red danger / ayber

0.6

selam! yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın lütfen, red danger sizi çok sevdi! 🥺 iyi okumalar perisi 🧚‍♀️

bölüm VazgectimBenBugun askim için ❤️

harika, özel bir üniversitede tam burslu okuduğundan stajı da üniversitenin hastanesindeydi. gece nöbetindeydi, uykusu gelmişti ve bir hayli yorulmuştu ama dayanmak zorundaydı. elindeki soğumaya yüz tutmuş kahvesini içtikten sonra yüzünü buruştursa da umursamamaya çalıştı, en azından yudumlarken dinleniyordu.

"harika!" diye seslendi hemşirelerden birisi. harika, kendisine seslenen bu kadını hiç sevmiyordu çünkü fazla ukala, halden anlamayan ve gereksiz sorumluluk yükleyen türdendi.

boş kahve kartonunu çöpe attıktan sonra hızlı adımlarla hemşirenin yanına ilerledi. hasta yatağında yatan kişiye bakmadan, "serum mu?" diyerek sorduğunda olumlu anlamda salladı başını. "acil bir hasta var ona bakacağım, sen sisteme gir, doktorun istem ettiği ilacı hazırlayıp hastaya git."

başını olumlu anlamda salladı, harika. hastadan kağıdı alması gerekiyordu. hemşirenin biraz uzaklaştığından emin olduğundaysa söylenmeden edemedi: "kahvemi içirtmedi ya!"

emir, aybike'nin yanında gördüğü bu kızı gayet iyi hatırlıyordu. halsiz haline rağmen gülümsemeye çalıştı ve kağıdı uzatarak konuştu. "rahatsız ettiysem başka bi' hastaneye gidebilirim?"

harika duyduğu sese inanamadı. ilk başta sorguladı, gerçeği idrak etmeye çalıştı ama beceremedi. emir... emir ece onun hastası mıydı şimdi?

sarışın oğlana baktı. gözlerindeki yorgunluğa şahit olduğunda onunla ilgili hastanede kurduğu hayal aklına geldi, utanmadan edemedi. yanaklarına basan ateşle birlikte, "ş-şey..." dedi. kekelemeden edemiyordu, emir ise onun bu halini sevimli bulmuştu. biraz.

durumu toparlamak için kağıdı elinden aldı, bu sırada parmakları birbirlerine değmişti, bilerek. emir tarafından.

"bunları hazırlamam gerek... sisteme girmek falan, doktor istemi. çok karışık şeyler nasıl okuyorum bilmiyorum." emir, kızın heyecandan konuşamamasını çok tatlı bulmuştu. başını olumlu anlamda salladı ve öksürmeden önce konuştu. "çok güzel."

sarışın oğlanın ucu açık itirafını umursamamaya çalışarak kağıttaki numaraları sisteme girdi, istemi aldı ve serumu hızlı bir şekilde hazırladı.

emir'in yanına yeniden döndüğünde damar yolu açması gerektiğini biliyordu. dilinin ucunu dudaklarında gezdirdi, oğlana yaklaştı. "damar yolunuzu açmam gerekiyor," dedi izin istercesine.

omzunu silkti, emir. "patron sensin." derin bir nefes aldı, kız. oğlanın bileğini kavradığında sıcaklığıyla çarpıldığını, yanaklarına nüfuz ettiğini hissetti. ona dokunmak ne olursa olsun çok güzel ve delici bir histi.

"elim hafiftir," dedi. "çok acımaz canınız. bu serum halsizliğinize de, ateşinize de çok iyi gelir. eminim ki toparlarsınız."

yan bir şekilde sırıttı, oğlan. kızın onunla ilgilenmesi nedensiz şekilde hoşuna gitmişti.

"kolunuzdan..." diyerek kendi kendine mırıldandığında oğlanın koluna dokunmak aklına kızlarla konuşurken söylediği hayallerin gelmesine neden olmuş, bu da fazlasıyla utandırmıştı. işine odaklan, kızım...

kızın eli soğuktu, emir irkilse de bunu ona belli etmedi. "elin soğuk," dedi yalnızca. harika ise gülümsedi. "üzgünüm ama öyle... ısınmıyorlar bir türlü, kış gelince hiç."