Lanet- Bölüm 2-

536 24 3
                                    

Hazırlandıktan sonra Beril'e haber verip evden çıktım. Daha önce de söylediğim gibi Beril benim en iyi arkadaşım fakat o Yıldız Teknik Üniversitesine gidiyor. Onunla aynı üniversiteye gidebilmeyi çok isterdim.

Daha önceden ara sokakları tercih etmemem konusunda defalarca uyarılmıştım. Başıma hiç iç açıcı şeyler gelmemişti, en son böyle bir işe kalkıştığımda kendimi karakolda bulmuştum ama yolu uzatmaya gerek yoktu. Biraz(!) üşengecim galiba. Caddeden sağa dönüp ilerlemeye başladım. Attığım her adım sokakta yankılanıyordu. Burada benden ve sokak kedilerindan başka hiç kimse yoktu. Biraz tırsmama rağmen yürümeye devam ettim. Derin düşüncelere dalmışken bir ses ile irkildim. Issız bir sokakta tek başına dolaşmama konusunda defalarca uyarılıp şu an bunları dikkate almadığım için içimden kendime lanet okuyordum. Başımı çevirdiğimde adını bilmediğim yakışıklı bir çocuk adamın yakasındaki ellerini gevşetip bana baktı. Hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya başladım.Nefes nefese kalmıştım. İzimi kaybettirdiğimi düşündüğüm an bir köşede nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışırken omzumda bir el hissettim. Hemen başımı çevirip elin sahibine baktım. Az önce gördüğüm çocuktu. Bay psikopat. Biraz korkuyordum. Ah, kimi kandırıyorum ki, bildiğin korkudan altıma yapıcaktım. Tam ağzımı araladım bir şey söyleyecektim ki "Eğer bu gördüklerini birine söylersen..." Şöyle bir kıyafetlerime bakıp beni süzdü ve ardından " cici kız emin ol seni bu gördüğün adamdan daha beter hale getiririm. Sakın polisi işe karıştırma. Sonucu çok kötü olur" Kendim için kimseye söylemezdim ama adamda sağlam yer bırakmamıştı. Tabiki yetkili kişilere söyleyecektim. Ama buradan bir an önce uzaklaşmalıydım. "Tamam, kimse bilmeyecek." dedim titrek bir ses tonuyla. İnanmışa benzemiyordu. "Sana nasıl inanabilirim?" Bileğim acıyordu.Morardığına karşı iddiaya bile girebilirim."Bırak bileğimi. Canımı acıtıyorsun." dedim. Bu sefer sertçe itip duvara yasladı. Acıyla inledim. Kaçmamı engelleyecek bir şekilde iki kolunu duvara yasladı. Sıcak nefesini tenimde hissedeniliyordum."Seni bitiririm" dedi ve beni öylece bırakıp gözden kayboldu.

Bu ıssız sokakta başıma daha fazla kötü şey gelmemesi için dua ederek hızlı bir şekilde okula doğru ilerlemeye başladım. Kısa r yolculuktan sonra işte... Hayallerimde ki okulun kapısının önündeydim. Annemin vasiyeti... Benim için geride bıraktığı tek umut.

Okula hızlıca girip hangi derslikte olduğumu öğrenmek için müdürün odasına girdim. Kapıyı yavaşça çaldım ve içeri girdim. İyi bir adama benziyordu. Hemen dersliğimi öğrenip sınıfa girdim fakat hiç boş yer yoktu. Biraz etrafa göz gezdirdikten sonra boş bir yer buldum ve oraya oturdum. Kapı aralandıktan sonra içeriye hoca girdi ve hemen arkasından biri daha...
Ege. İlk aşkım Ege. İlkim Ege. İlk umudum olan Ege. Her şeyim olan insan. Tek güvendiğim insan. Yıkıntım. Onu görünce beni öylece bırakıp gitmesi ve tüm yaşadıklarım film şeridi gibi geçti önümden.
*************************
İnşallah beğenirsiniz. İyi okumalar bol voteler 😁😁

Bende Ki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin