HACKER/YARI TEXTİNG (𝑫𝑼̈𝒁𝑬𝑵𝑳𝑬𝑵𝑫𝑰̇)

~9.bölüm~

Kapıyı açtığımda Efe oradaydı sürgülü kapıyı kapattım ve yanına gittim "pışt ahtapot ne yapıyosun burda" diye sordum yüzüne baktım gözleri kıpkırmızıydı

"hiç hava almaya çıkmıştım"

"bir şey olmuş ne oldu?"

"yok birşey ceren yok birşey"

kapıya doğru yöneldi

"kapıyı sen mi kapattın"

" evet ben kapattım"

"ciddi olamazsın bu kapı içerden açılmıyor"

"NE?"

"alkışlıyorum seni ceren senin yüzünden burda kilitli kaldık"

"aaaa ne biliyim ben kapanıpta açılmayan kapı mı olur ya"

"oluyormuş demeki ki şuan burada kilitli kaldık değil mi ceren'cim"

"kapıda problem var ben ne yapıyım"

"Allah'ım kız şirketin kötü yanını arıyor ya şuan burdan nasıl çıkacağımızı düşüneceğine şuan kapının problemlerini tartışıyoruz ya"

"Telefonun yanında mı?"

"değil,anladığım kadarıyla seninde yanında değil"

"çok doğru tahmin"

1 saat olmuştu

"Şirketekilerde çok önemsiyormuş seni".

~cemre'den~

Şuan cidden oturmuş 50 bininci korku filmini izliyorduk hava hâlâ kapalıydı, en korkuncu buydu her halde çağrı'nın dibine girdim korkudan korku filmi  iyiydide korkudan gebermek üzereydim
Çağrı

"çakma sarışın çok mu korkuyorsun"

Dediği gibi elektrikler gitti geldi ödümüz patladı çünkü en korkunç yerde olmuştu bu

"Ç-çağrı bu neydi"

"sakin ol cemre yok birşey"

" hayır ya benim karanlık fobim var"

Dediğimde elektrikler tamamen kesilmişti bana çağrı'ya sımsıkı sarıldım fark ettim ki çağrı bile hafiften titriyordu yavaş yavaş beni bırakmaya başladı daha sıkı sarıldım

"G-gitme"

"cemre dur bekle mum var mı evde"

"var ama yukarıda"

"tamam korkuyorsan benimle gel dedi ben bulamam zaten"

koltuktan kalktık merdivenlere yöneldik yavaşça yukarı doğru çıktık çıktıktan sonra kilere girdik mumları buldu aldı çıktık aşağıya inmeye başladık indik kilerden çakmakta almıştı ilkini yaktı yeşil gözlerini gördüm en az 10 tane mum vardı hepsini yaktı salon'a koydu gayet aydınlıktı şuan dışarısı kapkaranlıktı bu yağmurdan ötürü büyük ihtimal bir süre Okular iptal edilecekti her neyse şuan sıkılmaya başlamıştım bile çağrı bunu anlamış olacak ki hemen telefonunu aldı kendi internetinden korku filmi açtı yanına geçtim izlemeye başladık

Saat 5 filandı hadi be o kadar olmuşmuydu bir anda gök gürledi çağrı yerinden sıçradı hayır baya baya sıçradı çocuğun ödü patladı herhalde bana bir titreme geldi hem korkudan hem soğuktan çağrı titrediğimi fark edince içeri gitti yer ısıtmasını kombiyi filan açtı içeridede klima yaktı baya sıcaklamıştı ama halla üşüyordum.

*7 saat sonra*

"Hay çağrı bir dur Allah için dur yerinde mal altı üstü grip oldum başım ağrıyor  çağrı Allah rızası için dur elli tane şey içtim uykum geldi artık sal beni"

"tamam bu son"

dolven'i şırıngayla ağzıma soktu sıktı mecbur yutum

"hay senin yapacağın işe çağrı offf"

"oflama küçük hanım senin için uğraşıyorum burda kendim için değil"

" tamam"

uykum gelmişti elektrikler halla yoktu salonun kapısını komple kapatıp içeriyi ısıtmıştık mumlar yanıyordu akşam yemeğini yerken şekilden şekile girmişti çağrı lezeten, ben bir ara bunun inadına yağmura çıktığım için baya ateşim çıkmış ve kafam ağrımıştı baya hastaydım aslında şuan, içeri gitti yastık yorgan getirdi koltuğu açmıştık mecbur yan yana uyuyacaktık ama benim uyurken otomatik sarılmak gibi bir huyum vardı her neyse içeri gitti bir dünya yorgan getirdi sanırım terletme yöntemini deneyecekti

"ben geldim"

ahanda bittim hepsini tek tek üstüme örttü oda zaten sıcaktı birde bu yorganlar

" çağrı al şunları üstümden"

Dedim ama ohooo dinleyen kim acaba umrunda olmadı çocuğun en fazla 20 tane yorgan vardı üzerimde ben bunları üstümden atamıyordum

"çağrı Allah rızası için bende insanım ölüyorum"

"tamam cemre tamam"

üstümden aldı 19'unu  1 tanesini bıraktı  ateşime baktı

"düşmüş"

Yanıma yattı bıraktığı yorganı ikimizin üstüne örtü
Ben direkt uyumuştum çünkü bu mal yüzünden uykusuzluktan ölüm noktasındaydım.

~Ceren'den 00.30~

Gece gece biz kavga ediyorduk  benimle kavga ederken bir anda üstüme bir titreme geldi

"üşüyor musun sen"

"yoooo"

"aynen aynen"

üstündeki ceketi çıkartarak omuzlarıma koydu

"olmaz sen de kısa kolusun üşürsün"

desemde sende kalsın diyip durdu biz dipdibeydik ki biri kapıyı açtı çok şükür ki açtı.