be my daddy / seunglix

《6》

meraba nasılsınız

ben hıc ıyı degılım, oncekı bolumu attıktan yarım saat sonra 7 yorum mu ne vardı amk, su fıce yoeum yapın amm yazasim gelmıyo

bu bolume yeterınce ılgı gelmezse sonrakı bolumu 29 subatta atarım (sakasız)

ıg: getscarsed

Annemi seviyordum.

Bunun için şu an elimdeki koca beyaz kutu ve bir poşet kağıtla birlikte ihtişamlı şirketin önündeydim.

İlk olarak hastaneye uğramıştım annemin yanına. Hastası olduğu için benimle çok ilgilenememiş yalnızca arabanın anahtarını vermişti. Arabayı sürmem konusunda bana güveniyor olması beni mutlu etmişti doğrusu, ehliyetimi aldığım ve annemle yola çıktığım ilk sefer bana ehliyet vereni kaç farklı pozisyonda sikmek istediğinden bahsetmişti çünkü.

Çok da uzun sürmeyen bir yolculuktan sonra nihayet varmıştım şirkete. Buraya annem daha önce birçok kez gelmişti ancak benim ilk gelişimdi. Açık konuşmam gerekirse ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Hayatımda daha önce hiç böyle bir yere girmemiştim, etraftaki insanlar fazlasıyla resmiydi ve ben üzerimdekilerle olduğumdan da aykırı görünüyordum.

Seungmin'in şirkette büyük bir pozisyonu vardı, en azından bunu düşününce bir nebze de olsa rahatlıyordu içim.

Attığım her adımda etraftaki insanların bakışlarını üzerimde hissediyordum, umursamamaya çalıştım, Jisung yerimde olsa bayılırdı muhtemelen.

Kapının hemen önündeki güvenliğin tam karşısına geçtim. Boyu fazlaca uzun olduğundan başımı kaldırmak zorunda kalmıştım. "Kim Seungmin'in bunlar." dedim elimdeki poşet ve kutuyu adama doğru uzatarak.

Adam kutu ve poşeti es geçerek baştan aşağı süzdü beni. Uzun siyah saçlarım, göbeğimi açıkta bırakan üstüm, düşük bel pantolonum, yer yer bedenimi süsleyen zincirler, parmaklarımı açıkta bırakan eldivenlerim, sigara ve uykusuzluğun kararttığı göz altlarım yetmezmiş gibi yaptığım Lily Rose Depp'in ikonik göz makyajına benzeyen makyajımla bu resmi şirketin önünde duruyor olmam ona fazla komik gelmiş olsa gerek kahkaha atarak gülmeye başladı.

Kapının öteki tarafında duran ve daha da iri olan esmer adam bakışlarını bu tarafa doğru çevirdi. "Başına bela almadan git buradan evlat." dedi sert bir tonda. Kaşlarımı çattım, Kim aptal Seungmin için buraya geliyordum ve böyle bir muameleyle karşılaşıyordum. Çıldıracaktım gerçekten.

"Şaka yapıyor gibi mi görünüyorum amına koyayım? Kim Seungmin'in bunlar." sinirlendiğim için ağzımdan çıkan küfür karşımdaki adamı daha da güldürmüştü, neredeyse ağlayacaktı. "Kafan mı güzel çocuk?" dedi beni alnımdan ittirerek.

Kaşlarımı çatıp derin bir nefes aldım. Elimdeki kutuyu kolumun altına sıkıştırıp telefonumu çıkarttım cebimden. Seungmin'i aramak istemiyordum, belki annemi ararsam yardımcı olabilirdi. Şu an sinirden önümü dahi göremiyordum ve bana suratındaki aptal sırıtışla bakan adam ikiye katlıyordu sinirimi.

Telefonumla uğraşırken kapıdan yanımıza ulaşan takım elbiseli kadın dikkatimi çekti. Kapı bize doğru geldiğinde tam olarak çıktı ve birkaç adımda yanımızda bitti.

Önümdeki adam kim olduğunu bilmediğim kadının karşısında saygıyla eğilirken ne yapmam gerektiğini düşündüm.
Siyah saçları, üzerindeki takımı ve gözlüğüyle oldukça etkileyici görünen güzel bir kadındı. Suratında sert bir bakış vardı yalnız, bir de bununla uğraşacağım diye düşündüm.

Ancak yanıldım. Sertçe güvenliğe bakan gözleri beni bulduğunda kocaman gülümsedi. "Felix." dedi sevecen bir tonda. Güvenlik adamla aynı anda şaşırdık duruma, ne diyeceğimi bilemedim. "Benimle gel tatlım." dedi kadın.