Koşarken arkamdan bir ses"hey bekle bilekliğin düştü"diye bana yetişti.Ayyy bu ne enerji kardeşim be, ben nefes nefese iken yeşil gözlü kaba insan hemen yanımda bitiverdi.Saçlarımı geriye atıp "ver şu bilekliği de gideyim."hala nefes nefeseydim ama o kaba insan durmadan gülüp"ya sen nasıl bir şeysin merak etme seni yemem iyi misin bir şeyin yok ya ?"diye sorarken çok ciddi görünüyordu.Ben de "iyiyim, bilekliğimi ver de gideyim."derken ilimi uzatıp avucumu açtım.Aniden elini elimle birleştirip "umut"şaşırıp avucumdaki elin sıcaklığına bakakaldım.Kendimi toparlemam bir kaç dakikamı aldı ama onun gözlerine baktım ve "anlamadım, sen ne yaptığını sanıyorsun.Sen kimsin,benden ne istiyorsun,neden peşimden geldin....?"diye saçmalamama kalmadan elini çekip"adım umut kötü bir duyum uyandırdıysam üzgünüm ama sadece burada yeniyim de sana yolu soracaktım.Spor yapayım derken kayboldum galiba yardım edersen sevinirim." sözünü bitirip gözlrime bakıyordu.Bilmiyorum ama gözleri huzurla doluydu sanki dayanamayıp hemen "tamam ama neyse boşver beni takip et." diye yümeye başladık. Allah'ım bu kimdi böyle neden hayır diyemiyordum ki! Neyse evin bir alt sokağında durdum"eee artık bana yol göründü eve gitmeliyim.Umarım bundan sonrasını kendin bulabilirsin."dedim. Eliyle kafasını kaşıyarak gümsedi ve evet anlamında başını salladı.Acaba yaşadıklarım bir rüya mıydı yoksa gerçek miydi?