Graham bell senin babaannen kaşar. Bok vardı da telefon diye bir alet buldun değil mi? mis gibi cumartesi sabahı uyumak varken senin şu işsizliğin yüzünden...neyse daha fazla devam edemeyeceğim galiba.
Telefonun ekranına yarı aralık gözlerimle baktım Damla arıyordu telefonu sessize alıp yastığın altına sıkıştırdım. uyuyorum ben ya!!
Yarım saat boyunca yatakta dönüp dönüp uyuyamayınca hem damla' ya hem graham bell' e söverek banyonun yolunu tuttum elimi yüzümü yıkayıp kendime geldikten sonra güzel bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim
Mutfağa geçip kahvaltılıkları bir güzel masaya dizdim kendime şöyle en bol kaşarlısından omlet yaptıktan sonra her şey hazırdı bir de bunların hepsini mideye indirecek bir ılgın lazım. Bakayım. O da burda olduğuna başlayabiliriz bu gün hiçbir şeyin canımı sıkmasına izin veremem
Yıllardır açmışcasına bulduğum her şeyi mideye indirirken yine telefon çaldı yine damla.
"Ofondom domlo"
"Ayy ılgın ne var ağzında ne yiyorsun sen yine"
"Kohvolto yopoyorom"
"O yediklerinin hepsi yağ olacak selülit olacak sen yemeye devam et"
Ağzımdakileri yutup cevap verdim
" kızım seni bana sayıyla mı veriyorlar ya hem uykumu böldün hem kahvaltımı.bir saat içinde hayatı zindan ettin bana ya"
"Aşk olsun be nankör! ben burda seni düşünüyorum arıyorum senin şu yaptığına bak" bu cümleyi yıllardır sana saçlarımı süpürge ettim diye kocasına sitem eden ev hanımı edasıyla söylemişti
"Ne düşünmesi noldu ki" dedim meraklı çıkan sesimle. kanser oldum da benim mi haberim yok acaba?
"Haftaya bu gün ne ılgın"
"Yine cumartesi" dedim sırıtarak
"Senin doğum günün gerizekalım. Parti organizasyonuna bugünden başladım herkese haber verdim sende kalk giyin elbise bakacağız"
"Partiyi unut ayrıca beni bu gün hiç kimse dışarı çıkaramaz pijamalarım ve ben gayet mutluyuz"dedim kendimden emin bir şekilde
"Ama ılgın "
"Tek kelime daha edersen sana arka arkaya 3 Tane hamburger menü yediririm"
"Tamam tamam sustum"
"Aferin hadi bay"
"By by"
Telefonu kapatıp kahvaltılıklara döndüm " nerde kalmıştık canlarım? ha evet sizi yiyeceğim"
Kahvaltıdan sonra hamaratlığımı konuşturup üzümlü kek yaptım bir de üzerine hızımı alamayıp peynirli poğaça yaptım .Beni alan yaşadı valla diye kendi kendime ukalalık yapıyordum ki bu defa da kapı çaldı.
" abla sizin dairenin elektriğinde sıkıntı var mı" diye sordu orta yaşlı elektrikçi olduğunu tahmin ettiğim amca
"Yoo turp gibi maşallah"
"Genel olarak apartmanda bir sıkıntı var sizinkini de bir kontrol edeyim."
"İyi geçin bakın o zaman"
Adam girişteki prizlerden birine hiç anlamadığım bir şeyler yaparken bende tırnaklarımı kemirerek adamı izliyordum.
"Bu prizde bir sıkıntı mı var? elektrik yok da" dedi bana dönüp
"Yok ya sizden elektrik alamamıştır o"
Adam espri mi yaptın sen? bu gençlik nereye gidiyor böyle diye düşünür gibi bakıyordu suratıma. yaklaşık yarım saatin sonunda hiçbir sorunu olmayan elektriğimizi tamir ettiğini iddia ederek gitmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iddialı aşk
Teen Fiction"var mısın iddiaya güzelim bana sadece bir ay ver seni kendime aşık edeceğim" diyip ellerini kot pantolonunun ceplerine sokarak kendinden emin bir şekilde karşıma dikildi "yapamazsan hayatımdan çıkıp gidecek misin" diye sordum kirpiklerimin altından...
