red danger / ayber

0.8

herkese selam! lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın, red danger karakterleri sizi çok seviyor!!! iyi okumalar perisiii 🧚‍♀️

Loliiseries bebek kuş için, gücüne hayranım <3

aybike, maçtan sonra berkle buluşacağından ötürü başından beri çok heyecanlıydı. ne yapacaklarını bilmediğinden nasıl giyineceği konusunda da büyük bir çaba sarf etmişti. en sonunda arkadaşları harika ile talya'nın yardımıyla siyah crop, altındaysa eşofman tarzı beyaz bi' bol pantolonu vardı.

hava güzeldi, kış gelmesine rağmen tam havalar belli olmadığından bi' gün soğuk sonra ılık olmasına alışmıştı. saçları yarım topluydu, bu stili seviyordu. 

ve şimdi rahat giyinmekle ne kadar doğru bir karar verdiğini anlamıştı. 

gözleri doldu. kızılın bahçesi, kızın tasarladığı minyatür şeklinde tasarlanmıştı. ne söyleyeceğini bilemedi. öylesine beklenmedik, ince ve gurur verici bir hareketti ki bu... mimarlık öğrencisi olarak tasarladığı şeyi ilk defa görmenin getirdiği heyecan bi' yana dursun; onu hayran olduğu, değer verdiği oğlanın bahçesinde görmek inanılmaz şeyler hissettirmişti.

"ben..." dedi ama konuşamadı. kızıla baktı, dudağını dişleyip bakışlarını kaçırdı. berk ise karşısındaki görüntüye bakınca ne kadar doğru bir şey yaptığını anladı. mutluluğu ve heyecanı orada dursun; utandığı zaman kızaran yanaklarıyla dişlediği dudakları çok güzeldi.

konuşacağı sırada kekelemesiyle birlikte gülümsedi. işaret parmağını kızın dudaklarının üstüne nazikçe yerleştirdiğinde, "şşt," dedi usulca. aybike, kalbinin delicesine attığını hissetti. kitaplarda okuduğu kalbi boğazında atıyordu benzetmeleri doğru muydu acaba... şimdi öğreniyordu.

"anlıyorum, söylemene gerek yok." kızın başını sallamasıyla parmağını okşarcasına geri çekti. aybike gözlerini kapatmamak için büyük bir çaba sarf etti, berk ise anlayıp kıkırdadı. "çocukluk hayalimi gerçekleştirmeme yardım ettiğin için ben sana teşekkür ederim."

"rica ederim." başını önüne eğdiğinde boğazını temizledi, kızıl. yarım topladığı saçları çok yakışmıştı. ayrıca buluştuklarından beri cropunun açık bıraktığı ince, zarif o kavranılası beli nefesini kesiyordu. avuçlarının arasında o beli hissetmek için her şeyi yapabilirdi.

sahaya ilerledi, yerdeki basketbol topunu alarak sırıttı. "iyi dinlendin mi?" kaşlarını çatarak kızıla baktı, aybike. eğer harika burada olsa topla bi' fantezi istediğini söyleyip aybike'yi çileden çıkartabilirdi.

"dinlenmeni boşuna söylememiştim, aybike. basket oynarken yorabilirim seni." tek gözünü kırptı, üstündeki mavi tişörtü çıkarıp bir kenara attı. kız ise siktir dedi içinden. altında sadece gri eşofman olan berk özkaya... berk özkaya. 

dikkatini toplamak için, "hıhı," dedi. "yorulacağımı düşünmüştüm." kıkırdadı, kızıl. "oyun oynayacağımızı önceden tahmin ettin yani?"

aferin, aybike.

"yani..." dedi ve sahaya doğru ilerledi, kız. buradan dönmesi gerekiyordu. "birisi iyi dinlen dediği zaman başka nasıl sonuç çıkarılır bilmiyorum açıkçası." dudaklarına masum bir tebessüm kondurdu, kızılın karşısında bir iki esneme hareketi yaparken sözlerini devam ettirdi. "siz ne düşünürsünüz onu bilemem."

dudaklarını ıslattı, berk. basket topunu bir iki kere sektirip bacaklarının arasından geçirdikten sonra kızın söylediklerini kısaca cevapladı. "yorayım o zaman seni."