herkese selam! lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın 🥺 finale yaklaşıyoruz yavaş yavaş... iyi okumalar perisiii 🧚♀️💖
"harika, ikinci yataktaki hastaya!" oflayarak kalemi elinden bıraktı, sarışın kız. yeni dinlenmeye başlamıştı ama o da zehir olacaktı anlaşılan... hemşirelik okuyan aklımı...
ikinci yatağa ilerlediğinde perdeyi açtı, gülümseyerek oturan sarışın oğlanı gördü.
"oha!" diyerek sesini yükselttiğinde oldukça kaba bir tepki verdiğini düşündü. sarışın oğlan kıkırdarken elini dudaklarının üstüne götürdü, boğuk sesiyle konuştu. "özür dilerim..."
elini havaya kaldırıp sorun yok dercesine salladığında, "kontrole mi geldiniz?" diyerek sormayı akıl edebilmişti. oğlanı fotoğraftan görünce bile nefesini kesebiliyordu, aniden karşısında görmek ise uzuvlarına kadar etkilemişti.
başını iki yana salladı, emir. "buralardan geçiyordum ve aklıma sen geldin, ben de uğramak istedim."
heyecanla karışık gülümsedi kız. utancından saçlarıyla oynadığına emir dudaklarını ıslatmıştı, beyaz gerçekten yakışıyordu ve hastanenin içerisinde tıpkı bir melek gibi parlıyordu.
güzel olana güzel dersin, oğlum!
saate gözü çarptı harika'nın. "oh be!" diyerek yaka kartını çıkarttığında emir gülümsedi. "mesain bitti mi?"
başını olumlu anlamda salladı, kız. "evet ama diğer hemşireye hastaların teslimini yapmam gerekiyor."
"okey," dedi ve oturduğu yataktan ayağa kalktı, oğlan. "seni beklerim o zaman, birlikte çıkarız."
harika'nın şaşkınlığını görünce tatlı bir şekilde yüzünü ekşitti. "istersen tabii ki."
"o-olur..." dedi sarışın kız heyecanla. "ben işimi halledip geleyim hemen." hasta teslimi için diğer hemşirenin yanına gittiğinde kalbinin küt küt attığını hissediyordu.
midesinde uçuşan bu kelebekler neyin nesiydi böyle!
hastane çıkışı.
"şu kafeye biraz oturalım ister misin?" diyerek sordu emir. harika gülümsedi, sürekli gittiği kafeydi bu! "olur," dedi gülümseyerek. "kahvemi hep burada içerim, iç dizaynı çok güzel. ayrıca kahvesi de kaliteli."
güldü, emir. "olur," dedi oğlan. "üstelik bildiğin yermiş." ilerlerken ekledi. "hissettim demek ki."
utanarak kapıdan içeri girdi, harika. her zaman oturduğu cam kenarındaki masaya geçtiklerinde, "filtre ama sütlü," dedi ikisi birden.
emir, hayranlıkla kıza baktı. aynı kahveyi seviyor olmaları hoşuna gitmişti. "zevkli tercih," dedi sohbet başlatmak amacıyla. harika ise içinde heyecandan büyük bir patlama yaşarken dışa bunu asla yansıtmamaya çalışmakla meşguldü.
"sizinki de öyle," dedi kız. sarışın oğlan gülümseyip camdan dışarı baktığında yapraklarını dökmüş bir ağaçla karşılaştı, harika ise gülümseyerek ağaca bakıyordu.
"seviyor musun?" diyerek sorduğunda sarışın kız düşündü. ağaçları seviyordu ama bunu nasıl anlatabileceğine karar veremiyordu.
"yani şöyle..." dedi ve önlerine gelen kahve için garsona teşekkür etti. gözlerini kapatarak kahvesinin kokusunu içine çekti. "yapraklarını döktükçe yenileniyorlar bence. her bir dalındaki yapraklar ayrı hayalin simgesi, farklı bir döneme girildiğinde de uçup gidiyorlar. takılı kalmıyorlar geçmişe, neden olmamış diye düşünmüyorlar."
![](https://img.wattpad.com/cover/326446492-288-k77996.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
red danger / ayber
Fanfictionaybike, hayran olduğu ünlü basketbolcu berk özkaya'ya mesaj atar.