be my daddy / seunglix

《7》

meraba nasılsınız

neyse bskın sız yorum yaptınız ben de hızlı bı sekıldr yb atıyorum sımdı

ıg: getscarsed

"Ne istediğine dikkat et küçük."

Konuşurken kulağıma değen dudakları ve içimi titreten sesiyle bir an için gözlerimi kapattım. Yapmamam gereken şeyler yapıyordum, yine de sonrasını düşünemiyordum, anın büyüsüne kapılmıştım.

Seungmin'den nefret ediyordum, kesinlikle emindim bundan. Çoğu hareketi sinirlendiriyordu beni, onunla zıtlaşmak hoşuma gidiyordu. Son zamanlarda gereğinden fazla yaklaşır olmuştuk ve onun etkileyici bir adam oluşunu es geçemiyordum işte.

Üvey babam oluşu da durdurmuyordu beni. Tamamen baştan çıkmıştım. Birkaç gündür habire aklımda oluşunun acısını çıkarıyordum sanırım.

Seungmin'in belimdeki parmakları hareket etmeye başladığında kollarımı güçsüze boynuna doladım. Belimi okşuyordu, hareketleri fazla yavaştı, nefesleri kulağıma çarpıyordu hâlâ, usulca hareket eden parmakları bel oyuntumu öyle bir okşuyordu ki eriyip gidiyordum sanki.

Gözlerimi tamamen kapatmıştım. Başımı dik tutacak gücü bile bulamıyordum şu an kendimde, hafifçe onun omzuna doğru yasladım bu yüzden.

Ne istediğime dikkat etmemi fısıldamıştı bana. Haklıydı, fazla ileri gitmiştim belki de ancak o da buna izin vermişti, zira bacaklarımın arasında durup belimi okşayan oydu.

Cevap vermedim, belimdeki dokunuşlarını tüm vücudumda hissediyordum sanki. Şu an konuşmaya kalksam eski sertliğimden eser kalmayacaktı. Mayışmıştım, kedi gibiydim hatta. Kim Seungmin'in karşısında olmayı isteyeceğim son hâldeydim şu an.

Benim sessizliğim bir yana, o da konuşmuyordu. Yüzündeki ifadeyi merak ediyordum şu an. Benim gibi miydi, açık mıydı, kapalı mıydı gözleri?

Birkaç dakika öylece durduk. Seungmin hiç kesmedi hareketleri, bir milim bile kıpırdamadı olduğu yerden. Ben de bir şey yapmadım, tadını çıkarttım yalnızca.

Ne kadar öyle durmuştuk bilmiyorum, Seungmin aniden başını kulağımdan uzaklaştırmış tam karşıma gelmişti. O hareket ettiğinden güçsüzce boynuna doladığım kollarım da gevşemişti ve başımı kaldırmak zorunda kalmıştım.

Burunlarımız birbirine değiyordu neredeyse. Neden bu pozisyondaydık bilmiyorum ama gözlerim sık sık dudaklarına kayıyordu. Bunu fark ediyordu, pek de umursamıyordum, evet dudaklarına bakıyordum.

Şu an fena hâlde öpmek istiyordum onu.

Sağ elini belimden çekti aniden. Eş zamanlı olarak başını da biraz uzaklaştırmıştı benden. Kollarım tamamen düşmüş yalnızca ensesine sarılı parmaklarım kalmıştı şimdi.

Belimden çektiği elini yavaşça çeneme koyduğunda içimde inanılmaz bir his uyandı, midem kasıldı, kalp atışım Seungmin'in duymasından endişeleneceğim kadar arttı. Çenemin altındaki eliyle başımı hafifçe kaldırdı. Gözlerinin tam içine baktım bu hareketiyle. Donuktu bakışları, ne hissediyordu sezemiyordum.

Çeneme destek verdiği elini çekmeden baş parmağını dudağıma uzattı. Yavaşça okşadı dudağımı. Gözlerimi kapatmamak için büyük bir savaş veriyordum şu an. Vücudum inanılmaz derecede ısınmıştı, yanaklarımın kızarmamış olmasını diliyordum.

Dudağıma değen baş parmağını çektiğinde bayık bakışlarımı toparladım. Ben defalarca kez onun dudaklarına bakmıştım ama dakikalardır gözlerime bakıyordu o. Dudaklarıma bakmamakta ısrarcıydı sanki. Baş parmağıyla dudaklarımı usulca ezerken dahi gözlerime bakmıştı yalnızca.