Jennie iyileşeli günler geçmiş olsa da yatağından kalkmıyordu. Bu durum Chae'nin canını sıkmaya başlamıştı. Üstlerindeki ölü toprağını atmaya kararlıydı o gün akşama doğru Jennie'nin yatağına dolaptan seçtiği birkaç elbiseyi fırlatmaya başladı.
Jen: Ne yapıyorsun?
Chaeyoung elbise seçmeye son derece odaklanmış görünüyordu.
Chae: Seç birini, bu gece dışarı çıkacağız.
Jennie yerinden hızla doğruldu.
Jen: Hey Chaeyoung sen iyi misin? Dışarı çıkmamız mümkün değil.
Chae: Neden olmasın? Bütün gün vampir gibi perdeler kapalı odanda çürümeyi mi bekleyeceksin Jennie?
Jen: Dışarı çıkarsak buna pişman olacağımızı biliyorsun.
Chae: İnsanlar önünde sonunda unutacak Jen. İnsanlar hiçbir şeyi sonsuza dek hatırlamaz.
Jen sıkıntıyla elleriyle oynamaya başladı.
Chae: Bizi Jisoo davet etti. YouTube'da oyun videoları çeken Jisoo.
Jennie tek kaşını kaldırdı.
Jen: Jisoo'nun kim olduğunu biliyorum Chaeyoung.
Chae: Artık ben de biliyorum, yakın olduğunuzu eskiden sık sık mesajlaştığınızı söyledi seni özlemiş ve son durumlar için oldukça üzgünmüş biraz hava almanın yardımcı olacağını söyledi ki ben de ona sonuna kadar hak veriyorum.
İkisi de haklıydı. Daha ne kadar insanlardan saklanabilirdi ki? Lisa'nın geri adım atacağı yoktu. Ondan bir şey beklerse bu sonsuza dek bekleyeceği anlamına geliyordu.
Jen: Tamam...
Chaeyoung heyecanla ellerini çırptı.
Jen: Sadece üçümüz olacağız değil mi?
Chaeyoung alayla gülümsedi.
Chae: Hayır Jennie biz ve tüm hayranlarımız.. tabi ki üç kişi olacağız.
Jennie kafasıyla onayladı ve elbiselerden birini seçmek için karıştırmaya başladı.
....
1 saat sonra Jisoo arabasıyla beraber apartmanın önündeydi. Şık bir elbisenin altına topuklu ayakkabılarını giyip sade bir makyaj yapmıştı. Yüzünün güzelliği kilometrelerce uzaktan bile seçilebilirdi.
Chaeyoung da aynı şekilde oldukça hoş gözüküyordu uzun sarı saçlarına hafif bir dalga vermiş güzel bir ruj sürmüştü ve geceye son derece hazır gözüküyordu.
Jennie ise kendinin bu iki kız kadar güzel göründüğünden emin değildi. Ama bunu umursamıyordu. Jisoo iki kızı kapıda görür görmez koşarak ilk önce Jennie'ye sarıldı sonra da yeni tanışmış olduğu sarışın kıza da sıcak bir şekilde sarıldı. Yüz yüze ilk kez görmüş olsa da sevgili oldukları dönem ve öncesinde Chaeyoung'ın adını Jennie'den sık sık duymuştu.
Jisoo: Jendeuk! Nerelerdesin? Bana bunca zaman yazmadığın için seni mahvedeceğim!
Jen: Özür dilerim Jisoo... son olanları biliyorsun işte.
Jisoo anlayışlı şekilde başını salladı.
Jisoo: Sen nasılsın Chaeyoung? Nihayet yüz yüze tanıştığımıza sevindim!
Chae: Ben de öyle unnie! Çok teşekkür ederim iyiyim.
Jisoo kızlara arabanın kapısını açıp oturmalarına yardım ettikten sonra Jennie'nin de önceden sıkça gittiği bir kulübe gitmek konusunda karar kıldılar.
İçeri girmeden önce Jennie gergin bir şekilde kapıda dikilmeye başladı. Jisoo onun bu halini görüp şefkatli şekilde elini omzuna koydu.
Jisoo: Merak etme Jen. Her şey yolunda gidecek.
Chaeyoung da Jisoo'yu onayladı ve elini hafifçe kaldırıp Jennie'nin gözlerindeki güneş gözlüğünü çıkardı. Jennie gözlüğü çıkarılınca oyuncağı alınmış bir çocuk kadar çaresiz gözükmüştü.
Chaeyoung: Bunu taksan da takmasan da herkes seni tanıyor Jen. Artık bunu aşmalıyız tamam mı?
Jennie isteksizce onayladı. İki kızın koluna girerek yüksek müzikli ve ışıklı alana doğru yürümeye başladı.
