ALKIM

9- Temaslar

Vaktini ayirıp okuyanlar, oy verip yorum atanlar teşekkür ederim. İyi okumalar dilerim.💕

Alkım bugün okuldan sonraki olacak olan tiyatro seçmeleri için konferans salonuna ilerledi. Heyecanlıydı, içi pır pır ediyordu. Salondan içeri girdiğinde kalabalığı fark etti. Ardından bilgi almak için görevli birine sordu. Görevli sıraya geçmesi gerektiğini şimdilik koltuklara oturabileceğini söyledi.

Bir bir izledi sahneye çıkanları. Hocalar da onları not alıyordu kağıtlarına. Sıra kendisine geldiğinde derin bir nefes aldı. Sahneye doğru adımladı. Görevlilerden biri eline replikler yazan bir kağıt verdi.

" Şimdi senden elinde olan kağıttaki işaretlenmiş olan yerleri okumanı istiyoruz. " dedi hoca.
Alkım onaylayıp bir nefes çekti içine. Kağıtta yazan duygularla birlikte replikleri okumaya başladı hangi duygu isteniyorsa. Hocalarda Alkım'ı izleyip not almaya arada birbirleriyle sessizce konuşmaya başladılar.

Alkım okumasını bitirdiğinde titrediği farketti. Fazla heyecan yapmıştı kendince. " Evet Alkımcığım biraz heyecanlısın sanırım. " dedi hoca.
" Evet biraz öyle." dedi tebessümle Alkım. " Duyguları güzel yansıttın. Şimdi senden istediğimiz yanında olan panodaki soruları bir kağıda yazıp cevapman. Sonra da adını soyadını, telefon numaranı ve okuduğun sınıfı yazıp görevli arkadaşa teslim etmen gerekiyor." Alkım dediklerini onaylayıp gorevliden kağıt aldı ve soruları yazmaya başladı.

---

Alkım babaları işte olduğu için eve gitmek istemedi ve otobüse binip babalarının iş yerine gitmeye koyuldu.

Otobüsten indiğinde şirketin önüne geldi. Zeylas Yazılım Şirketinin yazısına bakıp içeri girdi. Çalışma yerine ilerlerken sekreter durdurdu Alkım'ı.
" Babalarınız şuan toplantıdalar Alkım Bey. İsterseniz siz odalarında bekleyebilirsiniz." diye bilgilendirdi alımlı kız. Alkım da onaylayıp içeri geçti. Kapıyı kapattı. Ardından masaya geçerek babasının sandalyesine attı kendini. Rahat hissediyordu. Gözlerini kapatıp sandalyede dönmeye başladı gülümseyerek.

Mutluydu. Böyle bir şeyi hayal bile edemezdi. Hayatında birbirinden çekici iki adam vardı ve onları her gördüğünde kanı kaynıyordu. Mutlu olabilecekleri sıcacık bir yuvası vardı. Onu seven, değer veren, el üstünde tutan iki babacığı vardı. Daha ne isteyebilir di ki?

O bunları düşünürken içeri iş hakkında konuşmaya devam eden babacıkları girmişti. Alkım'ı gördükleri an gözleri parlamıştı ikisinin de. Kapıyı kapatıp çocuğun yanına adımladılar.
" Hoş geldin birtanem. " diye sevinçle karşıladı Kuzey. Masaya kalçasını yaslayıp ellerini arkaya koydu. Atlas da Alkım'ın yanındaki sandalyeye oturdu. Atlas hemen yanındaki çocuğun yanağına bir öpücük kondurdu. Kuzey ise daha fazla dayanamayarak öne uzandı ve yanaklarından tutarak bal dudakları derince öptü ve geri çekildi.

Alkım'ın kalbi sanki dört nala koşuyor gibi hızlı atıyordu. Yanakları kızardı, nefesi titrek bir hal aldı. Lakin gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Onun bu ışıltısını tek farkeden Kuzey değildi tabii. O gözleri gördükten sonra yanağını okşadı çocuğun ve gözlerin kendisine dönmesini sağladı. Usulca yaklaşarak öptü çocuğu. Alkım dudaklarını yaladı istemsizce. Aldığı bu iki tat da enfes geliyordu ona.

" Eee nasıl geçti günün bakalım? " diye sordu Atlas. " Şey.. iyi geçti denebilir. Bugün edebiyatta ve tarih dersinde sevdiğim konular işlendi. Ayrıca Batu ve Yasmin ile de vakit geçirdim. Öğle arasında ikisiyle birlikte kahkaha krizine girecek şeyler yaşadık." dedi ve derin bir bir nefes aldı ardından heyecanla konuşmaya devam etti.
" Ve en önemlisi de tiyatro seçmeleri benim için güzel geçti! Yani bilmiyorum ama seçileceğime inanıyorum." diye sonlandırdı konuşmasını. Kuzey ile Atlas babası da ilgiyle dinledi bebeklerini.
" Peki sizin nasıl geçti gününüz? Yani geldiğinizden bu yana."
" Herzaman ki gibi yoğundu. Seni görünce bi nefes aldığımızı hissettik. Ayrıca seçmelerinin iyi geçmesine sevindik bebeğim." Saçlarını okşayarak cevaplandırdı bebeğini Kuzey.