Zırhımı giyer giymez savaşa başladık. Takımımız çok iyi gidiyordu. Resmen"Iyile:1 Kötüler:0" dı. Hulk ezip yıkıyor, Spider-Man elektrikli ağlarla etkisiz hale getiriyor, bende özel dikenlerim ve elimle onları öldürüyordum. Savaş aslında düşündüğümden daha kolaydı. Düşmanlarımız kolayca ölüyor veya eziliyordu. Artık parkta sembiyotla kaplı kimse kalmamıştı. Sonunda tüm sembiyotları parkın ortasındaki göle ittik. Sonrada müthiş bir takım çalışmasıyla hepsini öldürdük. Tam sevinip gitmeye karar vermişken bir anda gözüm gölün ortasındaki kapsüle takıldı. Içindeki siyah sıvı hariketlenmeye başlamıştı ve kapsülü çatlatmıştı. Hemen Spidy'ye döndüm:
- Bunu sizde görüyormusunuz?
- O şey yoksa...
Copy hemen onun sözünü devam ettirdi:
- Venom'mu?
Kapsül hemen parçalandı ve devsasa bir sembiyot suyun üstünden bize doğru gelmeye başladı. Her bir metre yaklaşışında daha da şekillendi. Sonunda yanımıza geldiğinde kocam siyah bir canavara dönüşmüştü. Bize baktı ve dediki:
- Görüşmiyeli hiç değişmemişsinizzzzz.
Hulk ona pispis sırıttı ve:
- Saol, sende.
Venom sanırım ona sinirlenmişti. Hemen onun üzerine atıldı Hulk da onun üstüne atladı çenesine çakıp yere yapıştırmayı denedi ama tek alabildiği devasa siyah bir yumruk oldu. Copy bunu görür görmez elini kulağına götürdü ve "Gelin!". Ona baktım sonrada üstüne doğru elimdeki düm dikenleri attım. Ama sadece bağırmasına sebep oldum. Bunu görür görmez diğerlerine baktım onlarda bana bakıyordu. O bakışı tanıdım. Hani şu her anlama gelen bakış, hani birilerinden yardım isterken yaptığınız bakış, hani o en değerli bakış. Ama bu sefer bana sadece takım çalışması yapmamız gerktiğini söyledi bende onu dinlemeye karar verdim. Diğerleri ne yapıyorsa bende onu tamamladım. Bu şekilde onu bayağı bi püskürttük. Fakat biz güçlendikçe o da güçlendi. Biz ona elimizdeki herşeyle saldırdık. Oda bize elindeki herşeyle saldırdı. Savaş ilerledikçe zorlaşıyordu çünkü biz yavaş yavaş yorulmaya başlamıştık ama hala yorulmuyordu. O savaş sırasında aklı Profesör Banner'ın derslerinden biri aklıma geldi. O ders önümüzde bir parkur arkasındada bazı antireman robotları vardı. Profesör Banner başlamamızı söylediğinde hemen başlıyıp parkuru 2 dakikadan kısa bir sürede bitirdim. Robotlarsa daha kolaydı. Bir iki kez kafasına birkaç kere göğüsüne vurunca hemen patladılar. Profesör Banner ve herkes bana şaşırmış gibi bakıyordu. Sonra Profesör Banner yanıma geldi:
- Vay be. 3 dakika 58 saniye. Bu parktaki normal dünya rekoru 3 dakika 50 saniye. Ama eski çocuklar rekoru 10 dakika 25 saniyeydi. Artık bir rekortmensin.
Eğer bu savaş biterse ona o parkı kimin yaptığını mutlaka sorucam. Aslında bu savaşı o parka benziyordu. Etraftaki şeyler parkur, Venom'da o antreman robotlarıydı. Ama bu okadar kolay değildi. Savaşın ilerliyen zamanlarında Venom bana odaklandı. Tam elini bana doğru uzatmıştıki SpiderMan önüme atladı. Yere yapıştı. Tüm vücudu yara bere içerisendeyi,kalbi çok yavaştı:
- Alex, bu dünyada bazı kişiler kurtarılmaya değerdir. Ve benim için sen kurtarılması gerekenler listesinde birincisin...
SpiderMan, Red Avenger, Profesör Parker, Peter Parker... O ölmüştü. Hemde daha yeteneklerini tam olarak bilmeyen bir çocuk için ölmüştü. Kendimi tutamıytıp bağırdım:
- Hayır!
Ondan sonra sarı bir patlama oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Skuller:Dünyanın Son Şansı #Wattys2015
FanficDünya bir canavar istilası altındadır ve onu durdura bilecek olan tek kişi geçmişinde ve güçlerinden haberi olmayan bir gençtir. Ama neyseki yaninda eski süper-kahramanların da yardımıyla dünyayı büyük bir tehlikeden kurtarır. #Wattys2016