Bloody. -hyunin-

dört.

3 gün sonra..
İkimizin de dönemleri bitmişti,sonunda.

Şuan üzerime siyah takımı giymiş fakat kuyruğu olan ceketimi giymemiştim. Odamdan çıkıp mutfağa ilerledim çalışanlar tabiki de uyanmış ve işlerinin başındalardı.

"Jisung,yeni kanlar geldi mi"

"Henüz gelmediler,yolda olduğu bilgisine eriştik fakat başka birşey duymadım efendim"

"Pekala"

Jisung da bir melezdi en iyi beni anlayan kişi falan olabilirdi.

"Başka bir aşçıya ihtiyacın var mı peki? Yeterli sayıda mısınız şuan yardımcılarla beraber"

"Beomgyu ve Yeonjun iyiler Yeosang da öyle mmm" düşünür gibi yaptı.
"Davet verilecek mi yakın zamanda? "

"Bay Hwang eminim ki verecektir. "

"O zaman iki çalışan daha işe almalısınız yetişmez herşey"

"Tamamdır ilgileneceğim,bir sorun olursa nerede olduğumu bilirsin"

"Tabiki efendim"

Çalışanlardan biri bay hwang'ın kan ile özel yapılmış çayını getirdi.

Gümüş tepsiyi alıp üzerine yerleştirdim ve hızlı adımlarımı yukarı kata yönlendirdim.

Kapısının önüne geldiğimde hafif tıklatmış ve içeriye girmiştim.

Tepsiyi yatağının yanındaki komidine bırakıp dolabına ilerledim.

Güzel bordo,bol bir gömlek ve her zaman giydiği kumaş pantolonlarından birini alıp kenara ayırdım.

Boğazımı temizleyip konuştum.

"Bay Hwang"

"Ne var Yang"

"Uyanın çok işiniz var bugün efendim"

"Ugghh bıktım herşeyden"

Fısıltı ile 'bende sıkıldım' demiştim duymamasını umarak ama duymuştu tabi.

"O anlaşma olmasa sıkıntını dışarda atabilirdin"

"Her neyse bay Hwang "

"Özet geç bu günü"

"Okula gideceksiniz yeni gelen öğrenciler var konuşma yapmanız gerek,babanızın köşküne uğrayacak ve onu ziyaret edeceksiniz,arkadaşlarınız Bay Minho ve Bay Felix'i ağırlayacaksınız sonrasında tamamiyle boşsunuz efendim"