0.1 Ölümün tatlı oyunu

35 4 3
                                    

Sizce "korku" adı altında bize söylenenler nedir? Belki de; Dehşet, Kan, Örümcekler, silahlar, Ölüm...
Peki bunlar gerçekten korku mu? Bizce değil.

Korku kelimesini duyunca akla gelen şeyler insanın içinde ürperti oluşturup tedirgin ediyorken, bir çok kişinin korkulu rüyası siz olsanız?

"Korku" kelimesini baştan aşağı saçma bulan genç adam kumarhaneye attığı adımla dikkatleri üstüne çekmişti. Gerçi seviyordu böyle olmasını, ona karşı gelebilecek biri var mıydı burada?

Kalabalığa doğru yaklaştığında herkes ortada boşluk oluşacak şekilde yanlara dağılmıştı. Ağır ağır yürüdü genç oğlan. Herkesin gözü onun üstündeydi.

Barmere yaklaşarak "8 numaralı oda hazır mı?" dedi. Cevabını bildiği kesindi.

Barmer hızlıca kafasını salladı.
"Hoş. Eğer istediğimiz gibi değilse ortağımla bu duruma çok üzülürüz." Ortama histerik bir gülüş bırakıp 8 numaralı odaya doğru adımlamaya başladı.

Kapının önündeki görevliye bakarak hiç içten olmayan bir gülümseme sergiledi.

"Buradakilere dikkat etsen iyi olur rahatsız edilmek istemeyiz."

Tehditkar konuşmasıyla görevliyi soğuk soğuk terlettiğinin farkındaydı. Bu yerde bir otoritesinin olması hoşuna gidiyordu.

Görevliye son bir kez bakış atıp odaya girdi. Ardından kapıyı sertçe kapattı. Odada gözlerini gezdirdi, tam istediği gibiydi.

Oda loş ışıklarla aydınlatılmıştı. Ortada yuvarlak bir masa etrafında ise beş tane sandalye vardı. Masanın ortasında ise bir tabanca yer alıyordu.

Genç adam zevkle masaya doğru yaklaştı, silahı eline alıp inceledi. Diğer ortağının iyi iş çıkardı belliydi. Keyifle silahı geri yerine koydu. O sırada açılan kapıyla bakışlarını o tarafa çevirdi. Gördüğü bedenle sırıtmıştı. Her zamanki gibi harika gözüküyordu, yüzündeki çiller dikkat dağıtıcı kadar çekiciydi.

"Erkencisin" dedi odaya adımlayarak.

"Bilirsin, işimi şansa bırakamam." Kendinden emin bir şekilde konuşarak cevap vermişti.

Çilli çocuk gözlerini etrafta gezdirdi. Ortam hoşuna gitmiş gibi gözüküyordu. Bakışlarını silaha çevirip konuştu. "İyi iş çıkarmışa benziyor."

Genç adam gülümseyerek cevap verdi "Her zaman ki gibi."

Çilli olan çocuk karşındakine aynı şekilde gülümsemiş ve yanına doğru adımlayıp arada ki mesafeyi azaltmıştı.

Genç adam çilli olan çocuğun yüzünü inceledikten sonra tek bir hamleyle belini kavramış ve arada kalan son bir kaç santimetreyi de tamamen kapatmıştı.

Çilli olan ani olan olayla iki elini gencin omuzlarında birleştirmiş ve ona bakmaya başlamıştı. "Hiç bir şeyi şansa bırakmadığın gibi hızlısın da"

Diğerine kıyasla uzun olanın dudağı yukarı doğru kıvrılmış ve konuşmuştu. "Biliyorsun konu sen olunca tutamıyorum kendimi"

"Bilmez miyim" çilli olan çocuk kurnazca dudaklarını gencin dudaklarına sürtmüş ve sırıtmıştı.

Büyük olan alışmıştı artık küçüğünün yaramazlıklarına, onu rahatsız etmiyordu aksine zevk alıyordu bu durumdan.
Küçüğünün onun aklını karıştırıp, onunla oyunlar oynamasını istediğini belirtmek için yaptığı küçük dokunuşları seviyordu.

Büyük olan kendini beyaz güzel bir cildin ortasındaki kırmızının en güzel tonunda parlayan dudakların karşısında daha fazla tutamamış olacak ki uzanıp öpmüştü çilli olanı.

Guns N' Lycoris / Sonun Başlangıcı /Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin