Uzun süre oldu farkındayım sizlerden kusuruma bakmamanızı rica ederim. Beklediğiniz için çok teşekkür ederim 😚
Evet yapmıştım. Uyuşturucu kullandığımı ona itiraf etmiştim çünkü saklamanın bir anlamı yoktu. Madem o bana yardımcı olacaktı ben de zorlaştırmayacaktım. kolaylaştıracaktım. Doğruları söyleyecektim.
Suratıma dümdüz bakıyordu,soğukkanlılıkla ama bir o kadar da karmaşık.
"Ne zamandır?"
O kadar kendi dünyama dalmışım ki bir an için neyden bahsettiğini anlayamadım.
"Ne zamandır uyuşturucu kullanıyorsun?"
O bana sorular soruyordu ama cevapları içimdeydi. Dışıma vuramıyordum çünkü öyle alışmıştım. İçime atmaya o kadar alışmıştım ki birden bir şeyler paylaşmam istenildiğinde istesem de paylaşamıyordum. Ama buna gerçekten mecburdum çünkü ortada dönen izlediğim tiyatro oyunlarından biri değil,gerçeğin ta kendisiydi.
"Bilmiyorum."
"Hatırla ve hatırladığında beni bul ben o zamana kadar pastanedeyim."
"Sorun tarihler değil sayın savcım. Zaman kavramını kaybedeli uzun zaman oluyor. Buyurun pastaneye beraber gidelim." diyerek ayağa kalkıp ona elimi öne uzatarak yol verdiğimde şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Bunu çok sık yapıyordu ve çok tatlıydı. Belki bir gün öperdim o güzel gözlerinden belki sevdaya dahil olurduk belki ayrılığa...
"Teşekkür ederim. " diyerek önden ilerledi. Dudaklarının kenarında asılı kalan gülümsemesi gözümden kaçmamıştı.
Beraber yavaşça yürüyerek pastaneye doğru ilerlemeye başladık. Yaşananlar bir o kadar yavaş ve hissiz bir o kadar da hızlı ve hisliydi. Annem ölmüştü değil mi? Farkında değildim. Yaşanmıştı ama yaşanan tam olarak neydi!? Annem ölmüştü ama zaten bir ölüydü. Bir ölüye karşı duyduğunuz hislerinizi bir süre sonra kontrol edemezdiniz. Tamamen yok olurlardı ve gerçekte elinizde kalan tek şey yaşanmışlıklar olurdu.
Karşıdan karşıya geçmemiz gerekiyordu. Adliyenin önüne gelmiştik. Bir zamanlar tek başıma onu izleyerek geçtiğim adliyenin önüne...
"Bir dakika bekler misin?"
"Tabii bekliyorum."
Elini paltosunun cebine atıp bir araba anahtarı çıkardı. Ve siyah bir jeepe doğru ilerledi. İlerlediği arabanın plakasına baktığımda arabasının tanıdık olması yüzümde bir gülümsemeye neden oldu. Arabasından bir sırt çantası aldı ve kapıları kilitleyip geri geldi. Çantasının fermuarı açık kalmıştı ve aradan Sabahattin Ali'nin-Canım Aliye Ruhum Filiz kitabını görmüştüm. Yüzümdeki gülümsemeyi farkedince yolun başından beri duvar gibi olan yüzünü yumuşattı ve sol gözünü hayırdır der gibi kırptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçeğin Görünen Yüzü
Ficción GeneralNazlı o akşam evinin bahçesinde annesinin cesedini bulur ve hemen polisi arayıp durumu anlatır. Olay başta dikkat çekici olmasa da olay yerine gelen savcının dikkatli incelemeleriyle bulunan kanılar vakayı dikkat çekici hale getirir, medyanın ve ins...