《9》

2.6K 288 414
                                    

meraba nasılsınız

ben hıc ıyı degılım tatıl bıttı amk okul cok yorucu hıx gıtmek ıstemıom

neyse cok yorum yapın eyvallah

ıg: getscarsed

"Felix hoş geldin tatlım."

Kapının önünde babamla birlikte dikiliyor ve karşımızda bize otuz iki diş gülen kadına bakıyorduk. Hâlâ daha gergindim ama bu sıcak karşılama beni rahatlatmıştı sanırım.

Ben de Seungmin'i rahatlatmıştım.

Babamın içeriye girmem için beni hafifçe ittirmesiyle nihayet kendime geldim. İyi değildim, dengesizdi hareketlerim, Seungmin yüzündendi hepsi.

Önde babam arkada ben içeriye doğru yürüdük. Bu sırada babamın eşi yanıma gelip üzerimdeki ceketi aldı ve yüzündeki gülümsemeyi hiç bozmadan mutfağa gitti.

Babam geniş salondaki koltuklardan birinde oturduğunda yanını patpatladı. Hiç bekletmesen yanına oturdum ve arkama yaslandım. Bu sırada mutfakla yemek masası arasında gidip gelen Eunha anne de elindeki maşayla çıkmıştı muftaktan.

Ben merakla ne yapacağına bakarken birkaç kere kapının kenarına vurmuş. Çıkan tiz sesle beraber merdivenin yukarısına doğru konuşmuştu. "Aşk kuşları, inin aşağıya!"

Babam gülerek başını iki yana salladı. "O iki velet..." dedi kendi kendine. Sonrasında Eunha anneyle bakışıp güldüler.
Üst kattan bir kapı sesi ve birbirine karışan gülüşler gelmeye başladığında babam omzuma attığı elini çekip ayağa kalktı. O merdivenlere doğru yürürken ben de ayağa kalktım ve elindeki koca tabak yığınını almak için uzattım ellerimi.

"Yardım edeyim." dedim gülümseyerek. Eunha anne taşımakta gerçekten zorluk çekiyor gibi görünüyordu. İtiraz etmesine fırsat vermeden elindeki tabakları aldım ve masaya dizdim.

"Felix gel bakayım buraya."

Babam bana seslendiğinde onlara döndüm. Babamın kolunun altındaki çocuk çekti ilk olarak dikkatimi. Changbin'di bu, kısa kaslı bir çocuktu hiç benzemiyorduk.
Babamın yanında duran diğer çocuğa baktım sonra.

Barmen çocuktu.

Sarı, kıvırcık saçları, derin gamzeleri, yüzüne oranla büyük burnu, yapılı bedeni...
Üvey kardeşimin erkek arkadaşıydı demek. Dünya gerçekten de küçüktü.

İkimizin de bir şey demeden birbirimize bakıyor oluşumuz babamın dikkatini çekmiş olsa gerek yalandan öksürdü ve ona bakmamızı sağladı. "Gelsene." dediğinde onlara doğru adımlamaya başladım.

Ayakta dikilen üçlünün tam karşısına geçtiğimde elimi Changbin'e uzattım. Changbin uzattığım elimi sıktı, tereddütlü görünüyordu, muhtemelen benim gibi gergindi ya da erkek arkadaşıyla birkaç saniyelik bakışmamı yanlış yorumlamıştı. İkincisi olmamasını umuyordum.

"Araba alış verişi mi yapıyorsunuz oğlum? Sarılsanıza."

Babam konuştuğunda ikimiz de ona döndük. Sonrasında Changbin aniden kolumdan tutarak kendine çekti ve sıkıca sarıldı bana. Ne yapacağımı bilemediğimden ben de ellerimi sırtına koydum ve karşılık verdim ona. Kardeşim olması garip hissettiriyrodu.

Nihahet ayrıldığımıza babam eliyle hâlâ daha ismini hatırlayamadığım sarışın çocuğu işaret etti. "Christopher." dedi.

'Adım Chris.'

Sarışın çocuğun bana uzattığı elini tutup sıktım. Birbirimize olan bakışlarımız gerçekten de garip olsa gerek Changbin konuştu. "Tanışıyor musunuz siz?"

be my daddy / seunglixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin