Birkaç dakika sonra Lisa'nın arabasındaydılar.
Lisa: Araban nerede?
Jennie: Kulübün... önündeki otoparkta
Lisa bezgin bir bakış attı.
Lisa: Oraya dönemeyiz.
Yüzünü ekşiterek devam etti.
Lisa: Zaten bu kadar sarhoşken araba kullanamazsın.
Jennie: Sarhoş değilim!
Lisa gözlerini yola sabitlemiş şekilde cevapladı.
Lisa: Kokuyu buradan alabiliyorum Jen.
Düzeltme ihtiyacı duydu.
Lisa: Yani Jennie.
Arabayı kenara çekip telefonunu karıştırmaya başladı. Kendi kendine konuşarak bir çözüm üretmeye çalışıyordu. En sonunda bir numarayı tuşladı ve telefonu kulağına götürdü.
Jennie: Ne yapıyorsun?
Lisa: Seni alacak birini bulmaya çalışıyorum.
Telefona cevap alamamıştı. Jennie aslında eve bir şekilde dönerdi nasıl olsa. Taksiyle gidebilirdi, Jisoo ve Chaeyoung'tan rica edebilirdi ama nedense bu çözüm önerilerini sunmaya niyeti yoktu. Çok da net düşünebildiği de söylenemezdi zaten. Yine de fazla yüzsüz gözükmemek için taksi fikrini ortaya attı.
Lisa: Bu halde ve bu saatte taksiye tek başına binemezsin.
Lisa da arkadaş fikrini ortaya atmak istemiyordu. Jennie kesin Chaeyoung'ı arayıp Lisa'nın sinirlerini bozacaktı. Ama onu götürmeye meraklı gözükemezdi.
Lisa: Arkadaşın falan yok mu senin?
Jennie sadece dudaklarını büktü.
Lisa: Telefonun nerede?
İşte bu gerçek bir sorundu. Jennie kasti yapsa bu kadar denk gelmezdi ama telefonunu evde unutmuştu. Dolayısıyla istese de kimseyi arayamazdı. Durumdan şikayetçi olduğu söylenemezdi.
Lisa ofladı.
Lisa: Hala aynı yerde mi oturuyorsun?
Jennie başıyla onayladı. Lisa bir anda kemerini bağlamak için Jennie'nin üstüne doğru eğilince Jennie bayılacak gibi oldu. Eğer içtiği şeyler etkisini yavaş yavaş göstermeye başlamış olmasa büyük ihtimalle bayılırdı da.
Lisa: Gidelim öyleyse.
