Genç çocuk başını yukarıya kaldırdı yağmur damlalarını tek tek seçebiliyordu
Başını tekrardan önüne eğmek zorunda kalmıştı gözüne giren yağmur gökyüzüne bakmasına çok izin vermemişti
Soğuktan etkilenmişe benzemiyordu
Oturduğu kayalıkların etrafına baktı kimse yoktu deniz kenarı bomboştu
Yanda duran bir kaç tane sokak lambası yanıyor
Yağan yağmur lambaların ışığının altında belli oluyorduIslanmakta olan kıyafetleri onun için sorun değildi
Denizin güzel sesi sert dalgaların karanlıkta kayalara çarpması onun için oldukça güzel ve huzur vericiydi"Seni görmeyeli çok büyümüşsün"
Yine gelmişti yılar sonra cesaretini toplayıp onunla konuşmaya mi gelmişti yoksa ihtiyacı olduğunu hissedip mi gelmişti bilmiyordu fakat karşındaki çocukluğundan başkası değildi bunu çok iyi biliyordu
Genç adam hayal kırıklığı gibi çıkan sesi ile konuşmuştu "Beni bırakıp gittin"
"Ben varken kimse seni sevmiyordu ki gitmesem sevilmezdin...""Seni içimde yaşatmak istemiştim kimse yaşamana izin vermeyince seni kendime sakladım ama sende gittin"
"Gitmek zorundaydım beni kimse istemedi yıllarca içinde yaşatın da ne oldu kimse seni sevmedi herkes sana çocuk demedi mi dovmediler mi bu yüzden bizim hiç şımarmak gibi bir hakkımız olmadı sen ikimiz için çok çabaladın 4 yaşından beri içinde büyütün beni ama ben sana bunu daha fazla yapamazdım"
"Bizim için bir dünya yok mu seni kaybetmek istemiyorum"
"Bir gün biri sana beni getiricek söz veriyorum hiç olmadığın kadar çok sevicek ikimizi de ve bizi asla bırakmicak"
"Öyle olsun lütfen biri ikimizide sevsin cok sevsin"
**
"Namjoon hyung, Jimin diye birini tanıyor musun"
Namjoon gelen soru ile elindeki kupayı masaya bıraktı ve Jungkook'a doğru döndü." Bahsettiğin Jimin kısa boylu sarı saçlı 3. Sınıf psikatri öğrencisi olansa evet"
" Galiba o çocuk "
"Ne oldu Kook ?Jimin'i neden sordun ve sen birilerini sormayı bilir miydin"
"Yanlışlıkla eline kahve döktüm geçen ondan sordum"
"Demek eli o yüzden sargılıydı bende soracaktım bir türlü fırsatım olmadı "
"Onunla tanışıyor musunuz "
"Hey tabikide Jimin ve ben ilk senelerde tanışmıştık yakınız da "
Jungkook bunu bilmiyordu ve bu durum karşısında biraz şaşırmıştı
" Bunu bilmiyordum"
"Kampüste çok az duruyorsun bazen derslere bile girmiyor Şirket ile ilgileniyorsun yada Jimin ile konuştuğumuzda çoğunlukta görmüyorsun ondandır "
Namjoon haklıydı Jungkook etrafı ile ilgilenmezdi o bölümün en iyisi olmak ve şirketini en iyi şekilde yönetmek için çok çalışır bazen geceleri bile eve geçmezdi bu durumda Sorumlu olmadığı çoğu ders dışındakikere bazen girmez hatta sorumlu olduklarında girmediği çok olurdu
"Biliyorsun ki hyung bir jeon olmak çok çalışmayı gerektirir"
"Bilmez olur muyum seninle sabahlara kadar şirkette az çalışmadık"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Roses
Fanfiction7 yaşındaki Jungkook annesinin babası tarafından öldürüldüğü gece intihar etmek için nehrin yanına gider. " Karanlığın içinden beni çekip çıkaran gülüşündü. Sen bunu bilmesende olur.