on bir.

182 24 86
                                    

Arkadaşlar çok özür dilerim önceki iki bölümde konuşma diyaloglarını eğik yazıyla yazmam gerekliydi fakat aklımdan tamamen çıkmış ve şuan düzenlemeye biraz üşendim açıkçası o yüzden size özürlerimi sunuyor kitap tamamen bittikten sonra düzenleyeceğime de söz veriyorum.
İyi okumalar.. 

࿏࿏࿏࿏࿏

Jeongin'den.
Başım çatlıyordu, sırtım desen apayrı bir acı vardı. Genel olarak vücudum berbat haldeydi ve toparlanamıyordum.

Şu birkaç gündür efendi Hwang gelip beni kontrol ediyor. Hekime nasıl olduğumu, durumumu kontrol etmesi gerektiğini söyleyip azarlıyordu.

Bana değer verdiğini biliyordum. Ama değer vermesinin olağan birşey olduğunu düşünüyordum hep. Çünkü babam ve babası uzun zamandır bir aradalardı bu sebepten dolayı da babama hürmetinden bana değer vermesi. Gayet normaldi.

Çok abartmamak gerektiğini düşünürken odama yine Hwang gelmişti.
Artık 'Bay' kelimesini kullanmak bile bir garip gelmeye başlıyordu. Bu konuyu saygı çerçevesinde konuşmam şarttı.

"Yang, nasıl hissediyorsun bu gece? "

"Daha iyiyim efendim. Fakat bay Hwang, sizinle bir konu konuşmak istiyorum ben"

"Tabii, konuşalım Yang"

"Yalnız konuşsak? "

Arkasında duran muhafızlarına geri çekilmelerini söylemiş ve onlar odadan çıkınca da kapıyı kilitlemişti.

"Seni dinliyorum"

"Bay hwang biliyorsunuz ki son zamanlarda tatsız birkaç olay yaşandı-"

"Hatırlamak bile istemiyorum yang"

"Efendim lütfen bölmeyin.."

"Ah.. Pekala, üzgünüm.. "

"İşte bu olaylar beni biraz düşünmeye itti, bana değer veriyorsunuz bu açıkça belli ve sebebi de bence belli yani-"

"Neymiş sebebi"

"Babalarımızdan dolayı değil mi efendim?"

"Yang, sen şaka falan olmalısın. Sana verdiğim değerin babam veya babandan ötürü olduğunu nasıl düşünebilirsin! Ben.. Ben seni sen olduğun için seviyor ve değer veriyorum"

"Efendim sizce de bu sevgi biraz yersiz değil mi yani çok fazla bana göre"

"Rahatsız mı oluyorsun? "

"Pek sayılmaz-"

"Rahatsız mı oluyorsun dedim Yang! "

"HAYIR, BİR TÜRLÜ KONUŞMAMA İZİN VERMİYORSUN VE HER NE KADAR SAKİNLEŞTİRSEM DE KENDİMİ SİNİRLENİYORUM SANA. BENİ NEDEN SEVESİN Kİ HYUNJİN BEN BASİT BİR KAHYAYIM SADECE. BENDEN BEKLENTİN NE BİLMİYORUM BU BİLİNMEZLİK DE KAFAMI ÖYLE BİR KURCALIYOR Kİ SANA ANLATAMAM. YETER TAMAM MI YETER CİDDEN YETER"

Konuşma sonlarına doğru gözlerimden bir iki damla yaş gelmişti. Cidden sonunda konuşmuştum. Söylemek istediklerimi söylemiştim.

Hyunjin derin nefes almış ve bana biraz daha yaklaşmıştı.

Gözümün önündeki saçları kenara çekmişti ince uzun parmaklarıyla.

Ne yapıyordu bu herif?!

"Yang'ım, birtanem.. Beni yanlış anla veya anlama, seni cidden çok seviyorum. Nasıl oldu asla anlayamadım ama zamanla kendimi sende buldum, her dakika her saniye beraberdik bunca yıldır evet. Fakat biraz farklı hissediyordum uzun zamandır. Melezlerden nefret eden ben. Bir meleze aşık olmuştum. Bunu kendime yedirene kadar kafamın içinde ne taklalar attım sana anlatamam. Ya da anlatırım ama daha geniş zamanda.. Bilmiyorum dediklerimden anlam çıkartır mısın ama lütfen bir anlam çıkart bu cümlelerden. "

Bloody. -hyunin-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin