüştüm. Valla ben aletin yalancısıyım.
Nefes nefese kendimi hemşire odasındaki koltuğa attığımda, "Telefonun çaldı iki kere." diyen Seda'ya baktım. Çubuk kraker kemiriyordu bir yandan. Koltuğa uzanarak masanın üzerindeki telefonuma uzandım. Ekranda iki çağrı bildirimi vardı. İkisi de Volkan'a aitti.
Babamın emekli olmadan önce eğittiği askerlerinden biriydi. Ayrıca aile dostumuzun oğlu, abimin de canı kanıydı. Her ne kadar aile dostumuz olsa da abimin arkadaşı olduğu için gerekmedikçe konuşmazdık. O genelde abime ulaşamadığı zamanlarda beni arar, bana yazardı. Muhtemelen yine abime ulaşamamıştı.
Geri arayıp telefonu kulağıma yasladım ama bu defa da onun telefonu kapalıydı. Sesli mesaj bırakacaktım ki başka bir hemşirenin seslenmesiyle telefonu bırakıp iki dakikalık soluklanmanın ardından odadan çıktım ve akşama kadar telefonumu görmedim bile.
Tüm gün oradan oraya bir yaprak gibi savrulmuş, bazı hastaların nazları niyazlarıyla uğraşmış, nihayetinde gün sona ermişti. Neyseki bu gece nöbetim yoktu da rahatım.
Üzerimi değiştirip eşyalarımı sırtlandım ve hastaneden çıktım. Sabah gevşek bir şekilde ördüğüm karamel rengi saçlarım darmadağın olmuş, örgüm bozulmuştu ama umursamadım. Hastanenin önünde kornaya basan bir araçla aniden yerimde zıplarken kaşlarımı çattım ve yanımda duran arabaya baktım. Cücü'ydü.
Uzanıp benim için kapıyı açarken sırıtıyordu. "Allah belanı vermesin e mi Cüneyt?" diye çığırdım arabaya binip eşyalarımı arka koltuğa fırlatırken. Kemeri takarken ters ters ona baktım. "Aklımı aldın eşek herif!"
Çapkınca gülüp göz kırparken sol elini keko bir tavırla dışarı çıkartıp sağ eliyle direksiyonu yönlendirdi. "Biz adamın aklını böyle alırız işte." dediğinde gözlerimi devirdim. Volkan abinin kardeşiydi ama aralarında hiçbir benzerlik yoktu. Ne fiziki ne de karakteristik olarak birbirine benziyorlardı.
"Ee nasıl geçti günün?" diye sorduğunda sabahtan beri yüzünü görmediğim telefonumu aldım elime. Sosyal medya hesaplarımı kontrol ettim. En çok TikTok hesabımda vakit geçirdiğim için oraya girdim direkt. Elli beş tane hesap takip etmeye başlamıştı beni. On iki erkek de tek tek videolarımı beğenmişti. Bildirimler böyleydi. Ana sayfada biraz gezinip takip ettiğim hesapların videolarına bakarken Cücü'yü yanıtladım. "Stabil."
Cücü bana baktı ve birden kahkaha attı. "Hastane havası yaramıyor sana." dedi gülerken. "Stabil ne kızım? Kalp atışının durumunu sormadım anasını satayım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YURTTA AŞK CİHANDA AŞK (Askıda!)
HumorTiktok videosu çeken ve aynı zamanda emekli bir albayın kızı olan Birce'nin yine bir gün tiktok videosu olarak abimin arkadaşına yazıyorum akımına göre abisi Sarp'ın arkadaşı olan ve aynı zamanda Birce'nin babası Ramazan Bey'in emekli olmadan önce e...