1.2

409 22 9
                                    

hazırlanıp okula gelmiştim hava çok soğuktu kafama beyaz şapka şişme mont giyindim okulun kapısından içeri girdim anlaşılan zil çalmıştı kolidorda kimse yoktu merdivenleri birer birer çıkıyordum üçüncü kata sonunda ulaşmıştım nefes nefese kalmıştım

sınıfın kapısını açtım her zaman okula gecikiyordum sınıfın yarısı yüzüme bakıyordu yarısında kafasını kitaba görmüştü öğretmene selam verip sırama geçtim edebiyyat kitabımı çıkardım kulaklarınımı kapatım şiiri okumaya başladım

elimi kaldırıp tahtaya çıktım gözlerim ona kaymıştı beyaz hep giyindiyi switshirtini giyinmişti benimde üzerimde beyaz switshirt vardı elimle oynamaya başlamıştım hoca gündelik yazıları yazıyordu

bitirdikten sonra söylemem için kafasını eğdi aynaya bakıp söylemeye başladım sınıfa bakarsam unuturdum çünkü bazı gözler üzerindeydi şiiri adı bahariyydi yazı anlatıyordu aslında mevsimlerde insan gibiydi kış soğukluktu mesela.

bitirdikten sonra aklıma şarkı gelmişti

shadow of mine”

bu şarkıyı seviyordum yerime geçerken çağrı yüzüme bakıp gülümsedi içim kıpır kıpır olmuştu

beden dersiydi zil çalmıştı spor salonuna gittik giyinme odasına girdik cemre berke öpücük attı ve içeri girdi cemre yanıma oturdu hazal makyaj yapıyordu çağrının kardeşi olduğu belli oluyordu onun gibi ağız haraketleri yapıyor ayaklarına bakarak konuşuyor

kızlarla oldukça koyu sohbet ediyorduk zil çalınca dışarı çıktık sınıfa girdik çağrı sınıfa girdi elindeki kağıdı açıp bana bakıp gülüyo sinirlenmiştim

“dovucem seni.” hala gülüyordu üstüne doğru kostum dışarı çıktık arkasından koşuyordum ayaklarım kayıyordu o yüzden ona yetişemiyordum arkaya bakıyordu sırıtarak nereye gitmişti ya bu kolidorun sağına soluna baktım ama yoktu bende merdivenlere doğru gittim bahçedeki merdivenleri kullanıp öbür binaya geçtim sınıfa gidiyordum ikinci kata çıkarken gördüm beni görüp duraksadı lan. diyip arkasına döndü arkasından koşuyordum

yetişemiyordum “koş koş yakla.”
diyen çocuğa gülüp koşuyordum aynı yerleri yüzbin kere çıktık resmen yine kayb olmuştu bende sınıfa çıktım bulursam dovecektim merdivenlerini basamağına basıp hazalın yanına gittim

“ noldu.” “ yok yok kaçtı.” zil çalmıştı iceri sınıfa girdik coğrafiya dersiydi sınav kağıdını verdi berkin elini sıktım oda benim onun elini sıktım sonra bıraktım “elin ağrısın elim koptu.” hazalla dikilip gülüyorduk içeri geldi gülerek ikinci elimi havaya tutup seni dövücem tenefus oldun bi hazalla anlaşmıştık .

eve gelmiştim yorulmuştum telefona gelen bildirimle irkildim ekranda çağrının ismi yazıyordu “ bana gel.” haha niyeymis o görüldü atıp telefonun kapattım “ gelm-.” tehtit hazırlanıp çıktım

otelin pırıltılari aşırı iyidi kapıya geldim çaldım aralikti “ ne istiyorsun??”

içeri girdim koltuğa oturmuş alkol alıyordu yanına oturdum yüzünde morluk vardı yine egeyle kavga etmişti kesin elimi sürdüm ayağa kalkıp pansuman malzemeleri getirdim yüzünü düzelttim tam kaşını yapacakken üstüne düştüm kalp atışlarım hızlanmaya baslamıştı “ iyi.” anlamamıştım elini belime koydu ve beni kendine çekti yüzümü inceledi kalbim durucakti

“ ne ki benden istediğin.”

dudaklarını dudaklarıma yapıştı sıcaktı kalbim çıkacakti gülümsedi. beni iyice kendine çekti kalbim ağzımda atiyodu dudakları sımsıcacıktı elini belimde usulca haraket ettiriyordu çığlık atmak istiyordum ama yapamıyordum iyice sokuldu öpücükleri kalbimi cikartıcak gibiydi


Selammm

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilirmiyim?

Zeyneple çağrının sahnelerini seviyormusunuz ?

kitap nasıl gidiyor?

Bu arada bazı çiftleri belirledim eghaz BerCem

yorumlarınızı bekliyorum arkadaşlar öptüm sizi kocaman 😽🖤🖤

Twitter: lovelyzeycag
Instagram : lovelyzeycag

Ölümle Yaşam Arasında || ZeyÇağ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin