altıncı bölüm

142 18 75
                                    

yılın bitmesine az kalmışken nico bu sene sorunsuz geçtiği için mutluydu. iki sene önce annesiyle babası boşanmıştı, geçen sene bianca'nın hastanede kaldığı dönemleri olmuştu. bu sene her şey tıkırında ilerliyordu sanki ve percy'den vazgeçtiğinden beri kendisini daha mutlu hissediyordu.

ders kitaplarını çantasına koyup yatağına uzandı nico, tavanın fazla renksiz olduğunu düşünmüştü, belki gökkuşağı bayrağı bu odayı renklendirebilirdi. belki de cidden anneme açıklamam gerek. şu an değil ama, bu seneyi sorunsuz kapatmalıyız ya?

annesi sanki kendisiyle konuşacağını hissetmiş gibi kapıyı tıklatmıştı. nico hızlıca doğrulup içeri giren annesine gülümsedi. "daha yatmadın mı nico? fazla geç değil mi?"

"ders çalışıyordum. sınavlarımdan iyi not almak istiyorum." nico gülümsedi ve bacaklarını kendine çekip annesine yatakta yer açtı. "bir şey mi oldu anne?"

annesi omzundaki şalı düzelterek yatağın kenarına oturdu, nico annesinin kopyasıydı resmen. "aslında seninle uzun zamandır sohbet etmiyorduk. sürekli okul hakkında konuşup durduk ha?" gülümsemeye çalıştı maria ve ardından iç geçirdi. "bilmem gereken bir şey var mı nico? son zamanlar pek iyi geçmedi, her şeyi yeni yeni toparlıyoruz tatlım ama nasıl hissettiğini bilmek istiyorum."

nico'nun aklına sadece gay oluşunun ortaya çıkması geldi. panikledi ve gülmeye çalıştı. "yok hayır, ben iyiyim. sen... bir şey olduğunu mu düşündün? bu sadece bir yanlış anlamadır eminimki. ben gerçekten iyiyim anne."

maria uzun bir süre oğlunun suratını inceledi ve sonra gülümseyip yanağını okşadı. "iyi olmana sevindim oğlum. baban, bianca... ben henüz daha toparlanamadım sanki."

"hadi ama anne, babam zaten ayda yılda bir gelirdi eve. yani... anlarsın ya? benim için çok bir değişiklik olmadı."

nico'nun elini tuttu maria. "lütfen böyle söyleme." iç geçirdi. "onun da işi buydu nico."

"kızgın değilim ki!" nico gülümseyerek annesine sarıldı. "ikiniz de suçlu değilsiniz. böylesi daha iyi olmalıymış işte."

"değil mi?" maria güldü ve sonra nico'nun yanağından makas aldı. "ee, sende havalar nasıl?"

"nasıl yani havalar nasıl?"

"birisi var mı diyorum. hani bilirsiiin," maria ellerini salladı, "reyna, alex, hm?"

nico başta anlamadı, sonra gözleri büyüdü. "hayır anne! saçmalama! öyle bir şey yok. hem reyna jason'dan hoşlanıyor ve alex de magnus ile sevgili." üstelik ben kızlarla bir ilişki içerisinde olmak istemiyorum.

"ne? reyna senin şu jason'dan mı hoşlanıyor?"

"evet, sen de görüyorsun ya, umutsuz vaka. ona üzülüyorum çoğu zaman."

"mm... peki," annesi tahmin yürütürmüş gibi elini çenesine koydu. "hoşlandığın birisi yok mu şimdi senin?"

vardı ama artık yok. "hayır, yok." kız hele yok!

"ah, pekala!" kadın kıkırdadı ve topuzunu açtı. "anlatmak istediğin herhangi bir şey var mı? yoksa uyumak mı istersin?" nico annesinin yüzüne baktı, büyük bir istekle duruyordu karşısında. belki o da internette gördüğü anne-oğul ilişkilerine özeniyordu. çünkü nico da annesiyle sıkı fıkı olmak isterdi. "aslında var." tabi, bu planlanmış bir şey değildi. dudaklarını dişledi. Ben ne yapıyorum şu an?

"evet, nico?"

"mm," nico düşünüyormuş gibi yaptı, "arkadaşlarımdan hoşnut musun? yani mesela alex ve magnus... 'normal' değiller." nico normal kelimesini söylerken tırnak işareti yaptı. "genelde aileler pek hoş karşılamıyor ya hani... çocukları etkilenir diye." nico elini salladı.

glitter'solangeloHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin